Bu, General Bhima'nın ardında bıraktığı harita. | Open Subtitles | هذه الخريطة تركت من قبل الجنرال (بهيما). |
Bu, General Bhima'nın ardında bıraktığı harita. | Open Subtitles | هذه الخريطة تركت من قبل الجنرال (بهيما). |
O kadar hızlı koştu ki ardında bıraktığı yavruyu fark etmedi. | Open Subtitles | لقد جري بسرعة لم يلاحظ الصغير الذي تركه خلفه |
Sanırım, ardında bıraktığı dokunulabilir bir şeyi tutarsam iyi hissetmemi sağlayacağını düşündüm. | Open Subtitles | كنت أظن أن هذا سيجعلنى أشعر أفضل... لو أمكننى التمسك بشيء... تركه خلفه |
Çünkü ona ardında bıraktığı kızı hatırlatıyor. | Open Subtitles | لأنها تذكّره بالفتاة التي تركتها. |
Çünkü ona ardında bıraktığı kızı hatırlatıyor. | Open Subtitles | لأنها تذكّره بالفتاة التي تركتها. |
Şu an hepimiz ona yetişmeye çalışıyoruz ardında bıraktığı boşluğu doldurmaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | و جميعنا نتخبص الأن، محاولين ملء الفراغ الذي تركه. |
Sonra ardında bıraktığı onca hazineyi hatırladı. | Open Subtitles | ومن ثم تذكروا كل الكنوز التي تركها خلفه |
Cara'ya ardında bıraktığı küçük kız kardeşini sorsana. | Open Subtitles | سّل (كارا) عن شقيقتها الصغيرة التي تركتها |
O kadar hızlı koştu ki ardında bıraktığı yavruyu fark etmedi. | Open Subtitles | "إنه هرب مسرعاً"، "ولم يلاحظ الشبل الذي تركه". |
Çoktan sildim ama yüzünü, ardında bıraktığı aileyi görmeni istedim. | Open Subtitles | قمت بذلك فعلاً ولكني أردت أن ترى وجهه ... الأسرة الذي تركها خلفه |