Annen ve ben Avustralya kırsalında müthişbir gece geçireceğini düşündük. | Open Subtitles | رأينا أنا وأمك أنك قد تستمتع بليلة في المنطقة الريفية النائية |
Nicole, Annen ve sen bensiz gitmek zorundasınız, anlıyor musun? | Open Subtitles | نيكول, أنت وأمك يجب أن تذهبوا بدوني, حسنا؟ |
Annen ve babanla birkaç gün önce tatile çıktınız değil mi? | Open Subtitles | ذهبت في عطلة أنت و أمك و أبيك منذ أيام، صحيح؟ |
Annen ve ben artık çok yaşlandık. Yaşlı insanların, çok fazla şeye ihtiyacı olmuyor. | Open Subtitles | انا ووالدتك مسنين .والمسنين لايحتاجون كثيراً |
- Hayatım, Annen ve babanız. - Bunu söylemeyin. Onlar olamazsınız. | Open Subtitles | حبيبتى أننا اباك وامك توقف عن قول ذلك , لا يمكن |
Annen ve ben bu konusmanin ne zaman olacagini merak ediyorduk. | Open Subtitles | كنا نتسائل أنا و والدتك عن متى سنخوض في ذلك الحديث |
O günü Annen ve Keith için geri alabilmeyi dilerdim. | Open Subtitles | اتمنى لو كنت استطيع ان امحو ذلك اليوم من اجل امك و كيث |
Annen ve ben... eğer o kahrolası caddeye yürümek için... silaha ihtiyacın olduğunu bilseydik... bu taraflara asla taşınmak istemezdik. | Open Subtitles | أوه , يا رجل , أنا وأمك لم نتنتقل في هذا الحي بمسدس وخصوصاً أننا لسنا بحاجه لمسدس |
Annen ve ben buraya geldiğimizde, o yemek yaptı, ben araba sürdüm ve masrafımız yoktu. | Open Subtitles | عندما أول حضورنا أنا وأمك هنا كانت تطبخ ، وأنا اقود .. لم يكن لدينا نفقات |
Hah, Annen ve ben hala sana ve kız kardeşine değer veriyoruz. | Open Subtitles | أجل، أنا وأمك ما زلنا نكترث لأمرك ولأمر شقيقتك |
Annen ve bana beş dakika huzur veremez misin? | Open Subtitles | هل تستطيع منحي أنا وأمك خمس دقائق من الهدوء.. |
Geçen hafta, Annen ve ben Hollanda'da eEfendim alınabilirdik. | Open Subtitles | في الأسبوع الماضي كنا نستطيع أنا و أمك أن نحتل هولندا و حدنا |
İnsanlar Annen ve baban hakkında birçok şey söyleyecekler ve bazıları doğru olucak ama hatırlamanı istediğim şey senin için kahramanca savaştılar. | Open Subtitles | الناس ستقول الكثير من الأشياء عن أبيك و أمك و بعضها قد يكون صحيحاً و لكن ما أوده منك تذكره |
Bu sürede de, Annen ve ben bebeğe bakacağız. | Open Subtitles | في الوقت الحاضر , أمك و أنا سنهتم برعاية الطفل |
Annen... ve onu hayal kırıklığına uğrattığını söylememi istedi. | Open Subtitles | أمك. و قالت لى ان اخبرك انها محبطة بسببك. |
Annen ve ben pek her zaman iyi geçinemiyoruz. | Open Subtitles | أنا ووالدتك لم نكن على وفاق منذ وقت طويل |
Annen ve ben hislerimizin farkındayız. Bu bizi ilgilendirir. | Open Subtitles | أنا ووالدتك نعرف شعورنا تجاه الآخر هذا اختصاصنا |
Ama Annen ve ben haklıysak, bu hislerin zamanla sönecektir. | Open Subtitles | واذا كنا انا وامك على حق هذه المشاعر سوف تبرد |
Annen ve baban biraz uyurken biz sana biraz hemsire sekerinden vereceğiz. | Open Subtitles | . . سنأخذك إلى الحضانة يا صغيري لندع والدك و والدتك ينامان |
Annen ve baban seni görünce çok sevinecekler. | Open Subtitles | امك و ابوك سيكونون فى غاية السعادة لرؤيتك، حسنا ؟ |
Belki de Annen ve kızkardeşin uyuyana kadar beklemeliyiz. | Open Subtitles | أتعلمين؟ غالبًا يجب أن ننتظر حتى تنام اختكِ وأمكِ |
Annen ve baban sen 14 yaşındayken öldü, değil mi? | Open Subtitles | والدتك و والدك توفوا عندما كنتي 14, صحيح ؟ |
Annen ve kardeşin için sadece bir iki ayrıntı ver. | Open Subtitles | فقط اثنين من العناوين الرئيسية من أجل أمكِ و أختك |
Annen ve ben, bir anda susadık. | Open Subtitles | أنا ووالدتكِ حصلنا على رغبة مفاجأة للَّكم |
Annen ve ben, Ademoğullarının Sonu Aşk Festivali planı yaptık. | Open Subtitles | انا و امك سنحظى بليلة نهاية العالم خطة مهرجان الحب. |
Annen ve ben Viking filmini yaptığımızda. | Open Subtitles | عندما كنا نصور أنا و والدتكِ فيلم الفايكنج هذا |
Annen ve ben düşünüp taşındık ve bazı kararlar aldık. | Open Subtitles | تناقشنا أنا وأمّك حول عدّة أشياء وإتخذنا بعض القرارات |
Annen ve babanla durumlar zor oldu, değil mi? | Open Subtitles | الامور بين والدتكِ و والدكِ صعبة , صحيح؟ |