ويكيبيديا

    "aradığımız şey" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ما نبحث عنه
        
    • الذي نبحث عنه
        
    • نبحث عنها
        
    • نبحث عنه هو
        
    • هذا ما نبحث
        
    • ما كنا نبحث عنه
        
    Hatırlayın, aradığımız şey sadece uzayda saklı değil, zaman içinde de saklı. Open Subtitles تذكروا، ما نبحث عنه ليس مخبئا بالفضاء وحسب، بل بالوقت أيضا.
    Hatırlayın, aradığımız şey sadece uzayda saklı değil, zaman içinde de saklı. Open Subtitles تذكروا، ما نبحث عنه ليس مخبئا بالفضاء وحسب، بل بالوقت أيضا.
    aradığımız şey bu dolaplarda. Open Subtitles .أياً كان ما نبحث عنه فهو داخل هذة الكبائن،أليس كذلك
    Tam olara aradığımız şey değil ama biraz ilgi çekici gibi değil mi? Open Subtitles ليس تماماً هو المنزل الذي نبحث عنه ولكنّه جيّد صحيح ؟
    Çok cüretkar, çok yoğun tam olarak aradığımız şey. Open Subtitles إنها مخاطرة، وإنها جادة وهي تلك الفرصة الفريدة التي كنا نبحث عنها
    Tamam, aradığımız şey, son 48 saat içinde yapay insulin alan hastaların listesi. Open Subtitles حسناً,ما نبحث عنه هو مريض اشترى إنسولين اصطناعي في أخر 48 ساعة
    Evet, ama, belki de aradığımız şey orada olmayandı. Open Subtitles نعم، لكن ربما ما نبحث عنه هو ما غير واضح
    Evet, ama, belki de aradığımız şey orada olmayandı. Open Subtitles نعم، لكن ربما ما نبحث عنه هو ما غير واضح
    -Tam da aradığımız şey olabilir bu. Open Subtitles إنهم يملكون نموذجاً متقدماً لبندقية مايكرويف قابلة للنقل قد يكون تماماً ما نبحث عنه
    aradığımız şey büyük enerji darbelerinden dönüşen mikrodalgaların yayılımını yapan bir şey. Open Subtitles ما نبحث عنه هو شيء يمكنه تلقي تفريغات الموجات الصغرى المحوّلة من الإشعاعات الطاقية الكبيرة.
    Merak etme aradığımız şey Somali'de. Bu efsane olacak. Open Subtitles لا تقلق , فقد اقتربنا من ايجاد ما نبحث عنه سيكون أسطورتى المفضله
    - Bunu aradığımız şey yapmış olabilir mi? Open Subtitles أيُمكن أنّ أياً كان ما نبحث عنه قد تسبّب بهذا؟ ذلك غير مُرجّح للغاية.
    Bizim aradığımız şey aynı kromozomun aynı yerindeki mutasyon. Open Subtitles ما نبحث عنه هو الطفرة الموجودة في نفس المكان ونفس الصبغي
    aradığımız şey, tam olarak çalıştığı yerle birlikte onu görmesi muhtemel tanıklar. Open Subtitles ما نبحث عنه هو النقطة التي كان يبحث عنها تحديداً مع أي شهود ربما رأوه
    aradığımız şey yaklaşık olarak 13 cm uzunluğunda 4 cem genişliğinde, muhtemelen dişli bir bıçak. Open Subtitles ما نبحث عنه هو سكين بطول 5 إنشات بعرض إنش ونصف ومن الممكن أن يكون مسننًا
    İşte bu bizim tam da aradığımız şey. Eğer uzun ve ağır bir şeyi çekmek istiyorsak TED وهذا بالضبط ما نبحث [عنه] إن أردنا جر شيء طويل وثقيل.
    Bizim aradığımız şey farklı koloniler arasında, bir karıncanın besin aramaya karar vermeden önce kaç karıncayla iletişime geçmesi gerektiği konusunda küçük farklılıklar olup olmadığı. Çünkü böyle bir koloni daha az besin arardı. TED ما نبحث عنه هو احتمالية وجود اختلاف بسيط بين المستعمرات في كمية التواصلات التي تحتاجها كل نملة قبل أن تقرر الخروج للبحث عن الطعام، لأن مستعمرة كتلك سيقل فيها الخروج للبحث عن الطعام.
    Ya aradığımız şey metal değilse? Open Subtitles ماذا لو كان ما نبحث عنه ليس معدنياً ؟
    Ya aradığımız şey, tabutun içinde değilse? Open Subtitles ماذا لو كان الذي نبحث عنه ليس في التابوت؟
    Ama aradığımız şey kesinlikle bu kitapta. Open Subtitles لكن الأشياء التي نبحث عنها هي بالتأكيد في الكتاب
    aradığımız şey o. Eğer bu bot izleriyle tam bir örtüşme sağlıyorsa bize çok yardımcı olacaktır. Open Subtitles هذا ما نبحث عنه، إن تطابق هذا مع طبعة الحذاء فسيكون هذا مساعدًا
    Bu golf sopası mükemmel. Tam da aradığımız şey. Open Subtitles مضرب الغولف هذا رائع, إنه بالضبط ما كنا نبحث عنه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد