Bu şeyler... Her gün gördüğümüz bu şeyler araştırdığımız bu şeyler... Benim başıma geliyorlar. | Open Subtitles | هذه الأشياء التي نراها و نحقق فيها كل يوم إنها تحدث لي |
Olay şu, bayan araştırdığımız silahlı soygundan 1 hafta sonra siz de polise ihbarda bulunmuşsunuz. | Open Subtitles | وهنا يكمن الشيء ، آنسة اتصلت برجال شرطة عن عملية سطو مسلح بعد أسبوع واحد نحن نحقق في الامر. |
araştırdığımız suçlardan biri burada gerçekleşmiş. | Open Subtitles | أحدى الجرائم التى كنا نحقق بها حدثت هنا. |
araştırdığımız bir olaydaki kurban sizden alınan bu gömlekle pantolonu giyiyordu. | Open Subtitles | هناك ضحية في قضية نحقق فيها كان يرتدي قميصا و سروال جينز من هنا |
araştırdığımız tasarlanmış bir soygunda Amerikalı firari bir sürücüye çok benziyorsunuz. | Open Subtitles | ويوجد تشابه مقبول بينك وبين سائق هروب أمريكي في عملية سرقة مُنظمة نحن نحقق فيها. |
Şu anda araştırdığımız şey de bu. | Open Subtitles | هذا ما نحقق به في الوقت الحالي |
Bir süre önce araştırdığımız Westfield Dağıtım Merkezi olayını hatırlıyor musun? | Open Subtitles | "هل تتذكر قضية مركز توزيع "ويست فيلد التى كنا نحقق فيها منذ مدة مضت |
Sanırım bize o parayı araştırdığımız için güveniyor. | Open Subtitles | أعتقد أنها تثق بنا لأننا نحقق في النقود |
Şu anda araştırdığımız biri olabilir. | Open Subtitles | شخص نحن نحقق الآن. |
- Bu araştırdığımız katil profili değil. | Open Subtitles | هذه ليست الشخصي القاتل نحقق. |
Görgü tanıklarına göre, araştırdığımız ölüm paranormal bir olay neticesinde gerçekleşmiş: | Open Subtitles | طبقاً لشهود العيان فإن الوفاة التي نحقق فيها سُبِقت بحادثة فورتينية: (نسبة للفيلسوف الأمريكي (تشارلز فورت وتعني الظواهر التي بدون إثبات علمي |