Ama farklı bir açıdan bakmak ile tamamen bozmak arasında büyük bir fark var. | Open Subtitles | لكن هناك فرق كبير بين التفكير خارج الصندوق وتدمير الصندوق |
Şimdi, bu iki filmin arasında büyük bir fark var. "Oz Büyücüsü" ve bugünlerde izlediğimiz filmler arasında birkaç büyük fark var. | TED | الآن، هناك فرق كبير بين هذين الفيلمين، هناك اختلافين كبيرين حقاً بين "ساحرة أوز" وجميع الأفلام التي نشاهدها اليوم. |
Uyum sağlamak ve gizlenmek arasında büyük bir fark var. | TED | هناك فرق كبير بين التكيف والتمويه. |
Organik bir bilgisayarla, bağışıklık sistemimiz arasında büyük bir fark var. | Open Subtitles | هناك فرق بين جهاز المناعة لدينا وهذا النظام من جهاز كمبيوتر العضوية. |
Ama atıştırmak ile hızlı yemek arasında büyük bir fark var. | Open Subtitles | ولكن هناك فرق بين تناول وجبات خفيفة والنهم. |
Atıştırmak ve hızlı yemek arasında büyük bir fark var. | Open Subtitles | هناك فرق بين تناول الوجبات الخفيفه والنهم. |
Bu ve kaybetmek arasında büyük bir fark var. | Open Subtitles | هناك فرق كبير بين هذا و أن يضربك أحدهم |
Fakat o zaman ve şu an arasında büyük bir fark var. | Open Subtitles | لكن هناك فرق كبير بين الحين وبعد فترة |
(Kahkaha) Ama örnek olması için, şnitzel ile eşim arasında büyük bir fark var. | TED | (ضحك) لكن هناك فرق كبير بين الأسكالوب وزوجتي |
Bence birini sevme fikri ile, o kişiyi "o" olduğu için sevmek arasında büyük bir fark var. | Open Subtitles | أعتقِد أن هناك فرق بين فكرة حُب شخصٍ ما... وبينَ حُب هذا الشخص على حالِه |