O kadar hızlı büyümesini istemeyen anneyle çocuğu arasındaki bağ gibi. | Open Subtitles | مثل الرابط بين الطفل والأم التي لم ترد أن يكبر بسرعة |
Aile... Kardeşler arasındaki bağ imparatorluğumuzu ayakta tutan en büyük güç. | Open Subtitles | العائلة، الرابط بين الأخوة هو ذلك السيف الذي يدافع عن إمبراطوريتِنا. |
Görünüşe göre kardeşler arasındaki bağ imparatorluğu savunan kılıç değil artık. | Open Subtitles | يبدو أن الرابطة بين الأخوة لم تعد السيف الذي يحمي إمبراطوريتنا |
Baba ile oğlu arasındaki bağ da öyle. | Open Subtitles | وأيضاً الرابطة بين الأب والإبن تكون قوية |
Bir sonraki sergim - bununla çoğunuzun canını sıktım - tasarım ve bilim arasındaki bağ hakkında. | TED | المعرض القادم الذي سوف أعمل به والذي سمع الكثير منكم عنه هنا هو حول العلاقة بين التصميم والعلم. |
Bir vampirle yaratıcısı arasındaki bağ tahmin edebileceğinden daha güçlü. | Open Subtitles | العلاقة بين مصاص الدماء وصانعه أقوى مما تتصوريـن |
Bu adamın karısıyla kardeşim arasındaki bağ TV dizisi olarak görünüyor. | Open Subtitles | الصلة بين زوجة ذلك الرجل وأخي تبدو أنها ذلك البرنامج التليفزيوني. |
Ya da bir kadınla, ihanetini affedemeyen erkek arkadaşı arasındaki bağ gibi. | Open Subtitles | أو الرابط بين المرأة والعشيق الذي لم يستطع مسامحتها لخيانتها |
Ustayla köle arasındaki bağ çoktan yok oldu. | Open Subtitles | الرابط بين السيد والعبد قد تم فكه بالفعل.. |
Görünen o ki kardeşler arasındaki bağ artık ülkeyi ayakta tutan güç değil. | Open Subtitles | يبدو بأنّ الرابط بين الأخوة، لم يعد السيف الذي يدافع عن إمبراطوريتنا. |
Bir anne ile ilk evladı arasındaki bağ, en güçlü bağdır. | Open Subtitles | الرابط بين الأم ومولودها البكر بينهما أقوى الروابط |
Baba ve oğul arasındaki bağ ondan da kuvvetlidir. Tanrım. | Open Subtitles | حتى أقوى من الأسرة, الرابطة بين الاب والابن. |
Eğer olum bu davranışı yaptıysa onu kendim öldüreceğim ve iki kabile arasındaki bağ da güçlü kalacak. | Open Subtitles | ..أذ قام أبني بعمل هذا ..أنا بنفسي سَأَقْتلُه ..لكي تبقىّ الرابطة بين قبائلِنا قويةً |
Yavrunun kurtulma olasılığı olduğu sürece anne ve yavru arasındaki bağ, olağanüstü bir şekilde güçlü kalacak. | Open Subtitles | طالما هناك فرصة لنجاة العجل فتظلّ الرابطة بين الأم والصغير بالغة القوّة |
Ebeveyn ve yavru arasındaki bağ birçok şekilde sınavdan geçecektir. | Open Subtitles | سيتمّ اختبار الرابطة بين الآباء والصغار بشتّى الطرق |
Şimdi, bu yakınlık, Baba ve oğul arasındaki bağ, | Open Subtitles | الآن هذا التقارب، العلاقة بين الأب والابن، |
Bütün bu dikkat dağıtıcılara rağmen kuşlar ile Christian arasındaki bağ her zaman ki gibi kuvvetli. | Open Subtitles | على الرغم من كل حالات صرف الإنتباه, العلاقة بين كريستيان و طيوره قوية كما كانت دائما. |
Danil ve annemin arasındaki bağ bu günlerde daha da güçlendi. | Open Subtitles | العلاقة بين دانيال وأمي نما أقوى في هذه الأيام. |
Sanatçı ve modeli arasındaki bağ, son derece efsanevidir. | Open Subtitles | العلاقة بين الفنان و عارضته أسطورية |
Böyle olması gerekmezdi ama anne ile kızı arasındaki bağ koparıldı ve sözü tutma sırası erkeklere geçti. | Open Subtitles | لم يعني أن يكون بهذه الطريقة، لكن الصلة بين الأم والبنت مكسورة، والخبر أنتشر ليحفظ الرجال. |
Alvarez ve Jimbo arasındaki bağ ne? | Open Subtitles | جيد جداً ما الصلة بين ألفاريز وجيمبو؟ |
Her nasılsa, standart Amerikan tipi beslenme ve hastalık arasındaki bağ hakkında konuşmak isteyen doktorların büyüyen hareketi ile bağlantı kurmayı başarabildim. | Open Subtitles | مع ذلك، تمكّنتُ من الإتصال مع حركة متزايدة لمجموعة من الأطباء الراغبين بالتحدّث عن الصلة بين نمط الغذاء الأمريكي النموذجي والمرض. |