O kadın, NSS Anti-Terör Biriminin lideri. | Open Subtitles | تلك المرأة قائدة فريق مكافحة الإرهاب في منظمة الأمن القومي |
Ama artık, NSS Anti-Terör biriminin tamamı teröristleri bulmaya odaklanacak. | Open Subtitles | من هذه اللحظة كامل تركيز مجموعة مكافحة الإرهاب في منظمة الأمن القومي سيكون العثور على الإرهابيين |
NSS Anti-Terör Timi üyesiyim. | Open Subtitles | عضوة بفريق مكافحة الإرهاب في منظمة الأمن القومي |
Anti-Terör departmanından bu olay için verebileceğimiz yeterli personel yok. | Open Subtitles | لا يوجد موظفين نستطيع اخراجهم من قسم مكافحة الإرهاب في الوقت الحالي |
Anti-Terör departmanı terör saldırısı ve teröristlerin yerini belirlemeye odaklanmalı. | Open Subtitles | قسم مكافحة الإرهاب يجدر به التركيز على الهجوم الإرهابي وتحديد موقع الإرهابيين |
Anti-Terör Timi'nin şefi ihanetten tutuklandı. | Open Subtitles | رئيس قسم فريق مكافحة الإرهاب تم القبض عليه بتهمة الخيانة |
Anti-Terör operasyonları erken harekete geçmekle başarılı olur. | Open Subtitles | عملية مكافحة الإرهاب تتعلق بالتحرك مبكراً |
Başlarındaki Jin Sa Woo Özel Kuvvetler'in Anti-Terör timinde yetişmiş en yetenekli adamlardan biridir. | Open Subtitles | الذي يقودهم كان شخص لا مثيل له في القوات الخاصة كمتخصص في مكافحة الإرهاب |
Burada Anti-Terör birimine başvurmamız söyleniyor. | Open Subtitles | يقول هنا أن تراجع وحدة مكافحة الإرهاب |
Anti-Terör Timleri suçlun kim bilmiyor. | Open Subtitles | مكافحة الإرهاب لا تعرف المسبب للتفجير |
Anti-Terör birimi müdüründen emirler. | Open Subtitles | أوامِر من مدير مكافحة الإرهاب. |
168 kişi öldü... bir yıl sonra, birçok anayasal hakkımızı ve sivil özgürlüklerimizi elimizden alan Anti-Terör kanunu kabul edildi. | Open Subtitles | قَتل 168شخصاً... بَعْدَ سَنَة ، تم تمرير تشريع مكافحة الإرهاب الذي يَزيل العديد مِنْ حقوقنا الدستورية وحرياتِنا المدنيةِ |
KLPD Anti-Terör müfettişleri olay yerine geldi. | Open Subtitles | لقد وصل محقّقو وحدة مكافحة الإرهاب... |
Hollanda Ulusal Polisi Anti-Terör Şubesi müfettişleri olay yerine geldi ve bomba parçalarını inceleyerek bu kıtadaki son eylemlerin... ...Birleşik Krallıktakilerle bağlantılı olma ihtimalini inceliyorlar. | Open Subtitles | لقد وصل محقّقو وحدة مكافحة الإرهاب... وهم يفحصون أجزاء القنبلة على أمل تحديد ما إن كان هذا... له صلة بغيره من الإنفجارات... |
Ben NSS Anti-Terör Departmanı'nın lideriyim. | Open Subtitles | أنا (تشوي سيونغ هي) قائدة فريق قسم مكافحة الإرهاب من منظمة الأمن القومي |
- ULUSAL ANTİ-TERÖR BİRİMİ | Open Subtitles | وكالة مكافحة الإرهاب الوطنية |
GSC'de yaşanan bombalı saldırı sonucu kurbanlar için ulusal yas ilan edilirken, Anti-Terör ekibi, bombacıları bulabilmek için dünya genelinde bir arama başlattı. | Open Subtitles | كما تنعي الأمة ضحايا تفجير (جي إس سي) وحدات مكافحة الإرهاب قد نشرت بحثاً عالمياً عن المفجرين |
Anti-Terör'ün de, Nathan'ın Oğulları ile bağlantısı olan gizli görevde bir ajanı varmış. | Open Subtitles | ومركز مكافحة الإرهاب لديه عميل متخفٍ على صلة بجماعة أبناء (نايثان) |
Anti-Terör'ün de, Nathan'ın Oğulları ile bağlantısı olan gizli görevde bir ajanı varmış. | Open Subtitles | ومركز مكافحة الإرهاب لديه عميل متخفٍ على صلة بجماعة أبناء (نايثان) |
Abdullah Hıdır Şayi saldırıdan hemen sonra El-Majalah'a gitti ve yaptığı haber ulusal çapta bir öfke uyandırdı. Çok geçmeden habercinin evi Amerikalıların eğittiği Anti-Terör ekibince talan edildi. Abdullah hapse atıldı. | Open Subtitles | بعدها بقليل، تم اقتحام منزله بواسطة قوة مكافحة الإرهاب اليمنية التي تم تدريبها على يد الأمريكان، (عبدالإله) أُلقِي في السجن. |