Buradaki problemlerden birisi de, insanların biz burada konuşurken, batı Amazon'u bütünlüğünü bozuyor olmasıdır. | TED | احد المشكلات مع هذا ان البشر يحتلون جزء من غرب الأمازون في الوقت الحالي |
Hâlâ Amazon'u keşfedememiş insanlara bir şeyler satıyoruz. | Open Subtitles | نبيع البضائع الجيده لعدة زبائن الذين لم يكتشفوا الأمازون |
Amazon'u yürüyerek yürüyecek misin? | Open Subtitles | هل تريدين أن تتابعي السير عبر غابات الأمازون على قدميكِ? |
Amazon'u, Apple'ı, Google'ı, Starbucks'ı düşünün. | TED | فكّروا في "أمازون"، "أبل"، "جوجل"، "ستاربكس". |
Pilotu geri getiren Amazon'u öldürmek için gönderildim. | Open Subtitles | "وقد أرسلت لأقتل فتاة الـ"أمازون التي أعادت الطيار |
- Gözü Amazon'u n üstüne olan bir uydu ara, kızılötesi bir şey. | Open Subtitles | على أتم الاستعداد والتر , أبحث عن قمر اصطناعي يمكننا من رؤية الأمازون , شيء لديه أشعة تحت الحمراء |
Kurtarma ekibi Amazon'u iki hafta boyunca aradı ama iz bulamadı. | Open Subtitles | {\pos(192,200)}(فريق البحث، بحث في (الأمازون لأسابيع، لكن ليس من أثرٍ له. |
- Amazon'u gür bir orman sanıyordum. | Open Subtitles | لقد ظننت بأن غابات الأمازون خصبة |
Şimdi Amazon'u aldık. | Open Subtitles | الآن سنآخذ الأمازون |
Tatty, Amazon'u aldık. | Open Subtitles | لقد حصلتِ على الأمازون يا "تاتي" |
EKVATOR ALTI Amazon'u | Open Subtitles | الأمازون شبه الاستوائية |
Size Amazon'u anlatırım. | Open Subtitles | أود أن أخبركم عن (الأمازون) |
Eğer siparişin zamanında gelmezse ve sen Amazon'u arayıp "Siparişim nerede?" dersen Amazon sorumluluk almak zorundadır. | Open Subtitles | ولو طلبت تلك الأسطوانة ولم تصلك في الوقت المحدد، ستتصل بهم وتقول، "أين أغراضي؟"، وعلى "أمازون" تحمل المسؤولية. |
Amazon'u gün doğmadan önce ele geçireceğiz. | Open Subtitles | حتى نتمكن من العودة إلى الميناء في الظلام سنقبض على"أمازون"قبل غروب الشمس |