Londra'ya inince arayacakmış. | Open Subtitles | لقد قال انه سيتصل بك بمجرد وصوله إلى لندن |
Bir saat sonra tekrar arayacakmış. Ailesi güvende olur olmaz. | Open Subtitles | قال إنه سيتصل بعد ساعة حالما تصبح العائلة بأمان |
Durumu açıklığa kavuşturmak için Hollanda'yı arayacakmış. | Open Subtitles | - ماذا يجرى؟ لوان سيتصل بهولندا ليعرف ما هى الحاله |
Evet, müzik yüzünden duyamıyormuş da yarın arayacakmış. | Open Subtitles | نعم، لم تتمكّن من الاستماع بسبب الموسيقى لذا ستتصل غداً |
Söylediğine göre bugünden için onu oraya tekrardan götürmesi için arayacakmış. | Open Subtitles | قالت أنّها ستتصل به لتجعله يُقلّها عائدة إلى هناك اليوم. |
Tekrar arayacakmış. | Open Subtitles | ستعاود الاتصال بكِ |
Durumu açıklığa kavuşturmak için Hollanda'yı arayacakmış. - Ne? | Open Subtitles | لوان سيتصل بهولندا ليعرف ما هى الحاله |
Savaş köpeklerinden bir tanesi banyosunu yaptıktan sonra bizi arayacakmış. | Open Subtitles | كلب الحرب ذاك سيتصل بك بعد استحمامه |
- Alt kata gelince beni arayacakmış. - Tamam. | Open Subtitles | سيتصل عندما يكون في الدور السفلي - حسناً - |
Ayrıca, Brad onu arayacakmış. | Open Subtitles | في الواقع، إنه سيتصل بها |
Seni sonra arayacakmış, tatlım. | Open Subtitles | سيتصل بك يا عزيزتي |
İyiymiş. Şikago'ya inince seni arayacakmış. | Open Subtitles | إنه بخير, قال بأنه سيتصل عليك من (شيكاغو) عندما يصل |
Yarın seni arayacakmış. | Open Subtitles | وقال بأنه سيتصل بك غداً |
-Seni sonra arayacakmış. | Open Subtitles | -إنه سيتصل بك لاحقاً |
Eddie bizi kurtarmak için bir plan yapıp arayacakmış. | Open Subtitles | (أيدي) سيتصل ومعه خطة لأنقاذنا. |
Seni Oakland'dan arayacakmış. | Open Subtitles | قالت أنها ستتصل بك من أوكلاند. |
O da beni arayacakmış. | Open Subtitles | كانت ستتصل بي |
- Seni sonra arayacakmış. | Open Subtitles | ستعاود الاتصال بك لاحقاً |