ويكيبيديا

    "anlamıştım" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • عرفت
        
    • علمت
        
    • أدركت
        
    • علمتُ
        
    • عرفتُ
        
    • كنت أعرف
        
    • عَرفتُ
        
    • أدركتُ
        
    • كنت أعلم
        
    • استنتجت
        
    • وعرفت
        
    • فهمتها
        
    • توقعتُ
        
    • خمنت
        
    • كنت اعلم
        
    Bu kahvehaneye ilk geldiğim akşam, ilsa'yla aranızda bir şey olduğunu anlamıştım. Open Subtitles أول مساء حضرت إلى المقهى، عرفت أن هناك شيئاً بينك وبين إلسا.
    Sen olduğunu anlamıştım, Jim Morrison. Her zaman geldiğini anlarım. Open Subtitles عرفت انك انت جيم موريسون دائما اعرف عندما تكوت انت
    Söylememiştin ya bayım yine de gördüğümde sıradan bir polis olmadığını anlamıştım. Open Subtitles انت لم تقل هذا يا سيدى ولكنى علمت انك لست شرطى نظامى
    O bacağını kaşıdığında ben hiçbir şey hissetmemiştim ve "Ben olmadığını anlamıştım. " Open Subtitles علمت ذلك عندما خدش قدمه ولم أحس بشيء قلت لنفسي إنه ليس أنا
    Hem çeviri hem de geçişte bunlar kaybolmuştu, kendimle aramda köprüler kurma zamanımın geldiğini anlamıştım. TED كل هذا ضاع أثناء الترجمة والتحول، وعندما أدركت ذلك، قررت أن الوقت قد حان لأبدأ بناء جسور تربط بين شخصياتي.
    İnanılmayacak kadar güzeldin... inanılmaz seksiydin... Seninle olmam gerektiğini anlamıştım... Orda ve o anda... Open Subtitles لقد كنتي جميلة جداً, مثيرة جداً, عندها علمتُ أنني يجب ان احصل عليكي في الحال
    Seni ilk defa bir kasayı açarken gördüğümde sana aşık olduğumu anlamıştım. Open Subtitles المرة الأولى التي رأيتكِ فيها تخترقين خزنة عرفتُ أني واقعٌ في حبك
    Doğruyu söylemek gerekirse seni gördüğüm an dünyadaki en iyi kız olduğunu anlamıştım. Open Subtitles ولإخبارك أن تلك الثانية التي رأيتك فيها, عرفت أنك أفضل بنت في العالم
    İlk görüntüleri gördükten sonra bunun büyük bir olay olacağını anlamıştım. Open Subtitles حالما قمت ببيع أول شريطين للجرائم عرفت أن ذلك سيكون عظيماً
    O herifi ilk gördüğüm an bir sıkıntı olduğunu anlamıştım. Open Subtitles من أول مرة رأيته عرفت أن شيئا ما كان خطأ
    Bu kahvehaneye ilk geldiğim akşam, llsa'yla aranızda birşey olduğunu anlamıştım. Open Subtitles أول مساء حضرت إلى المقهى، عرفت أن هناك شيئاً بينك وبين إلسا.
    Sizi görür görmez benim için tehlikeli olduğunuzu anlamıştım. Open Subtitles لقد عرفت منذ اول لحظة رأيتك فيها انك خطر علىّ
    Sizi görür görmez onun için tehlikeli olduğunuzu anlamıştım. Open Subtitles وانا قد عرفت منذ اول لحظة رأيتك فيها انك خطر عليها
    Biliyor musunuz, Leo elmasları geri verdiğinden bahsettiğinde, bir oyun planladığını anlamıştım. Open Subtitles أتعلمان؟ عندما قال ليو أنكما أعدتما الماسات علمت أنكما تخططان لشيء ما
    Bunu gördüğümde genç bir kız için fazla ağır olduğunu anlamıştım. Open Subtitles علمت عندما رأيت هذا من قبل أنه اختيار راقٍ لامرأة شابة
    O an, kızların babaları ile bağ kurmak için bir yola ihtiyaç duyduklarını anlamıştım. TED في تلك اللحظة علمت ، أن الفتيات يحتاجون إيجاد طريقة للتواصل مع آبائهم.
    Bu çantaların aslında kendi fabrikalarında üretildiğini anlamıştım ve çantaların hepsi orjinaldi. TED ببطء أدركت هذه حقائب اليد تم انتاجها من قبل مصنعهم، وكل واحد منهم كانت أصلية.
    Tanıştığımızda aşağılın teki olduğunu hemen anlamıştım. Hepimiz anlamıştık. Open Subtitles علمتُ بأنّه زير ساعة التقيتُه، كلّنا علمنا ذلك
    Bu sabah kapıcı oradayken orada ilgini çeken birinin yaşadığını anlamıştım. Open Subtitles عندما رأينا المتعهدة هذا الصباح عرفتُ أنك مهتم بإحداهن هناك
    Altı yaşındaydım ve ölmenin nasıl bir şey olduğunu anlamıştım. Open Subtitles عمري ست سنوات, وقد كنت أعرف كيف يكون الشعور بالموت.
    Gördüğümde özel olduğunu anlamıştım. Open Subtitles ومتى أنا عَمِلتُ، عَرفتُ بأنّك كُنْتَ خاصّ.
    Biliyor musun, ilk tanıştığımızda ortak bir yanımız olduğunu anlamıştım. Open Subtitles أتعرف ، لقد أدركتُ أننا بيننا الكثير من الأشياء المشتركة ، عندما تقابلنا أول مرة
    Daha en başından sizin ne hoş bir bayan olduğunuzu anlamıştım. Open Subtitles كنت أعلم أنك لست متزمتة كما قالو عنك . كلا ليس تماما
    Evet, halka açık bir kafede, bunu sağduyulu bir şekilde halletmenden anlamıştım. Open Subtitles أجل، استنتجت هذا بطريقة معاملتكِ اللبقة للغاية في مقهى عام
    O zaman onun kalbinin içini görmüş ve Apophis'e tapmadığını anlamıştım. Open Subtitles نظرت في قلبة وعرفت أنه ان يعبد أبوفيس أكثر من ذلك
    30 sene önce ilk söylediğinde de anlamıştım. Open Subtitles فهمتها منذ 30 عام عندما قالها ليّ بأول مرة
    Buzdolabındaki hazır yemek pakedi kulesini görünce anlamıştım zaten. Open Subtitles توقعتُ ذلك من معبد البوليستيرين الذي لديكِ في الثلاجة. القهوة جاهزة.
    Merhaba. Birinin baktığını anlamıştım. Open Subtitles خمنت أن هناك شخص ما ورائي
    O gün öfkelendim çünkü benim yüzümden hislerini gizlediğini anlamıştım. Open Subtitles ..لقد كنت غاضبا في ذلك الوقت لاني كنت اعلم .. بانك لم تقم بذلك من اجلي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد