Bunu bebeklerin ve küçük çocukların insan türünün Araştırma ve Geliştirme bölümü olduğu olarak görebiliriz. | TED | لذا يمكننا التفكير بالأمر وكأن الأطفال الرضع وحديثي السن أشبه بأقسام البحث والتطوير للجنس البشرى. |
İkinci olarak ilaç şirketlerinin yürüttüğü yenilik, Araştırma ve Geliştirme faaliyetlerinin, en önemli, en zararlı hastalıkların izini sürmesini istiyoruz. | TED | ثانيًا، نريد أنشطة مبتكرة، البحث والتطوير الذي تفعله شركات صناعة الأدوية، لتتبع الأمراض الأكثر أهمية والأوسع إتلافًا. |
İlk Araştırma ve Geliştirme esnasında deniz altında bir klip çekerek bilgisayarda tekrar oluşturduk. | TED | خلال مرحلة البحث والتطوير الأولية أخذنا مقطع من لقطات تحت الماء وأعدنا إنشائه في الحاسوب. |
Araştırma ve Geliştirme kaynakları konusunda bize çok iyi davrandılar. | Open Subtitles | كان دعمهم لنا جيدا فيما يخص مصادر البحث و التطوير |
On yılı aşkın Araştırma ve Geliştirme çalışmalarımız Yeni Benjamin'in güvelik özelliklerinde hayat buldu. | Open Subtitles | أكثر من عقد من البحث و التطوير كانوا لتأمين العمله الجديده |
Evet, yeni Araştırma ve Geliştirme takımım içeri henüz geldi. | Open Subtitles | نعم, فريق البحوث والتطوير الجديد قد دخلو للتو |
Devletler her yıl küresel sağlık, çevre alanında Araştırma ve Geliştirme faaliyetlerine milyarlarca dolar harcıyor. | TED | تنفق الحكومات عشرات مليارات الدولارات سنويًا على البحث والتطوير مرتكزةً على الصحة العالمية والبيئة. |
Yapay zeka üstünde Araştırma ve Geliştirme yapmanın yasak olması, hepimizin bildiği gibi Cylon savaşlarından kalma bir durumdur. | Open Subtitles | منع البحث والتطوير بخصوص الذكاء الصناعي مثلما نعرف كلنا، بدأ هذا منذ حروب السيلونز |
Araştırma ve Geliştirme Departmanı Ayrık Dünya'yı 24 saat gözetim altında tutuyor. | Open Subtitles | قسم البحث والتطوير يراقب العالم المنفصل أربعٌ وعشرون ساعة بلا توقف |
Araştırma ve Geliştirme merkezi bir parolayla korunuyor ama uğraşmaya devam ediyorum. - Güzel. | Open Subtitles | حسناً، ملفات البحث والتطوير تمت حمايتها بكلمة مرور لكني مازالت أحاول. |
ZK: Sıradaki teknolojimiz Japonya'daki Sekisui Kimyasal adlı bir şirketten. Araştırma ve Geliştirme mühendislerinden biri plastiği daha sert yapmanın bir yolu üzerinde çalışıyormuş. | TED | ز.ك: التقانة التالية تأتي من شركة في اليابان تدعى Sekisui Chemical، أحد مهندسي البحث والتطوير عندهم كان يشتغل حول طريقة لجعل البلاستيك أكثر صلابة. |
Brown and Williamson sigara şirketinde Araştırma ve Geliştirme bölüm başkanı olarak çalıştım. | Open Subtitles | لقد عملت كــ رئيس قسم البحث والتطوير (في (براون و ويليامسون شركة تـبـغ |
Sadece Araştırma ve Geliştirme bile yıllar alacaktır. | Open Subtitles | البحث والتطوير لوحده سيأخذ سنوات |
Yaptığımız şey NASA ya da büyük bir şirketin R&D (A&G) ya da Araştırma ve Geliştirme dedikleri şey. | TED | ما نقوم به هو ربما ما تطلق عليه وكالة الفضاء الأمريكية (ناسا) أو مؤسسة كبيرة "آر أند دي"، أو البحث والتطوير. |
Atanan kişi, Araştırma ve Geliştirme Bölümü'nden Bay Rakesha Sharma. | Open Subtitles | من ادارة البحث والتطوير أهنئك |
- Araştırma ve Geliştirme - Bildin. | Open Subtitles | إنها إختصار البحث والتطوير - أحسنت - |
Araştırma ve Geliştirme. | Open Subtitles | البحث والتطوير. |
Araştırma ve Geliştirme'nin kıdemli başkan yardımcısı olmayı ve o kupayı istiyorum. | Open Subtitles | انا اريد ان اترقى إلي منصب نائب رئيس البحث و التطوير و اريد هذا الكوب |
Metal, seramik boru sanatı ve bilimini ilerletmek adına Araştırma ve Geliştirme için. | Open Subtitles | -من أجل البحث و التطوير في المزيد من الفن و العلم لتضبيط الحديد و السيراميك |
Araştırma ve Geliştirme. | Open Subtitles | البحث و التطوير |
Araştırma ve Geliştirme Departmanı'ndan Geçici Shinigami ile beraber gelmemi söyleyen bir emir aldım. | Open Subtitles | لقد تلقيتُ أمراً من قسم البحوث والتطوير وهو أن أُحضر الشينيغامي البديل معي |