Hey ahbap, müsaade et de arkadaşımla oturup biraz iş konuşalım. | Open Subtitles | دع الكرسي حتى يتسنّى لي أنا مع صديقي تبادل أطراف الحديث |
Sahilde erkek arkadaşımla yürüyorduk, ve geçerken sana uğrayalım dedik. | Open Subtitles | كنت أسير على الشاطئ مع صديقي وفكرنا بأنّ نمر عليك |
Doktor bir arkadaşımla görüşmeye gittim. Ona nasıl yapabilirim diye sordum. | TED | فذهبت للتحدث إلى طبيب صديق وسألته كيف يمكن أن أفعل ذلك |
arkadaşımla bir şeyler içeceğiz ve aynı zamanda Ji Woo'yu da tutuklayacağız. | Open Subtitles | أناذاهب لأتناول شراب مع صديق وأقبض على جى وو فى نفس الوقت |
Şimdi yarışmak çok isterdim ama yapamam. Gidip arkadaşımla konuşmam lazım. | Open Subtitles | أود أن أسابقك الآن لكن لا أستطيع، علي التحدث إلى صديقتي |
Bir kaç arkadaşımla beraber Blair Cadısıyla ilgili bir belgesel hazırlıyorduk. | Open Subtitles | أنا و أصدقائي الإثنيْن نعمل على برنامج وثائقي عن الساحرة، بلير |
Bundan bir iki yıl sonraydı oyuncu olan bir arkadaşımla yemek yiyorduk ve bunun ne kadar absürd olduğunu konuşuyorduk. | TED | ربما بعد سنة أو أكثر، كنت أتناول الغداء مع ممثلة والتي كانت صديقة لي وكنا نتكلم كم أن هذا غير معقول. |
Bu evden dışarı çıkıp, dışarıda erkek arkadaşımla takılmak için bekleyemiyorum. | Open Subtitles | لا استطيع الانتظار للخروج من هذا البيت الخروج والاستمتاع مع صديقي |
Birinci sınıftan beri en yakın arkadaşımı erkek arkadaşımla öpüşmeye zorladım. | Open Subtitles | أجبرت لتوي صديقي على تبادل القبل مع صديقتي الفضلى في الإعدادية |
arkadaşımla konuştum ve kursa gitmediğini söyledi öyleyse itiraf et! | Open Subtitles | تحدّثتُ إلى صديقي وقد أخبرني، أنّكِ لم تذهبي، اعترفي حالاً. |
Ben nehrin kenarında duruyordum bir arkadaşımla konuşurken kardeşimi görmediğimi fark ettim. | Open Subtitles | كنت على المياه, أتحدثُ إلى صديق حينما لاحظتُ أنني لم أرى أخي. |
Dünyadaki en iyi arkadaşımla kavgaya tutuşup ona yumruk attım. | Open Subtitles | أفضل صديق حظيت به تنازعت معه وانتهى الأمر بلكمي له. |
Bütün gece telefonda ağladığım için beni eken bir arkadaşımla gelmiştim. | Open Subtitles | اتيت مع صديق وتركني لأنني قضيت كامل الليل انتحب إلى هاتفي. |
Tuvalete gitmem gerekti o yüzden arkadaşımla bir pub'a gittim. | Open Subtitles | احتجت لدخول الحمام لذا ذهبت الى حانة أنا و صديقتي |
Size inanamıyorum. Oraya gidip eski kız arkadaşımla işleri daha da kötü yapmayacağım. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع تصديقكم يا رفاق , لن أذهب لإغضاب صديقتي السابقة أكثر |
Bryce Larkin öldüğü ve şu anda odamda kız arkadaşımla sevişmediği için minnettarım. | Open Subtitles | انا ممتن لان لاركن برايس ميت وليس حاليا في غرفتي مع صديقتي الجديده |
En iyi arkadaşımla akşam yemeğine çıkmak haddini aşmak mı olur? | Open Subtitles | هل تظن أني تخطيت حدودي إن اصطحبت أعز أصدقائي إلى العشاء؟ |
Onu en yakın arkadaşımla suçüstü yakaladım. | Open Subtitles | لقد أمسكته متلبساً بالجرم المشهود مع أفضل صديقة لى |
Daha sonra vakit kalırsa arkadaşımla ilgilenebilirsiniz. | Open Subtitles | واذا بقي متسع من الوقت ممكن ان تهتمي بصديقي |
Altı ay önce nişanlımı en iyi arkadaşımla yatakta yakaladım. | Open Subtitles | منذ ستة أشهر أمسكت بخطيبي في السرير مع أعز صديقاتي |
Önce bir arkadaşımla konuşmam lazım, ama sana burada koruma sağlayabilirim. | Open Subtitles | سأتحدث إلى صديقى اولاً لكن يمكننى الحصول على حماية لك هنا |
O yüzden değil, Çin mahallesinde kız arkadaşımla birlikte bir restorandayım. | Open Subtitles | لا , انا هنا فى مطعم فى الحى الصينى مع صديقتى |
En iyi arkadaşımla poker oynamak istediğim için kusura bakma! | Open Subtitles | انا اسف لاني أردت ان العب البوكر مع اعز اصدقائي |
arkadaşımla tanışmalısın. O da aynı böyle konuşur. | Open Subtitles | ستضطرين للالتقاء بصديق لى إنه يتحدث مثلكِ تماماً |
Eski bir arkadaşımla karşılaşmak için hazırlanmaya daha çok zamana ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنا بحاجة الى مزيد من الوقت للاستعداد و الاستقبال المناسب لصديقي القديم. |
Hatırlıyorum çünkü arkadaşımla beraber küçük bir lig maçında hakemlik yapıyorduk. | Open Subtitles | أذكر ذلك , لأني أنا وصديقي , كنا نشاهد مباراة دروي |
Bir arkadaşımla sinemaya gitmem lazım ve filmden önce sordukları bilgi yarışması sorularını cevaplamayı seviyorum, o yüzden şimdi çıkacağım sanırım. | Open Subtitles | من المفترض أن أقابل صديقاً لمشاهدة فلم، وأحب الاجابة عن الأسئلة التي يضعونها حول الأفلام قبل العرض لذا أعتقد أني سأخرج |
Aslında bu cuma gecesi birkaç arkadaşımla evimde küçük bir kokteyl partisi vereceğim. | Open Subtitles | يصادف انني قد دعوت عددا من الاصدقاء الى تجمع يوم الجمعة كوكتيل والى اخره |