| Eğer yaşıyorsa ve Ansar Dine ile birlikteyse, nerede olurdu biliyor musunuz? | Open Subtitles | لو انها على قيد الحياة ومع أنصار الدين، هل تعرف أين هي؟ |
| Fakat tıpkı Ansar Dine gibi onların ayaklanmaları da güçlü öykülerle yönlendiriliyor, aynı şekilde Timbuktu yerel nüfusunun savunması ve kütüphaneleri de. | TED | ولكن أنصار الدين وحركة التمرد استُدرجوا عن طريق القصص القوية، ولذا كان الدفاع من قِبل سكان ومكتبات تمبكتو. |
| Ve bugün, Ansar Dine tarafından tahrip edilen türbeler ve camiler yeniden inşa edildiği gibi, yıkımları azmettirenlerin birçoğu hapsedildi. | TED | واليوم، كما خرب أنصار الدين الأضرحة والمساجد فقد تم إعادة بنائها، وقد سُجن العديد من المحرضين بسبب تخريبهم. |
| Ansar Dine beni bulunca onlara ne söyleyeceğimi sanıyorsun? | Open Subtitles | صحيح ، وعندما تعثر علي جماعة أنصار الدين ماذا تعتقد عما سأخبرهم؟ |
| Ansar Dine'nin istediği bu, tamam mı? İstedikleri bu. | Open Subtitles | فمن هذا الذي الأنصار تناول الطعام يريدون، حسنا؟ |
| Eğer o Ansar Dine'nin elindeyse, çoktan ölmüştür. | Open Subtitles | إذا كان أنصار الدين يكون لها، ثم انها ميتة بالفعل. |
| Eğer Ansar Dine güçlü olsaydı hayatın nasıl olacağını hatırlatmama gerek var mı? | Open Subtitles | أحتاج أن أذكركم ما ستكون الحياة مثل إذا كان أنصار الدين السلطة؟ |
| Tüm elit takım Ansar Dine tarafından yok edilmiş. | Open Subtitles | فريق النخبة كامل أخرجت من قبل أنصار الدين. |
| Ve sahte pasaport yapan insanlar hala seni arayan Ansar Dine ile çalışır. | Open Subtitles | والناس الذين جعل جوازات سفر مزورة العمل مع أنصار الدين، الذين ما زالوا يبحثون عن لك. |
| Geçen sene hatırlatmıştım, belki hatırlarsınız, El-Kaide'ye bağlı Ansar Dine'nin ilk üyeleri savaş suçu işlemekle suçlandı ve Lahey'e gönderildi. | TED | ففي العام الماضي كما تتذكرون ... أوائل أعضاء حزب أنصار الدين التابع للقاعدة أُدينوا بارتكاب جرائم حرب وأُرسلوا إلى لاهاي. |
| 2012'nin zorlu aylarında, Ansar Dine istilası sırasında Malililer, sıradan insanlar, hayatlarını riske atarak belgeleri güvenli bir yere kaçırdılar, tarihi binalarını korumak için ellerinden geleni yaptılar ve antik kütüphanelerini savundular. | TED | خلال أشهر صعبة في عام 2012، أثناء غزو أنصار الدين، خاطر الماليون والآخرون بأرواحهم لإخفاء الوثائق وتهريبها، ببذل ما بوسعهم للحفاظ على المباني التاريخية والدفاع عن مكاتبهم العريقة. |
| Sadece Ansar Dine gibi örgütlere karşı değildir. | TED | ولا على المنظمات مثل أنصار الدين. |
| Ama Ansar Dine onu buraya getirdiğini söyledi. | Open Subtitles | ولكن أنصار الدين قال كانوا جلب لها هنا. |
| Neden Ansar Dine seni önemsiyor? | Open Subtitles | لماذا أنصار الدين إعطاء حماقة عنك؟ |
| Ansar Dine'nin teröristleriyle işbirliği mi yaptın? | Open Subtitles | هل تعاونت مع الإرهابيون أنصار الدين؟ |
| O beni Ansar Dine'den korumak için gitmiyor. | Open Subtitles | وقال انه لن حماية لي من أنصار الدين. |
| Ansar Dine, Tuareg'i hiç sevmez. | Open Subtitles | أنصار الدين يكرهون الطـَوارِق |
| Ansar Dine niçin onu istiyor? | Open Subtitles | لماذا أنصار الدين تريد ذلك؟ |
| Ansar Dine. | Open Subtitles | أنصار الدين |
| Bu yüzden Ansar Dineden kaçıyor değil mi? | Open Subtitles | هذا هو السبب في الأنصار تناول الطعام بعد، أليس كذلك؟ |