Ama bu harika bir bir araya gelme olurdu. | Open Subtitles | لكن ايها الفتى, هل هذا مصنع لأعادة لم الشمل |
Dinleyin, liselilerin yeniden bir araya gelme birliğindenim. | Open Subtitles | اسمعي انا من لجنة لم الشمل في المدرسه الثانوية |
Aile, bir araya gelme falan Noel yemeği. | Open Subtitles | العائلة و كل ذلك و لم الشمل عشاء العيد صحيح ابي ؟ |
Asla kaçırmayacağım üç şey vardır-- Senin işkence çekmen, çocuk gruplarının tekrar bir araya gelme konserleri ve atların doğum videoları. | Open Subtitles | ثلاثةُ أمورٍ لا يمكنني تفويتها، عذابكِ، حفل لمّ شمل الفتية، و فيديو ولادة الأحصنة. |
Evet, tabii. Bu yeniden bir araya gelme olayları şiddetli geçebiliyor. | Open Subtitles | أعني أن تجمعات لمّ شمل العائلة قد تكون وحشية أحياناً |
İsim etiketleri ve bir araya gelme kitapları. | Open Subtitles | -بطاقات الأسماء وكتيبات حفل إعادة لم الشمل |
Bekarlarımızın nasıl olduğunu kontrol edeceğimiz "Paths of Love"ın yeniden bir araya gelme bölümüne hoş geldiniz. | Open Subtitles | مرحبـًا بكم مجددًا في "دروب الحـبّ" في حلقة لم الشمل حيث نطمئن على أحوال عزابنا ونرى كيف يبلون |
Buna bir araya gelme diyelim. Ve yiyecek olmasın. | Open Subtitles | ولنطلق عليه لم الشمل ومن دون طعام |
Kızıl saçlı hanım, Willa Brock. Bir araya gelme komitesinin başkanı. | Open Subtitles | {\pos(195,240)} السيدة ذات الشعر الأصهب تدعى (ويلا بروك) إنها رئيسة لجنة حفل إعادة لم الشمل |
Yeniden bir araya gelme. | Open Subtitles | أو لمّ شمل. |