ويكيبيديا

    "anneyi" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الأم
        
    • الام
        
    • الأمّ
        
    • أمّ
        
    • أماً
        
    • امه
        
    • أمًا
        
    • أمهات
        
    • أُمٍ
        
    • والأم
        
    Affedersin ama onlar bir işe yaramaz. Sadece anneyi suçlarlar. Open Subtitles اعذريني لكنهم لا يفيدون إنهم يلقون اللوم على الأم فحسب
    İşleri hızlandırmalıyız. Ölen anneyi, sana tam gün ihtiyaç duyduklarına ikna etmelisin. Open Subtitles علي تسريع الأمور، أقنعت الأم التي تحتضر أنهم يحتاجونك لدوام عمل كامل
    Onun ve 5 kardeşinin bakımları için engelli bir anneyi tek başına bırakarak. TED ترك الأم المعاقة لتربيتها بمفردها وأشقائها الخمسة.
    Sezaryen, hem anneyi hem de çocuğu koruyan bir prosedürdür. Open Subtitles الجراحة القيصرية هو إجراء يقوم بحمايه كل من الام والجنين
    İyi bir baba anneyi mutlu eder ki, o da çocukları çileden çıkarmasın. Open Subtitles أي أبّ جيد يَبقي الأمّ في حالة سعادة لذا هي لا تُوصلُ الأطفالَ مجانينَ.
    Sırtlanlar bir çok yavru çitayı öldürür... ve bir taneden fazlası anneyi saf dışı bırakıp yavruları yakalayabilir. Open Subtitles الضباع قتلت الفهد الصغير وأكثر من ضبع يمكنهم السيطرة على الأم و الأشبال
    Sonra da anneyi buraya getirmek için kendi güçlerinizi kullanacaksınız. Open Subtitles ثم ستستخدمون قدراتكم لإحضار الأم إلى هنا
    Bir anneyi oğlundan ayıran, bir ağabeyi kardeşinden, babayı oğlundan ayıran şey nedir? Open Subtitles الذي تسبب في فراق الأم عن أبنائها وكذلك فراق الأخ عن أخيه وأخذ الأب بعيدآ عن إبنه
    O anneyi istiyorsan, şirin bir baba olman lazım. Open Subtitles إذا أردت إقامة علاقة مع تلك الأم فعليك أن تكون اباً
    - Ben bebeği kastettim. - Bende seksi anneyi. Open Subtitles ــ قصدت الطفل الصغير ــ قصدت الأم المثيرة
    Birinin banyodaki anneyi çağırması gerekiyor. Open Subtitles مرحباً من الأفضل أن يتفقد أحد الأم بحمام الضيوف
    Yolunun üzerindeki anneyi pekte nazik olmayan bir şekilde poposundan itekliyor ve torununun kurtulmasını sağlıyor. Open Subtitles تزيح الأم عن الطريق بوكزة شديدة بوركها، وتمنح حفيدتها حُريتها.
    Çok yazık, çünkü kötü erkek avcının anneyi öldürdüğü... bir filme, 7 yaşındaki kız kardeşimi... götürmek için can atıyordum. Open Subtitles و هو شيء مؤسف لأنني أتمنى أخذ أختي ابنة السبع أعوام لفيلم تموت فيه الأم على يد صياد شرير
    Silahı onlara doğrultup bir yandan da anneyi bıçaklayamam. Open Subtitles ألا يمكنه تصويب المسدس بإتجاههم وطعن الأم فى نفس الوقت ؟
    Dinleyin, yapmamız gereken ilk şey anneyi uzaklaştırmak Open Subtitles إسمع، أول شئ يجب أن نفعله هو إخراج الأم من هناك
    Sonra banyoya gitti ve bebeği ile saklanan anneyi vurdu. Open Subtitles ثم ذهب وأطلق على الأم التي كانت تختبئ في الحمام مع طفلها
    Gerçekten bebeği boğmuş olan anneyi vurmuş. Open Subtitles وقتل الأم التي كانت قد خنقت الطفل بغير قصد
    Şu andan itibaren, anneyi her kim öldürdüyse çocuğu da kaçırmış sayabiliriz. Open Subtitles في الوقت الحالي، يجب أن نفترض أن من قتل الام اختطف الطفل
    anneyi yavrudan ayırmak için orkalar tüm zekalarını kullanmak zorunda. Open Subtitles لعزل الأمّ عن صغيرها على الحيتان القاتلة استغلال ذكائها لأقصى درجة
    Özellikle aynı anneyi paylaştıklarını düşünürsek. Open Subtitles خصوصياً بإشتراكهم في أمّ واحدة
    Mary kucağında bebeğiyle bir anneyi gördüğün zaman, ...hiç yüreğinde bir tutuşma hissettin mi? Open Subtitles ماري هل أحسست قط بحنين في قلبك عندما ترين أماً في الشارع و طفلها في ذراعها؟
    O sözde anneyi gördüm. Doğrudan bana baktı. Open Subtitles لقد رأيت تلك التي تسمي نفسها امه لقد نظرت الي مباشرة
    Ama anneleri olamam. Onlar bir anneyi hak ediyor. Open Subtitles لكنني فقط لا أستطيع أن أكون أمًا. هم يستحقون أمًا.
    Beni dinleyeceğiniz bu altı dakika içerisinde, dünya üç anneyi, bebeklerini doğururken kaybetmiş olacak. Biri, ciddi karmaşıklıklar yüzünden; ikincisi, annenin ergenlik çağında olması ve vücudunun doğuma hazır olmaması sebebiyle; ama üçüncüsü, yalnızca doğum esnasında temel temiz aletlere erişimi olmadığından. TED في الدقائق الست القادمة التي ستصغون فيها اليّ سيفقدُ العالم ثلاث أمهات أثناء عملية ولادة أطفالهن. الأولى، بسبب مضاعفات خطيرة والثانية، ستكون في سن المراهقة ولن يكون جسدها جاهزًا لإجراء عملية ولادة أما الثالثة، لعدم تمكنها من الحصول على الأدوات الأساسية الصحية النظيفة أثناء إجراء عملية الولادة.
    Ben de bir anneyi oğlundan uzak tutmayı doğru bulmuyorum. Open Subtitles ،ومن قبيل المُصادفة لقد كنت مُتضايقة بشأن منعِ أُمٍ عن إبنها
    anneyi, babayı, çocuğu bul ve arabayı al. Open Subtitles تدخل إلى المنزل وتجد الأب والأم تطلب منه السيارة وتعود بها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد