ويكيبيديا

    "anlayacak" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • سيعرف
        
    • يفهم
        
    • ستعرف
        
    • سيفهم
        
    • سيعلم
        
    • سيتفهم
        
    • سيدرك
        
    • لأعرف
        
    • ستدرك
        
    • يكتشف
        
    • يفهمني
        
    • سيكتشف
        
    • لفهم
        
    • يدرك
        
    • ليدرك
        
    O dans sahnesine adım attığım saniye, insanlar sahte olduğumu anlayacak. Open Subtitles في اللحظة التي أخطو فيها أرض الرقص سيعرف الناس أنني مزيفة
    Belki sizi rahatsız etmem yanlıştır ama anlayacak biriyle konuşmam gerekiyor. Open Subtitles ربما إنه خطؤٌ مني أن أُزعجك لكنني احتاج أن أتحدث مع شخص يفهم
    Teknolojimiz ne hissettiğimizi anlayacak. TED الفضاء المحيط بنا، وتقنيتنا ستعرف ما نشعر به.
    Ve Dünya, sadece Tek Gerçek Tanrı'nın ölümsüzlüğü önerebileceğini anlayacak. Open Subtitles والعالم سيفهم أنه فقط الله الواحد هو فقط من يقدم الخلود
    Bu şey patlak verdiğinde, herkes benim öttüğümü anlayacak. Open Subtitles أنظر، حينما ينكشف الأمر سيعلم الجميع أنني من أفشى السر
    Babanız anlayacak. - Ve biliyorum ki sizinle gurur duyar. Open Subtitles سيتفهم أبوك الأمر , و أنا واثق أنه سيكون فخوراً
    Anahtar uymayınca hatasını anlayacak ikiyle ikiyi toplayacak ve halının altına bakacak. Open Subtitles ، وعندما لا يفتح معه سيدرك خطأه يجمع الأمور سوياّّ وينظر تحت سجادة الدرج
    Ama ikinci bir şansı gördüğüm zaman anlayacak kadar zekiyim. Open Subtitles لكني ذكي بما فيه الكفاية لأعرف الفرصة الثانية عندما أراها
    Orjinal değil ama, insanlar kıçımın donduğunu anlayacak. Open Subtitles لن يكون هذا أصلياً أو خلاقاً ,لكن على الأقل الجمهور سيعرف أنني جمدت مؤخرتي
    Er ya da geç ölmediğimi anlayacak. Open Subtitles . سيعرف أنني على قيد الحياة ، عاجلاً أم آجلاً
    Yavaş ve sakince. Kendinizi savunmak zorundasınız ve herkes kim olduğunuzu anlayacak. Open Subtitles ، سيتوجب عليك الدفاع عن نفسك ثم سيعرف الجميع حقيقتك
    Büyüyüp anlayacak yaşa geldiği zaman... ona gerçeği anlatacağız. Her şeyi. Open Subtitles عندما يكبر و يكون قادر على أن يفهم سوف نخبره بكل شيء
    "Kendi başına dolaşma" dediğimi anlayacak biriyle karşılaşacağım. Open Subtitles أقابل شخصاً يفهم كلامي حين أقوللهألايتجولبعيداً.
    CTU, bir şeyler saklamaya çalıştığımızı anlayacak. Tam olarak sayılmaz. Open Subtitles عندما نطلف هذه، ستعرف الوحدة أننا نخفي شيئاً
    Yaptıklarımı anlayacak biri varsa, o da sensin. Open Subtitles لو أي شخص سيفهم ما أفعله أعتقدت أنه سيكون أنت
    Bir şeylerin ters gittiğini anlayacak. Open Subtitles أنا تأخرت فعلا سيعلم بأن شيئا خاطئا قد حدث
    Fakat sanırım oğlu bunu anlayacak ve kin duygusu olmayacak veya ihmal edilmiş olmayacak. TED و لكني أعتقد بأن ابنه سيتفهم ذلك و لن يكون لديه أي شعور بالحسد أو الضغينة أو إحساس بالإهمال
    Söylediğinin ne kadar aptalca olduğunu anlayacak. - Vince bile o kadar deli değil. Open Subtitles عند استيقاظه سيدرك أن ما قاله كلام فارغ، رغم أنّه ليس بذلك الجنون
    Çünkü neyin bana uyup neyin uymayacağını anlayacak kadar akıllıyım ve bu uymuyor. Open Subtitles لأنني في الواقع ذكية كفاية لأعرف مايناسبني وما لا يناسبني، وهذا لا يناسبني.
    Vapur 10 mil gittikten sonra, benim vapurda olmadığımı anlayacak. Open Subtitles عندما يبحر القارب ل10 اميال، ستدرك انني لست موجودا عليه
    Bütün ihtiyacım olan sana ödeme yapmamı anlayacak birilerini bulmam ve yeniden seçim çalışması yapmak. Open Subtitles كل ما أحتاج إليه هو إعادة الإنتخاب ثم يكتشف شخص أنني أدفع لك
    Bana bir şeyler oluyor ve bunu anlayacak tek kişinin sen olduğunu hissediyorum. Open Subtitles هناك شئ يحدث لي أعتقد أنك الشخص الوحيد الذي سيستطيع أن يفهمني
    Ama Şerif bu tuzağı anlayacak. Open Subtitles . لكن عمدة البلده سيكتشف ذلك قريباً ، بالتأكيد
    Sanırım asıl büyük problem, karşılaştığımız problemlerin hangisinin yeterince iyi olduğunu anlayacak kadar zeki olmayışımız. TED أعتقد بأن المشكلة الكبيرة هي أننا ليسوا أذكياء بصورة كافية لفهم أي المشاكل التي نواجهها جيدة بصورة كافية.
    Cappy Broncosaurus'un hiçbir zaman tekrar çalışmayacağını ne zaman anlayacak? Open Subtitles عندما يدرك كابي بأن برانكسورس لَن يَبدأَ بالظهور ثانيةً أبداً.
    Zavallı aptal asla içtiğinin kanserojen talyum olduğunu anlayacak kadar uzun yaşamaz. Open Subtitles المسكين الغبي لا يعيش فترة ليدرك فيها ماذا شرب ثاليوم مركز بشكل كبير

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد