ويكيبيديا

    "anlarda" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • اللحظات
        
    • لحظات
        
    • أوقات
        
    • بأوقات
        
    • سقط عدة
        
    O anlarda her zaman, onlar da kendi kayıplarından bahsediyorlar. TED في هذه اللحظات دائمًا، فهم يشاركون تجاربهم الخاصة لفقدانهم أعزاء.
    Jamie birlikteyken küçük anlarda hissediyorum çünkü beni çok sert seviyor. Open Subtitles يمكنني الشعور به في بعض اللحظات مع جيمي لأنه يحبني بشدة
    Şafaktan önceki en karanlık anlarda bir kadın yatağına döner. Open Subtitles في أحلك اللحظات قبل بزوغ الفجر عادت إمرأة إلى فِراشها
    Zor anlarda, tehlike, fiziksel uzaklık anlarında, aslında kimse yalnız değil. TED إنه في لحظات المعاناة، الخطر والتباعد الاجتماعي، لا أحد وحده أبداً.
    Sadece bazı anlarda bir kaç saniyeliğine dışarıya çıkabildiği zamanlar oluyordu. TED كانت هنالك لحظات عندما يفقد التركيز لعدة ثواني من الوقت.
    Bazı anlarda, iyi yerleştirilmiş bir piyon, kraldan daha güçlüdür. Open Subtitles هناك أوقات عندما يكون البيدق بوضع جيّد أقوى من الملك.
    Böyle anlarda, kendimi düşünüyorum, şuanda nerede olduğum hakkında ailemin hiçbir fikri yok Open Subtitles بمثل هذه اللحظات أفكر بداخل نفسي وأقول إن والدي لا يعملون بمكاني الآن
    Sadece mutlu, önemli anlarda değil, bunun gibi önemsiz zamanlarda bile. Open Subtitles ليس فقط قضاء الاوقات السعيدة لكن فقط اللحظات البسيطة مثل هذهِ
    İnsan bundan fazla yakınlaşamaz. İşte böyle anlarda güvenebileceğin birine ihtiyacın olur. Open Subtitles لا نستطيع أن نكون اقرب من ذلك أهذه هي اللحظات التي تحتاج
    Bunun, ölümsüzlük teminatının o anlarda kendini kurban etmeyi kolaylaştırmasından daha önemsiz olduğunu sanmıyorum. TED وأعتقد أنه شعورٌ ليس أقل من الشعور بالخلود الذي يجعلنا نضحي بأنفسنا في تلك اللحظات بكل تلك البساطة.
    Böyle anlarda her şeyi kabul edersiniz, değil mi? TED حسنا، عندما تكون في تلك اللحظات المدمرة، فأنت حينها تقبل بأي شيء، صحيح؟
    Anahtar kelimeler bu anlarda atik ve düşünceli olmak. TED والمفتاح هو أن تكون كل واحدة من هذه اللحظات ذكية ومدروسة.
    Ya, bu hararetli anlarda, diyalog kurmayı, tartışmaya tercih etsek? TED ماذا لو في مثل هذه اللحظات الساخنة اخترنا الحوار عوضًا عن الجدال؟
    Böyle anlarda ne kadar garip davranışlarda bulunuruz. Open Subtitles كم من الغريــب تصــرفنا في مثل هذه اللحظات
    Şimdiki gibi konuştuğumuz anlarda, seni ciddiye almıyorum. Open Subtitles هذه اللحظات القليلة التي نتحدث بها الآن, لا آخذك بها على محمل الجديّة
    Böyle anlarda, ailesinin seyretmiyor olmasını dilersiniz. Open Subtitles في لحظات كهذه نأمل ألا تكون عائلته تشاهد هذا
    En keyifli anlarda ortaya çıkar. Open Subtitles فهذه طريقة هجومه، عند لحظات الفرح الكبرى
    Böyle anlarda kendinle hesaplaşmaya çalışınca ne için yaratıldığını görürsün. Open Subtitles إنها ليست لحظات مثل هذه عندما تجبر نفسك بأن ترى ما أنت مصنوع منه
    Ancak böyle anlarda neyin doğru, neyin yanlış olduğunu hatırlamaya çalışınca ancak böyle anlarda D.E.B. olmanın gerçek anlamını görürsün. Open Subtitles إنها ليست لحظات مثل هذه عندما تتذكر ماهو صحيح وحقيقى لأن لحظات مثل تلك عندما تكتشفى
    Böyle anlarda suçluluk hissediyorum çünkü aslında tek gerçek dostumu düşünmem gerekir. Open Subtitles في أوقات كهذه أشعر بالذنب، لأنّه يجب علي التفكير بصديقي الوحيد والحقيقي
    Şu andan itibaren uygun anlarda uygun dozlar alacaksın. Open Subtitles من الآن فصاعداً خذ جرعات معقولة بأوقات معقولة
    Böyle anlarda onun için en iyisi yalnız kalmamaktı. Open Subtitles سقط عدة مرات عندما مات، أفضل شيء أخذته منه هو عدم البقاء وحيدا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد