arama programı ile arası iyi. Belki beraber çalışabiliriz. | Open Subtitles | إنه جيد مع برامج الإتصال , ربما لو عملنا سوياً |
Kimyasallarla arası iyi, arabası var. | Open Subtitles | انه جيد مع المواد الكيميائية, يمتلك سيارة |
- Kadınlarla arası iyi olan benim. - Bu bir telefon numarası değil. | Open Subtitles | و انا هو من يجيد التعامل مع النساء إنه ليس رقم هاتف |
Kötü haberlerle arası iyi değildir. | Open Subtitles | لا يجيد التعامل مع الأخبار السيئة نعم أنا قلق |
Çalıştığı adamlarla arası iyi olsa niye böyle bir şey yapsın? | Open Subtitles | نعم، ولمَ قد يفعل ذلك إن كانت أحواله جيدة مع جماعته؟ |
Başkan Vekil'inin eşi ile arası iyi olursa işler Başkan Vekil'inin istediği gibi olacak. | Open Subtitles | إذا أصبحَت جيدة مع نائب المدير فأعتقد أنّ الأمور ستكون كما يريدها هو |
Bir aile değeri taşıyorlar. Bunun da parayla arası iyi. | Open Subtitles | لقد الجليّ أنّ لهم قيم عائليّة، وهذا بارع مع المال. |
Bilgisayarlarla arası iyi. | Open Subtitles | وهُو بارع مع الحواسيب. |
Kimin bombalarla arası iyi biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرف من هو جيد مع القنابل؟ إن خبراء المفرقعات. |
Daha çok batman gibi, çünkü o karanlık, gizemli ve kadınlarla arası iyi. | Open Subtitles | بل كـ(باتمان) لأنه مظلم و غامض و جيد مع النساء |
Çocuklarla arası iyi olan birisini. | Open Subtitles | شخص جيد مع الأولاد |
Çocuklarla arası iyi. Annemle de iyi anlaşıyorlar. | Open Subtitles | هو جيد مع الاولاد ويحب والدتي |
Kardeşinin çocuklarla arası iyi. | Open Subtitles | اخوك يجيد التعامل مع الاطفال |
Ve çocuklarla arası iyi? | Open Subtitles | و يجيد التعامل مع الأطفال؟ |
Dürbünle arası iyi olan adamın var mı? | Open Subtitles | هل حصلت على أي الرجال الذين جيدة مع نطاق؟ |
Francesca'nın çocuklarla arası iyi. Benim değil. | Open Subtitles | فرانشيسكا جيدة مع الأطفال |