ويكيبيديا

    "annesiyle babası" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أبويه
        
    • والدا
        
    • والديها
        
    • والداه
        
    • والداها
        
    Burada ölemez! annesiyle babası Barbados'ta! Open Subtitles لا ، لا يمكن أن يموت على الأرضية أبويه في باربيدوس
    Burada ölemez! annesiyle babası Barbados'ta! Open Subtitles لا ، لا يمكن أن يموت على الأرضية أبويه في باربيدوس
    Joe'nun annesiyle babası boşandığında on iki yaşındaydık. Open Subtitles نحن كنا في الثانية عشرة عندما تطلق والدا "جو" ، حسنا ؟
    Gadget! Gadget'ın annesiyle babası geldi. Open Subtitles انهم والدا كادجيت
    annesiyle babası ayrılmış. O yüzden bütün vaktini bizim evde geçiriyormuş. Open Subtitles والديها أنفصلا لهذا تقضي معظم الوقت في منزلنا
    annesiyle babası öldü ya dikkatli olmazsa sonu çok feci olacak. Open Subtitles ...منذ وفاة والديها ، وهي تعيش باستهتار... ...ستنتهين نهاية سيئة مثلها.
    annesiyle babası İkinci İntifada'da evleri bombalanınca ölmüş. Open Subtitles والداه قتلا في الانتفاضة الثانية عندما تم ضرب بيتهم بالصواريخ
    annesiyle babası geliyor. Open Subtitles وهي خائفة ومنتفخة. والداها هم على الطريق.
    Babasıyla herzaman gelirlerdi ama şimdi annesiyle babası ayrıldı galiba. Open Subtitles - من جاستن بيندلتون؟ كان يأتى مع أبيه طوال الوقت لكن أعتقد أن أبويه انفصلا
    annesiyle babası o küçükken boşanmış. Open Subtitles أبويه تطلّقا، حينما كان صغيراً.
    Kimse insanın aklına annesiyle babası kadar giremez. Open Subtitles لا يضطرب شخصٌ من أحد مثل أبويه
    Bu kızın annesiyle babası nerede? Open Subtitles أين والدا الفتاة؟
    Başkomiser, Diego'nun annesiyle babası. Open Subtitles "أيتها النقيب، لقد وصل والدا "ديجو
    Arkadaşım Kate'in annesiyle babası da boşandı. Open Subtitles والدا صديقتي كارين مروا بطلاق
    Teet'in annesiyle babası ortalığı karıştırmaya gelmiş. Open Subtitles والدا (تيت) تقبّلا الاهانة
    Paraya ihtiyacı olduğundan değil. annesiyle babası ölünce mirasa konmuş ama çalışıp duruyor. Open Subtitles ليس وكأنها تحتاج المال لقد مات والديها تاركرين لها ثروة
    annesiyle babası onu hastaneden getirdiklerinde yanlarındaydım. Open Subtitles حسنا، كنت هناك عندما والديها جلب منزلها من المستشفى.
    annesiyle babası birbirlerini çok sever miydi? Open Subtitles والديها أكانوا مخلصين؟
    Arabadaki eşyaları indirirken yanaşıp annesiyle babası ayrı zaman geçirmeye karar verdiğinden korktuğunu söyledi. Open Subtitles بينما كنت افرغ السياره ، التصق بي وقال ان الوضع مُخيف لان والداه خارج البيت
    Belki annesiyle babası bu yüzden soru sorulmasını istemiyordur. Open Subtitles ربّما والداها لا يريدان لأحد أن يقوم بطرح الأسئلة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد