Bu Bayan Scott'un bir sonraki filmini çekmeyeceği mi anlamına geliyor? | Open Subtitles | هل ذلك يعنى بأن الآنسة سكوت لن تنشر فيلمها الأخير ؟ |
Bu hala insan oldukları anlamına geliyor. Kovulmaları onlar için daha iyi. | Open Subtitles | هذا يعنى أنهم ما زالوا بشر من الأفضل أنهم أبعدوا عن ذلك |
Bu, sıfıra ulaşmak için daha fazla şey yapmamız gerektiği anlamına geliyor. | TED | مما يعني أنه يجب علينا بذل المزيد من الجهد للقضاء على الملاريا. |
- Üzgünüm. Kaliforniya'da gerçekten de birşeyler olduğu anlamına geliyor bu. | Open Subtitles | اعتقد أن هذا يعني أن هناك شيء ما يجري في كاليفورنيا |
Bu, ben ya da bir yabancı Cayla ve arkadaşlarının bulunduğu odanın dışında da olsa bebeğe bağlanabilir anlamına geliyor. | TED | وهذا يعني أنني أنا، أو أي شخص غريب هنا، يمكنه الاتصال بالدمية أثناء وجوده خارج الغرفة حيث توجد كايلا وأصدقاؤها. |
Bu da benim yarışmadan diskalifiye olduğum anlamına geliyor sizin değil çocuklar. | Open Subtitles | و ذلك يعني أنني غير مؤهل للمنافسة و ليس أنتم يا رفاق |
Artık bu elleri çalışmak için kullanmayacağım anlamına geliyor. | Open Subtitles | تعنى أننى لن أستخدم يداي هاتين للعمل ثانيةً |
İşte bu bizim bu evrimi keşfetmek için farklı platformlar geliştirebileceğimiz anlamına geliyor. | TED | مما يعنى أن بإمكاننا البدأ بتجهيز بنى أساسية مختلفة لاستكشاف هذا التطور. |
Bu da, var olan altyapıyı olabildiğince kullanmamız gerektiği anlamına geliyor. | TED | هذا يعنى استخدام البنية التحتية الموجوده قدر الامكان |
Bu, petrol esaslı olmayan yeni materyal sistemleri bulmamız gerektiği anlamına geliyor. | TED | وهذا يعنى أن علينا إيجاد نظم جديدة للمادة والتي لا تعتمد على البترول. |
Bu da Buckland'a gidip işleri halledip göle geri dönmem gerektiği anlamına geliyor. | Open Subtitles | مما يعني يجب أن أذهب إلى، باكلاند لأنهي العمل بسرعة، و أعود للبحيرة |
Bu da, bundan sonra senin öğrencin olmayacağım anlamına geliyor. | Open Subtitles | مما يعني أن وأود أن لا يكون الطالب بعد الآن. |
En iyi istihbarat kaynağımızın burnumuzun dibinde olduğu anlamına geliyor. | Open Subtitles | مما يعني أن مصدر معلوماتنا الأفضل موجود هنا تحت أنوفنا |
Bu da isminin sisteme kaçak göçmen olarak geçeceği anlamına geliyor. | Open Subtitles | وهذا يعني بأن اسمهُ سيكون في النظام كغير مٌسجل وحاملُ للوثائق |
- Beni sevdiğin anlamına geliyor sandım. - Seni seviyorum. | Open Subtitles | ـ حسبتُ ذلك يعني بإنك تحبني ـ أنا أحبكِ بالفعل |
Tırmık, katil falan anlamına geliyor. | Open Subtitles | هذه العلامة تعنى أنك قاتلا ً أو شيئا ً ما |
Trans olmak bu kavram yanılgılarıyla her gün çatışmak anlamına geliyor. | TED | كونك متحولًا يعني أنك ستتعرض إلى هجوم من المفاهيم الخاطئة يوميًا |
Bu da biraz para çekmem gerektiği anlamına geliyor. | Open Subtitles | الذي يَعْني أنة من الأفضل أن أَحْصلَ على بعض النقدِ. |
Bu, rüyamızı gerçekleştirmemiz için daha sıkı çalışmamız gerektiği anlamına geliyor. | Open Subtitles | الامر فقط يعني ان علينا ان نعمل بجد اكثر لنحقق الحلم |
Bu evlenene kadar kimsenin bana sakso çekememesi anlamına geliyor. | Open Subtitles | إنه يعني أنه سأصبح نقيا ولن أمارس الجنس حتى اتزوج. |
Bu da, analojik, sabit ve interaktif olmayan geleneksel eğitimden tamamen uzaklaştıkları anlamına geliyor. | TED | ما يعني أنهم غير متزامنين تماما مع الفئات التقليدية، والتي هي تناظرية وثابتة وسلبية التفاعل. |
Miami'de, bunun anlamı ateşli DJ'lerle gece partileri anlamına geliyor ve içeri girmenin tek yolu kayıtlı seçmen olduğunuzu göstermek. | TED | في ميامي، هذا يعني حفلات طوال الليل مع منسقي أغاني رائعين حيث الطريقة الوحيدة بالدخول هي بإظهار أنك مُسجل للتصويت. |
Hayatınızın sorumluluğunu geçici olarak birine devrettiğinizde hissedilen memnuniyet anlamına geliyor. | TED | إنها تعني شيئًا أشبه بالسعادة التي تشعر بها عندما يمكنك تحميل شخص آخر المسئولية عن حياتك لفترة مؤقتة. |