Bu o değil. Bizim aradığımız kişi bir karıncaya benziyor. | Open Subtitles | إنه ليس هو, الشخص الذي نبحث عنه يبدو مثل النمله |
aradığımız kişi ailemi kurtarabilecek tek kişi. | Open Subtitles | الشخص الذي نبحث عنه هو الشخص الوحيد الذي يمكنه إنقاذ عائلتي |
Sakın. Sakın benimle dalga geçme dostum. aradığımız kişi sen misin? | Open Subtitles | . لا تُخادعنـي يا راجل أأنت الرجل الذي نبحث عنه ؟ |
aradığımız kişi erkekliğini kanıtlamaya çalışan narsist bir psikopat. | Open Subtitles | الرجل الذي نبحث عنه هو نرجسي و عديم مشاعر يائس ليثبت رجولته |
- Albayın ofisine giremezsiniz. - İşte aradığımız kişi. | Open Subtitles | ـ لا يمكنك دخول مكتب الكولونيل ـ انه من نبحث عنه |
Buraya şeytanlara ya da şeytan çıkarmaya inancınızı sorgulamaya gelmedik ama aradığımız kişi bunlara inanıyor. | Open Subtitles | نحن لسنا هنا لنفحص معتقداتكم في علم الشياطين او طرد الأرواح لكننا نعمل على نظرية على ان الشخص المسؤول عن هذه الوفيات يؤمن |
Önceden saldırıdan hüküm giydiğini tahmin edemezdik, aradığımız kişi olabilir. | Open Subtitles | لما تخيلت ان لديه سابقة أدين بالاعتداء قد يكون ضالتنا |
Yani aradığımız kişi bilgisayarı olan 14 yaşındaki bir çocuk bile olabilir mi? | Open Subtitles | إذن بقدر ما نعرف أننا نبحث عن صبيّ مهووس بالتقنية ذو 14 عاماً مع حاسوب؟ |
aradığımız kişi, komplonun kanıtlarını şu anda yok ediyor. | Open Subtitles | الشخص الذي نبحث عنه لازال يتخلص من اي أدلة للمؤامرة |
Eğer bu parayı tanımadığınız birinden aldıysanız o kişi aradığımız kişi olabilir. | Open Subtitles | أترى ، لو أخذت المال من ... شخص لا تعرفه فقد يكون الشخص الذي نبحث عنه |
Çünkü aradığımız kişi yaşıyor,sanırım. | Open Subtitles | لأن الشخص الذي نبحث عنه حي كما أعتقد |
aradığımız kişi tarafından kaçırıldığı muhtemel. | Open Subtitles | ربما من طرف نفس الشخص الذي نبحث عنه. |
Bizim aradığımız kişi. | Open Subtitles | وهو الشخص الذي نبحث عنه |
aradığımız kişi, yük trenlerini kullanarak geziyor. | Open Subtitles | الرجل الذي نبحث عنه يستخدم قطارات الشحن ليتنقل |
aradığımız kişi sistemden çıktığını biliyor ve bu da bizi onu bulmaktan alıkoyuyor. | Open Subtitles | الرجل الذي نبحث عنه يعلم بأنها كانت خارج الشبكة وهذا ما يمنعنا من القيام بأيجاده |
Ama yapabilirseniz, aradığımız kişi hakkkında konuşmalıyız. | Open Subtitles | لكن ان كان بوسعك فيجب ان نتحدث عن من نبحث عنه |
Ama yapabilirseniz, aradığımız kişi hakkkında konuşmalıyız. | Open Subtitles | لكن ان كان بوسعك فيجب ان نتحدث عن من نبحث عنه |
Buraya şeytanlara ya da şeytan çıkarmaya inancınızı sorgulamaya gelmedik ama aradığımız kişi bunlara inanıyor. | Open Subtitles | نحن لسنا هنا لنفحص معتقداتكم في علم الشياطين او طرد الأرواح لكننا نعمل على نظرية على ان الشخص المسؤول عن هذه الوفيات يؤمن |
Bunlar timsah gözyaşları değildi dostum. O aradığımız kişi değil. | Open Subtitles | تلك ليست دموع التماسيح يا رجل هذا الرجل ليس ضالتنا |
Yarım düzine kadar var. Bence aradığımız kişi cinsel suçlu değil. Tecavüze uğramamış. | Open Subtitles | لا أعتقد أننا نبحث عن مرتكب جرائم جنسية لم يتم الإعتداء عليها |