Bu antlaşmanın, Fransa'ya karşı savaşa girme yükümlülüğü içerdiği, buradaki herkes tarafından bilinsin. | Open Subtitles | ليكن معلوما للجميع أن هذه المعاهدة الجديدة تأكد على قيام حرب ضد فرنسا |
antlaşmanın imzalanması ve en sevdiğim tatlı, Jogan'lı pasta şerefine. | Open Subtitles | للتوقيع علي المعاهدة ولحلوتي المفضلة كعكة فواكه الجوجان . نعم |
İnsanların antlaşmanın gerçekleşeceğine inanmalarını istiyorlar ki böylece bir borsa yükselişi sağlayabilsinler. | Open Subtitles | قد يستغرق هذا لسنوات انهم يريدون الناس ان تعتقد ان المعاهدة ستتم |
Coca Cola ile VEB İçecek Birliği Karteli Leipzig arasında yapılmış olan antlaşmanın detayları. | Open Subtitles | بحث تفاصيل اتفاقية تجارية بين كوكا كولا و جمعية ليبزيغ للمشروبات |
Cinque, Ruiz ve Montes'in yasal malıysa, Amerika ile İspanya arasındaki antlaşmanın nasıl geçerli olabildiğini soruyor? | Open Subtitles | يريد سينكيه أن يعرف ماذا لو كانت ملكيته تعود لرويز و مونتيز فكيف للمعاهدة أن تطبق بين أميركا وإسبانيا؟ |
Bu antlaşmanın altında korunan kaç gezegen var? | Open Subtitles | كم عدد الكواكب المحمية تحت هذه المعاهده |
Bu antlaşmanın büyüleyici bir hikâyesi var. | Open Subtitles | هذا السند له تاريخ رائع |
Yani herkesi antlaşmanın olacağına inandırıp sonra iptal mi edecekler? | Open Subtitles | شكرًا لكِ اذا هم يجعلون الجميع يعتقد ان المعاهدة ستتم |
antlaşmanın imza törenine yönelik bir tehdit aldık. | Open Subtitles | انا تابع للأمم المتحدة لقد تم أعلامنا بتهديد لتوقيع المعاهدة |
Son imzaladığın antlaşmanın konusu bu değil mi? | Open Subtitles | أليس هذا هو الهدف من المعاهدة التي وقعت عليها؟ |
antlaşmanın imzalanmasını ertelemeyi düşünmenizi isteyecektim, efendim. | Open Subtitles | عليَ أن اسألك سيدي أن تضع في الإعتبار تأجيل توقيع المعاهدة |
Bu antlaşmanın üzerinde çok fazla kan var. | Open Subtitles | يوجد الكثير من الدم على هذه المعاهدة أكثر مما يمكنها حمله |
Bu antlaşmanın imzalanması için ciddi suçlar işlendi. | Open Subtitles | تم ارتكاب جرائم مميتة أثناء التحضير لهذه المعاهدة |
Bu antlaşmanın imzalanması gerekiyor. | Open Subtitles | نحتاج لان توقع هذه المعاهدة حتى يمكننا ان نكتسب حرية الوصول |
Bunun da ötesinde, Ra's ve Gölgeler Birliği zirveyi sabote etmek istediyse antlaşmanın imzasını kontratlarını geçersiz kılacak. | Open Subtitles | ما بعد ذلك , إذا ريش وأتحاد الظلال , أرادوا تخريب القمّة . توقيع المعاهدة يجعل عقدهم موضوع نقاش |
antlaşmanın yüksek ihtimalle olacağı lafının duyulmasından sonra ticarette kesinlikle bir azalma oldu. | Open Subtitles | على العكس، فى الواقع كان هناك بالتأكيد زيادة طفيفة في التداول منذ أن أعُلن عن خبر ان المعاهدة محتمل ان تتم |
Yeni bir Kuzeybatı Hattının olacağını ve antlaşmanın yapılacağını düşünürsek anlaşmadan fayda sağlayacak şirketlere deli gibi yatırım geleceği aşikar. | Open Subtitles | وبالنظر أنه سيكون هناك ممر شمالي غربي جديد ويبدو ان المعاهدة ستتم قد تعتقد ان كل الأموال الذكية |
İçtenlikle dilerim ki beraber antlaşmanın detaylarını sonuçlandırarak... kalıcı barışa imza atmış oluruz. | Open Subtitles | تكريماً لهذه الزيارة المرحب بها كثيراً كما آمل وأتمنى بإخلاص, أننا معاً سنكمل تفاصيل المعاهدة التي ستجمع بين سيدك وسيدي بصداقة أبدية |
Coca Cola ile VEB İçecek Birliği Karteli Leipzig arasında yapılmış olan antlaşmanın detayları. | Open Subtitles | بحث تفاصيل اتفاقية تجارية بين كوكا كولا و جمعية ليبزيغ للمشروبات |
Efendilerimiz arasında yapılacak gizli bir antlaşmanın taslağını içeriyor. | Open Subtitles | أنها تتضمن الخطوط العريضة للمعاهدة السرية بين سادتنا |
Sana antlaşmanın bittiğini haber vermek istedim. | Open Subtitles | أردتك ان تعلمي ان المعاهده أنتهت. |
Zamanlı mürekkep kimlik testi, antlaşmanın yaklaşık altı gün önce hazırlandığını söylüyor ki, Tony'nin ziyaretiyle aynı zamana denk geliyor. | Open Subtitles | إختبار التعرف على توقيت الحبر قام بتحديد عمر السند تقريباً بستة أيام (والذي يتزامن مع زيارة، (توني |
16 yıl önce haksız bir antlaşmanın empoze edildiği ezik bir millet değil. | Open Subtitles | و ليس أمه منبطحه تخضع لمعاهدة سلام غير عادله منذ 16 عام |