anlaşmadan alacağımı alır sonra cayardım... ve o şeytanın kıçını delerdim. | Open Subtitles | سآخذ الصفقة وبعد ذلك أهرب وأركل ذلك الشيطان القديم في مؤخرته |
Bu anlaşmadan dört milyon dolar kazanacağız. Dört. | Open Subtitles | من المفترض ان اربح في هذه الصفقة اربع ملايين دولار , اربعه |
- Ufaklık, ne istersen yap ama... - kimse anlaşmadan vazgeçmeyecek. | Open Subtitles | يا فتى، تدبّر الأمر كيفما تشاء، لكن لن يتراجع أحد عن الصفقة. |
Seninle yapılan anlaşmadan memnun değilim, Michael ama Walt aramıza katıldığında aldığımızdan çoğunu vermiş olduk. | Open Subtitles | لست مسرورا من الاتفاق الذي حصل معك لكن حصلنا على أكثر ما اردنا حين انضم الينا وولت, لذا.. |
Belki de eğer anlaşmadan sonra, daha iyi uyumaya başlayabilirsin. | Open Subtitles | ...ربما لو حصلت هذه التسوية تستطيعين أن تنامي بشكل أفضل |
Bu anlaşmadan önce hiç kavga etmemiştik. | Open Subtitles | لعلمك، لم ينشب بيننا شجاراً واحداً قبل الإتفاق |
Yaptığın dahiyane anlaşmadan haberimiz var. | Open Subtitles | نحن هنا لمساعدتك نعرف بشأن الصفقة اللامعة التي قمت بها |
Bu anlaşmadan geriye kalacak tek delil gizli departman olarak adlandırılan çok özel ve ortaya çıkması çok zor bir hukuki dosya olacak. | Open Subtitles | الدليل الوحيد الذي سيبقى لهذه الصفقة سيكون مستندات قانونية غالية جدا يطلق عليها القسم السري |
Bak, beni bu anlaşmadan çıkarmaya hakkın yok. | Open Subtitles | حسنا .. ليس لديك الحق لتخرجيني من هذه الصفقة |
Konu şu ki, bu anlaşmadan ne kadar para kazanacağın hiç bir önemi yok. | Open Subtitles | المهم , هو كمية المال التي سأجنيها من هذه الصفقة |
Bu doğru olsaydı anlaşmadan sıvışmaya çalışmazdın. | Open Subtitles | حسناً، إن كان ذلك صحيحاً، لما كانت سرقت الصفقة منكَ |
Şimdi eğer anlaşmadan çekilirsen çocuklarıma karşı açık olmak onlara öz annelerinin umurunda olmadıklarını söylemek zorunda kalırım. | Open Subtitles | الآن، إذا تراجعتَ عن تلك الصفقة سيتعين عليّ الاعتراف لولديّ بأن والدتهما لا تأبه بهما مطلقاً |
Artık şu aptal anlaşmadan bahsetmeyi keser misin? | Open Subtitles | أنت ستُفسد الصفقة. هلا خرست حول تلك الصفقة الغبيّة؟ |
Senin ayak işlerini yapmak için bu anlaşmadan vazgeçecek değiliz, anladın mı? | Open Subtitles | لن نعدل رأينا عن هذه الصفقة لنكون صبيان التوصيل لديك، أتفهم؟ |
Bu anlaşmadan kazançlı çıkmam gerektiği hissi var. | Open Subtitles | أشعر أنّه يجب أن أحصل على شيئ من هذه الصفقة. |
Ee, Dutch ile olan anlaşmadan ne haberler var? | Open Subtitles | لذا، ما هي الأخبار على الصفقة الهولندية؟ |
anlaşmadan caydım. Barney, çık dışarı! | Open Subtitles | حسناً، انا اتراجع عن الاتفاق اخرج يابارني. |
Ruslar ilk günden beri bu anlaşmadan caymanın yollarını arıyorlar. | Open Subtitles | الروس ما فتئوا يحاولون التملص من هذا الاتفاق منذ اليوم الأول |
anlaşmadan yana olanlar el kaldırsın. | Open Subtitles | لذا، برفع أياديكم أولئك الموافقون غلى اتفاق التسوية ؟ |
Biliyor musun, o anlaşmadan cayman çok yanlıştı. | Open Subtitles | كان أمراً لا أخلاقيّاً منك أن تتراجع عن الإتفاق |
Yaptığımız anlaşmadan cayarsanız sizi çok uzun süreliğine içeri tıkmamız gerek. | Open Subtitles | إن تراجعت عن اتفاقك فأنت تعلم بأن علينا أن نسجنك لفترة طويلة جداً |
Şu andan itibaren Galweather, bu anlaşmadan alınmıştır. | Open Subtitles | جالويزر أصبحت خارج التعاقد بدءاً من هذه اللحظة اللعينة |
Gitmiyorsun. Polise anlaşmadan bahsedecek. | Open Subtitles | لن ترحلى ، سوف تخبر الشرطه عن الصفقه |
Bu adam buluttan nem kapıp anlaşmadan çekilebilir, ...ve sen aptalca şeyler yapıyorsun. | Open Subtitles | ..هذا الرجل يبحث عن أي شيء ليتراجع عن إتفاقنا ,وانت تفعل شيء بهذا الغباء |