İspanyolca olduğunu biliyorum, ama olayı anlamışsındır, değil mi? | Open Subtitles | أعلم أنه بللغة الإسبانية، ولكن تفهمين قصدي، أليس كذلك؟ |
Şimdi Teo Braga'ya neden tamamen güvenemediğimi anlamışsındır. | Open Subtitles | الان تفهمين لماذا لا استطيع ان اثق بـ تيو براجا |
Bu yüzden, ailemize incir ağacı gibi yerleşip sömürmene neden izin veremeyeceğimi anlamışsındır. | Open Subtitles | إذا تفهمين لماذا لن نسمح لكِ بالتسلسل وجني كل الفوائد |
Ama haklarında bir şey öğrenmek isterim önce, kastettiğimi anlamışsındır. | Open Subtitles | لكنني عادةً ما أفضل أن أعرف عنهم شيئاً أولاً، إن كنتِ تفهمين قصدي |
Belki neden devrim yaptığımızı anlamışsındır. | Open Subtitles | ربما تستطيع أن تفهم لما توجب علينا القيام بالثورة |
Pek bir şey söylemedim ama beyaz örtülerden, karides kokteylinden anlamışsındır. | Open Subtitles | والذي ليس شيئا جيدا جدا.. ولكن.. اه يجب ان تفهمين |
Ama eminim sen bunu çoktan anlamışsındır. | Open Subtitles | لكني متأكّد بأنّك تفهمين هذا فعلاً. |
Ona karşı bir şeyim yok ama sanırım ne demek istediğimi anlamışsındır. | Open Subtitles | ليس لدي شيء ضدها، أعتقدك تفهمين ذلك |
Belki bunu neden yaptığımı artık anlamışsındır. | Open Subtitles | ربما الان تفهمين لماذا فعلت ذلك |
Ama buna değersin. Böyle şeyleri benden daha iyi anlamışsındır hep. | Open Subtitles | و انت دائما تفهمين هذه الاشياء افضل منى |
- Bunu da anlamışsındır. | Open Subtitles | هل تفهمين ذلك ؟ |
Ne demek istediğimi anlamışsındır. | Open Subtitles | إن كنتي تفهمين قصدي |
Hadi, birazcık anlamışsındır. | Open Subtitles | أنت تفهمين شيئاً آخر |
Bir anda olmadı Jane. Demek istediğimi anlamışsındır. | Open Subtitles | ليس بدون مناسبة إلى حد ما يا (جيني)، إن كنتِ تفهمين ما أعني |
Yolumuzu anlamışsındır. | Open Subtitles | هل تفهمين هذا الطريق |
Talimatlarını anlamışsındır umarım. | Open Subtitles | أنت تفهمين تعليماتك كما آمل |
Epifanio'ya karşı olan kozun sayesinde benim için çok önemli olduğunu eminim çoktan anlamışsındır. | Open Subtitles | إني متأكدة بأنكِ تفهمين أنكِ مهمّة لي بسبب مالديكِ ضد (إيبيفانيو). |
anlamışsındır artık. | Open Subtitles | ...إذا أنت الآن تفهمين القليل |
Sırf onları teşvik etmek için, anlamışsındır zaten. | Open Subtitles | فقط لتشجيعهم ... تفهمين ذلك |
Neden yardım edemeyeceğimi anlamışsındır. | Open Subtitles | . . لذا يجب أن تفهم لماذا لا أستطيع المساعدة |
Ne kastettiğimi anlamışsındır. | Open Subtitles | إذا فهمت ما أعنيه |