anladınız mı? Asıl sen anlamıyorsun beyaz surat. Saatlerdir sırada bekliyoruz. | Open Subtitles | إنّكَ لا تفهم يا ذا الوجه الأبيض، لقد انتظرنا ساعاتٍ طوال |
İçgüdülerime güvenmesem... şu an olduğum yerde olmazdım, anladınız mı? | Open Subtitles | انت لا تصل لما وصلت إليه أنا بدون غريزة لتقدير خطورة المواقف ، هل تفهم الآن؟ |
Şimdi Justus ve Pastor'un neden gerçeği söylediğini anladınız mı? | Open Subtitles | الأن هل تفهمون لماذا جوستس وبوستر قالا الحقيقة؟ |
- Demek istediğimi anladınız mı? | Open Subtitles | هل تفهمين ما أعني ؟ كلا ماذا تعني بحجزهما ؟ |
anladınız mı? | Open Subtitles | عندما نصبح على البث المباشر خلال الـ32 ساعة القادمة ، أفهمتم .. |
anladınız mı? Burada neyle uğraştığınızı bilmiyorsunuz. | Open Subtitles | يجب أن تفهم أنك لا تدري مع من تتعامل هنا |
- Beni gidiyorum. - Bu makinenin ne yaptığını anladınız mı? | Open Subtitles | أنا لا أصدّق أنت تدرك هذا هل تفهم ماذا تفعل تلك الالة؟ |
Eğer yüz ifadenizi doğru anlıyorsam ne demek istediğimi anladınız. | Open Subtitles | إن كنت قد فهمتك بشكل صحيح فإنك تفهم قصدي |
Donanma'nın sırrının ajanlarımın hayatına mal olabileceğini siz anladınız mı peki? | Open Subtitles | وهل تفهم أن سر البحرية يمكن أن يكلّف عملائي حياتهم؟ |
Yakın zamanda eşinizden haber almazsam sizi tekrar arayacağım. anladınız mı? | Open Subtitles | إذا لم أسمع من زوجتك قريبا أنا سأعيد الإتصال، هل تفهم ما أقوله؟ |
Ben sizi arayana kadar bir şey yapmayın. anladınız mı? | Open Subtitles | لكن يجب عليكم أن تنتظروا حتى أتصل بكم هل تفهمون ؟ |
Hayır, yanlış anladınız. Siz biraz yalnız kalasınız diye-- | Open Subtitles | كلا أنتم لا تفهمون لقد جئنا لنعطيهم خصوصية |
Bahse girerim beni gayet iyi anladınız. Sana kıpırdama demedim mi? | Open Subtitles | واثق بأنكم تفهمون ذلك، ألم أخبرك بألاّ تتحرّك؟ |
Şartlı tahliye koşullarınızı iyice anladınız mı Bayan Swanson? | Open Subtitles | هل تفهمين الشروط شروط إطلاق السراح المشروط سيدة سوانسون ؟ |
Şimdi anladınız mı Donanma'nın geminin yerinin ve ne yaptığının öğrenilmesini neden istemediğini? | Open Subtitles | الآن، هل تفهمين لماذا تريد البحرية أن لا يعلم أحد بمكان السفينة أو بما تقوم به؟ |
Şimdi, çocuklar anladınız mı? | Open Subtitles | أنا أعلم أيها الولدان أفهمتم المقصود من كل هذا ؟ |
Bana itiraf lazım, anladınız mı? | Open Subtitles | أنا بحاجة إلى اعتراف ، هل تفهمان ؟ |
Yanlış anladınız. Senfonim değil bu, hayır. | Open Subtitles | لقد أسئت الفهم هذا ليس لحني الموسيقي ، لا |
Patron biri için "düğmeye basın" dediğinde, düğmeye basardım. anladınız mı? | Open Subtitles | عندما يأمرني الرئيس بدفن أحدهم, أفعل ذلك هل فهمتني أيها السيناتور ؟ |
Çocuğu susturmak için elinizden geleni yapın, anladınız mı? | Open Subtitles | يجب أن تعملي كل شيئ تستطيعي لابقاء الطّفل هادئ , هل فهمتي ؟ |
Bayım, sakın bir daha bu çocuğa vurayım demeyin! - anladınız mı beni? | Open Subtitles | يا سيد ، لا تضع يدك على هذا الصبي هل تفهمني ؟ |
Ve kimse ziyarete gelmeyecek. anladınız mı? | Open Subtitles | ولا أريد أي أحد أن يأتي لزيارتنا هذا الأسبوع، فهمتما ؟ |
Kaybeden hiçbir şey alamaz. anladınız mı? | Open Subtitles | لن يحصل الخاسر على شئ، هل تفهمونني ؟ |
Polis sorarsa, bir şey bilmiyorsunuz. anladınız mı küçük hanım? | Open Subtitles | عندما تأتي الشرطة، انت لم تري شيئا أفهمت ياآنسة؟ |
Sanırım önümüzde nasıl bir fırsat olduğunu anladınız. | Open Subtitles | أعتقد تَفْهمُ ما نوعَ فرصة عِنْدَنا أمامنا. |
Beni yanlış anladınız! Ben öyle biri değilim, sadece arkadaşımın sorununu söylüyordum! | Open Subtitles | لا ، أنت أسأت فهمي ، أنا لست من هؤلاء الرجال |
Yani onu evlat edinmeniz gerektiğini nasıl anladınız? | Open Subtitles | أعني، كيف عرفتم حقا أن هذا أمر تريدون عمله؟ |