ansiklopedi işi, deri kaplı kitapların olduğu günlerde sadece bir dağıtım işiydi. | TED | موسوعة الأعمال في أيام الكتب الجلدية كان في الأساس أعمال توزيع. |
Wikipedia, elbette ki, kullanıcıları tarafından yaratılan bir ansiklopedi. | TED | ويكيبيديا، بطبيعة الحال، هي موسوعة أنشئت من قبل مستخدميها. |
Eglenmek icin ansiklopedi yazmayi secmis bir insan tipi genelde oldukca zeki insanlardan olusuyor. | TED | نوعية الناس الذين انجذبوا لكتابة موسوعة من أجل المرح يميلون لأن يكونوا أناس أذكياء. |
Wikipedia sadece 2 senelik bir sürede 200 dilde 1,5 milyon makalenın bulunduğu ücretsiz bir ansiklopedi yaratmak için binlerce gönüllüyü kullandı. | TED | استخدمت ويكيبيديا آلالافا من المتطوعين لإنشاء الموسوعة الحرة مع أكثر من مليون ونصف مقالا في 200 لغة في بضع سنوات فقط. |
Ancak Basquiat üzerinde en güçlü etkiyi muhtemelen tıbbi bir ansiklopedi bırakmıştı. | TED | ولكن يقال إن إحدى الموسوعات الطبية هي ما أثّر على باسكيات أشد تأثير. |
Ancak bu, misyonumuzu yerine getirebilmemiz icin gerekli: yeryuzundeki her kisiye ansiklopedi vermek. | TED | لكن جزء من ذلك هو أن نقوم بمهمتنا بتقديم موسوعة لكل شخص على هذا الكوكب. |
1990larda Microsoft, Encarta diye bir ansiklopedi projesine başladı. | TED | في منتصف التسعينات، بدأت مايكروسوفت مشروع موسوعة تسمى إنكارتا. |
Bu Internet üzerinde yaşayan bir ansiklopedi dünyanın dört bir yanındaki binlerce bilim insanı tarafından katkıda bulunuluyor. | TED | إنها موسوعة تعيش على الإنترنت وهي مساهمة من آلالاف العلماء حول العالم. |
Hawkes'ın garip bilgilerle dolu yürüyen bir ansiklopedi olduğunu biliyor muydun? | Open Subtitles | هل تعلم أن هوكس هو المشي موسوعة المعلومات طعام شهي؟ |
Asıl ben istiyorum. İkinize de cevap vereceğim. Ben ansiklopedi gibiyimdir. | Open Subtitles | سأعطي كلاكما يا رفاق أجوبة انا موسوعة اجابات |
Bu şehirdeki her türlü pis işte parmağı olan bir kadının dosyası da ansiklopedi büyüklüğünde olur. | Open Subtitles | المرأة التي لها علاقة بكافة الفضائح في هذه المدينة؟ ملفك موسوعة كبيرة. |
Bunun en tipik örneği ansiklopedi işiydi. | TED | ملصق الطفل مثال على موسوعة الأعمال. |
El yazmasının yeni bir yazılı dil biçimi yaratma girişimi olduğunu düşünenler, üretildiği kültürün bilgisini içeren bir ansiklopedi olabileceğini söylüyorlar. | TED | الأشخاص اللذين يعتقدون أن المخطوطة هي محاولة لابتكار شكل جديد من اللغة المكتوبة يخمنون أنها يمكن أن تكون موسوعة. تحتوي على معرفة من الثقافة التي أنتجتها. |
Ancak, 1962'den bu yana Britannica'nin geçmişine bakacak olursaniz, hiç de radikal olmadığını, ve hala tamamen güvenli ve monoton tipte bir ansiklopedi olduğunu goreceksinizdir. | TED | لكن اذا عرفتم أي شئ حول تاريخ موسوعة بريتانيكا منذ 1962، لقد كانت أي شئ سوى جذرية: مازالت متجمدة، نوع ثقيل من الموسوعات. |
dünyadaki herkese ücretsiz bir ansiklopedi sağlamaktir. | TED | وهدفنا، جوهر هدفنا في مؤسسة ويكي-ميديا، هو تقديم موسوعة مجانية لكل فرد على كوكب الأرض. |
Ve dunyadaki bir cok insan icin soz konusu olan sey su, eger size universite seviyesinde yazilmis bir ansiklopedi verirsem, hic bir fayda alamazsiniz ondan eger sizi onu kullanacaginiz seviyeye getirecek bir donaniminiz yoksa. | TED | وللكثير من الناس في العالم، إذا قدمت لك موسوعة مكتوبة على مستوى الجامعة، لن تقدم لك أي شئ مفيد من دون كل المعينات التي تمحو الأمية لتطورك للنقطة التي تستطيع حينها إستخدامها. |
Pratik uygulamalarda ansiklopedi kendi maliyetini çıkaracaktır. | TED | الموسوعة ستقوم بالصرف على نفسها بسرعة في تطبيقات عملية. |
Kyle'a ansiklopedi okutmak kimin fikriydi? | Open Subtitles | فكرة من كانت لتدعوه يقرأ الموسوعة العالمية ؟ |
Ya da herhangi bir ansiklopedi veya Harry Potter Zümrüdüanka Yoldaşlığı kitabı işinizi görecektir. | Open Subtitles | او يمكنك رمي شيء ثقيل علية مثل الموسوعة الطبية او هاريبوتر و العنقاء |
Açıkladığın için teşekkür ederim ayaklı ansiklopedi ama fail bu ölümleri komik bir şey olarak mı görüyor? | Open Subtitles | أشكرك على هذا يا ويكيبيديا ولكن أتعتقدين بأن الجاني يرى القتل مزاح؟ |
Kapı kapı gezip ansiklopedi satmakla biraz para kazanır. | Open Subtitles | يؤمن عمل صغير ببيع الموسوعات من الباب إلى الباب |