ويكيبيديا

    "anlaşmanın" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الصفقة
        
    • الإتفاق
        
    • الاتفاق
        
    • صفقة
        
    • اتفاق
        
    • الصفقه
        
    • التسوية
        
    • الإتفاقية
        
    • الاتفاقية
        
    • الاتّفاق
        
    • للتعامل
        
    • الأتفاق
        
    • اتفاقنا
        
    • تسوية
        
    • المعاهدة
        
    Eğer bu anlaşmanın yapılmasını istiyorsan derhal buradan ayrılmamız gerekiyor. Open Subtitles اذا كنت تريد أن تتم الصفقة فيجب أن نغادر الآن
    Eğer bu anlaşmanın yapılmasını istiyorsan derhal buradan ayrılmamız gerekiyor. Open Subtitles اذا كنت تريد أن تتم الصفقة فيجب أن نغادر الآن
    Tamam. Şimdi anlaşmanın kendime ait kısmını yerine getirdim, sıra sizde. Open Subtitles حسناً الآن قمت بجزئي من الصفقة أتوقع منك أن تلتزم بجزئك
    Sen anlaşmanın kendi kısmını yerine getirirsen hiçbir şey olmaz. Open Subtitles فقط حافظ على إتمام جزءك من الإتفاق وستكون الأمور بخير
    anlaşmanın şartlarına göre sadece karşı taraf ateş açarsa ateş edeceksiniz. Open Subtitles قواعد الاتفاق هي أنه يمكنكم الإطلاق فقط إن بدأ الآخرون بالإطلاق
    Hep bir anlaşmanın kötü gitmesinden olduğunu sanmıştım; ama başka sebepleri olabilir. Open Subtitles إفترضت دائماً انه صفقة عمل سيئة ولكن ربما هناك اكثر من ذلك
    Kendi silah ticaretime göre konuşuyorum, Cuma günü anlaşmanın olacağı yer orasıdır. Open Subtitles و إن كنت محقة فإنه المكان الذي ستعقد فيه الصفقة يوم الجمعة
    - Bill, ödül anlaşmanın bir parçasıydı. - Biliyorum. Bu bir sorun. Open Subtitles يا بيل الحصول على الجائزة كان جزء من الصفقة لدينا مشكلة هنا
    Sahte kardeşinin anlaşmanın kendi üstüne düşen kısmını yerine getireceğine ikna olmadım. Open Subtitles أعذراني لست مقتنعاً تماما بأخيك المزيف هذا يخطط للإحتفاظ بغايته من الصفقة
    anlaşmanın gerçek fotoğrafını bir araya getirmek için... ...ülkedeki kaynaklarla konuştuk, şirket belgelerini... ...ve diğer bilgileri ağla balık tutar gibi topladık. TED هكذا تحدثنا إلى مصادر في البلد، جلبهم عن طريق المستندات الخاصة بالشركة ومعلومات أخرى محاولة لقطعة معا صورة حقيقية حقاً من الصفقة.
    Bu anlaşmanın güzel yanı aşırı şişkin emeklilik fonu. Gekko oradan yetmiş milyon dolar kazanacak. Open Subtitles الجميل في هذه الصفقة هو تمويـل الراتب التقـاعدي
    Bu anlaşmanın güzelliği şişkin emekli maaşı fonu. Open Subtitles الجميل في هذه الصفقة هو تمويـل الراتب التقـاعدي
    Eğer soygun tekrarlanırsa anlaşmanın bozulacağanı söylediler, yüzlerine karşı söylemek zorundayız. Open Subtitles يقولون إن أعدنا السرقة وخرقنا الإتفاق فعلينا أن نقول ذلك أمامهم.
    Etik fırın-robotları hallettiği için Adila anlaşmanın kendine düşen kısmını yerine getiriyor. TED والآن بما أن إيثيك سلمت الأفران الآلية، على أديلا أن تفي بقسمها من الإتفاق.
    Sonra, bunlardan her verişimde aynı anlaşmanın geçerli olacağını söyledi. - Vay be. Open Subtitles وقال لي إني كلما أعطيته سيغاراً سيكون نفس الإتفاق
    Peki o anlaşmanın kendi tarafında olan kısımlarına uydu mu? Open Subtitles وهل قالت بأنها ستلتزم بالجزء الذي يخصها من الاتفاق ؟
    Bu yürülülükteki anlaşmanın devamı için ne gerekiyor onu söyle sen? Open Subtitles اخبرني فقط ماذا يجب ان يحدث لكي نبقي علي الاتفاق قائماً?
    Ya anlaşmanın bir yolunu buluruz ya da parmağını çekersin. Open Subtitles من الأفضل أن يعني هذا أننا أبرمنا صفقة أو أنتِ على وشك أن تفقدي إصبعاً
    Müvekkilinizin, her hangi bir anlaşmanın, tam manasıyla iş birliği yapmasına bağlı olduğunu anlaması gerekiyor. Open Subtitles على موكّلك أن يعلم أنّ أيّ اتفاق يتوقّف على تعاونه التامّ
    anlaşmanın sana düşenini yaparsan, ben de bana düşeni yapacağım. Open Subtitles احتفظ بنصيبك فى الصفقه . و انا سأحتفظ بنصيبى
    Bak, duruşmada başka bir darbe alırsak, anlaşmanın değeri artacak. Open Subtitles أنصتِ, إذا خسرنا مجدداً في المحكمة فقيمة التسوية سترتفع وحسب
    anlaşmanın planlandığı gibi imzalanacağını onayladıkları demecinde bulundular. Open Subtitles لقدأدلوا بتصريحات تؤكد أنّ توقيع الإتفاقية سيتم كما هو مخطط له
    Bize sunduğunuz anlaşmanın halkımın çıkarına uygun olmadığına... karar verdim. Open Subtitles انا استنتج ان هذة الاتفاقية لا تحقق المصالح العليا لشعبي
    Hesap defterini, ancak ona bir dokunulmazlık anlaşması verirsek bize teslim edeceğini söyledi. O anlaşmanın evrakları da bu gece geldi. Open Subtitles لقد كان سيسلّم الدّفتر ما إن يوقّع اتّفاق الحصانة، وأوراق الاتّفاق كانتْ جاهزةً اللّيلة وحسب.
    Onların türüyle anlaşmanın sadece tek yolu var. Open Subtitles هناك طريقة وحيدة للتعامل مع هذه الأشكال.
    Prens Char'ı anlaşmanın içine çekmek isterim. Open Subtitles أنا على أستعداد أن يكون الأمير تشار جزأ من الأتفاق.
    anlaşmanın şartlarını sorgulayacak bir pozisyonda değilsiniz. Open Subtitles أنت لست بوضع يسمح لك بطرح أسئلة عن بنود اتفاقنا.
    Hanoi radyosu, Birleşik Devletlerle Kuzey Vietnam arasındaki anlaşmanın Vietnam Savaşı'na son verdiğini bildirdi. Open Subtitles إذاعة هانوي تقول أن هناك مباحثات بين فيتنام الشمالية و الولايات المتحدة من أجل الوصول إلى تسوية للحرب
    Bu anlaşmanın yapılma sebebi tütünün küresel boyuttaki yıkıcı etkileri. TED تم توقيع المعاهدة بسبب التأثير العالمي الكارثي للتبغ.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد