Erkek arkadaşı değil. Sadece bankadan bir müşteri. | Open Subtitles | أنه ليس صديقها أنه عميلُ في البنك |
Ayrıca onun erkek arkadaşı değil. | Open Subtitles | انا لم اخذ عائلتها و هو ليس صديقها |
kız arkadaşı değil. | Open Subtitles | بأنها تشغلهُ كثيراً ؟ حسناً , أنها ليست صديقته الحميمة |
O da kız arkadaşı değil. | Open Subtitles | وأنها ليست صديقته. |
Hayır, arkadaşı değil. Sadece aynı sınıftalar. | Open Subtitles | كلا, إنها ليست صديقة إنهما فقط بنفس المرحلة |
Bir kurbanın arkadaşı değil ya da herhangi bir davada tanık değil. | Open Subtitles | هو ليس صديق لضحية، أو شاهد في أي قضية. |
Tyre, Roth'un iş arkadaşı, arkadaşı değil. | Open Subtitles | تراي ، هو زميل روث الملاح ، ولكن ليس صديقه. |
arkadaşı değil. Hakkında söylediklerine inanamıyorum. | Open Subtitles | عدا صديقه لازلت لا أصدق ما قاله عنكِ |
Aslında tam olarak erkek arkadaşı değil ama evet. | Open Subtitles | حسنا هو ليس صديقها حقاً ولكن... نعم |
O, onun erkek arkadaşı değil. | Open Subtitles | انه ليس صديقها. |
Ben onun erkek arkadaşı değil. | Open Subtitles | (بين) ليس صديقها الحميم. |
O kız arkadaşı değil. | Open Subtitles | -لا و هي ليست صديقته |
Bailey de onun kız arkadaşı değil! | Open Subtitles | و(بايلي) بالتأكيد ليست صديقته الحميمة. |
Şerif kimsenin kız arkadaşı değil. | Open Subtitles | عمدتي انها ليست صديقة احد |
Ama annen Drill'in arkadaşı değil. | Open Subtitles | "لكنها ليست صديقة "دريل |
- Ester, bu adam, babanın arkadaşı değil. | Open Subtitles | ايستر , ذلك الشخص ليس صديق لوالدك |
O bir hayvan, oyun arkadaşı değil. | Open Subtitles | إنه حيوان و ليس صديق |
- Bay Nemec birlikte yaşadığı erkek arkadaşı değil. | Open Subtitles | -السيد نيمك ليس "صديقه الذي يعيش معه" |
Ürpertici olan Todd, arkadaşı değil. | Open Subtitles | و ليس صديقه |
arkadaşı değil. Hakkında söylediklerine inanamıyorum. | Open Subtitles | عدا صديقه لازلت لا أصدق ما قاله عنكِ |