karım öldü. Çocuklar, onlar annesiz kaldılar. | Open Subtitles | زوجتي ماتت والأطفال أصبحوا محرومين من أمهم |
Bebek onu zehirleyebilir... ve iki kızım annesiz kalabilir. | Open Subtitles | وإثنين من البنات سيتركان بدون أمهم |
4 çocuk annesiz olarak hayatlarına devam etmek zorundalar. | Open Subtitles | أربع أطفال يجب أن يذهبوا بدون أم الآن و مرة أخرى |
Ben burada yabancıların çocuklarını büyütürken kendi çocuğum orada annesiz büyüdü. | Open Subtitles | حينما أربي هؤلاء الأطفال الغرباء طفلي يتربي بدون أم |
Sırf güvenimi kazanmak için annesiz babasız büyüdüğünü söylemeler falan-- | Open Subtitles | مدى تفاهتك؟ أخبرتني أنك ترعرعت يتيماً فقط لتكسب ثقتي؟ |
Tüm hayatımı annesiz geçireceğim. | Open Subtitles | و ظللت طول حياتي يتيماً |
Zavallı, annesiz çocuklar. | Open Subtitles | لا تقسو عليهم، أيها الواعظ فالأطفال بلا أم |
İki çocuğun... annesiz kalması. | Open Subtitles | طفلين صغيرين دون أمهم |
annesiz kalırsa olur.. | Open Subtitles | أنتِ أمهم |
annesiz büyümek ne demek çok iyi biliyorum, bu yetmez mi? | Open Subtitles | هيلينا بعيدا عني. أنا أعرف ما يشبه أن يكبر الشخص بدون أم. |
Sadece baştan çıkarıcı gariplikleri olan o kız ve senin annesiz kalman ve diğer şeyler. | Open Subtitles | إنه تلك الفتاة مع مقدراتها الإغوائية وكونك بدون أم |
Keşke seni daha küçükken tanıyabilseydim, annesiz büyümek senin için zor olmalı. | Open Subtitles | أتمنى لو كُنت أعرفك و . أنتِ أصغر لابد أنه كان صعباً عليكِ . أن تكبري بدون أم |
Ned ile Catelyn Stark'ın Kıştepesi'nde doğan öz kızının mı yoksa güneyde doğan annesiz bir piçin mi? | Open Subtitles | ابنة نيد وكاتلين ستارك الشرعيّة المولودة هنا في وينترفيل أم لقيط بلا أم وُلد في الجنوب؟ |
annesiz bir buzağı. - Neden olmasın? Annesini geride bıraktı ve dolaştı. | Open Subtitles | شريد، عجل بلا أم وغير موسوم كذلك |