| O senin en iyi arkadaşın değildi. En eski arkadaşındı. | Open Subtitles | لكنه لم يكن صديقك العزيز بل كان صديقك الأكبر سناً |
| Eğer harabelere gidersek Wraithlerin geleceğini söyleyen senin arkadaşındı. | Open Subtitles | قال صديقك ان الريث سيحضروا إذا ذهبنا إلى الانقاض. |
| Ama bana söz ver. Biliyoruz, arkadaşındı. | Open Subtitles | لكن إوعديني بشيء لأني أعرف بأنّه كان صديقك |
| O günahkâr ve kâfirdi, ve muhtemelen cehennemde kızarıyordur, ama yine de senin arkadaşındı. | Open Subtitles | كان آثم, ويستخدم ألفاظ بذيئه وربما هو الآن , يتعفن بالنار ولكنه بالأخير, صديقك. |
| Biliyorum, o senin en iyi arkadaşındı. | Open Subtitles | أنا أعرف أنها كانت صديقتكِ المفضلة |
| - Bence de. - Zack senin arkadaşındı, Tommy. | Open Subtitles | -كان من المفترض أن يكون (زاك) صديقكَ يا (تومي ) |
| Tüm bu zaman boyunca konuşmak isteyen senin beyin özürlü arkadaşındı. | Open Subtitles | فيما كان صديقك المجنون لديه رغبة في الكلام.. |
| O, şirketteki tek arkadaşındı ve kovuldun. | Open Subtitles | لقد كان صديقك الوحيد في تلك الشركة وتمّ طردك .. وأنت ساعدته في الحصول على وظيفة |
| Senin öldürdüğünü söyledikleri adam arkadaşındı değil mi? | Open Subtitles | الرجل الذي يقولون إنك قتلته كان صديقك, صحيح؟ |
| Belki en iyi arkadaşının düğününde en iyi arkadaşındı o kişi? | Open Subtitles | ربمـا كـانت الصديق المقرب في زفـاف صديقك المقرّب ؟ |
| Senin arkadaşındı, yine de onun peşinden gitmeyi tercih ettin. | Open Subtitles | كان صديقك ولا تزال تطلب الذهاب وراءه |
| Senin iyi bir arkadaşındı. | Open Subtitles | كلا، بدون مناسبة لقد كان صديقك الجيد |
| Gil arkadaşındı ve onu özlüyorsun, biliyorum-- | Open Subtitles | جل كان صديقك وأنت تشتاق له، أعرف.. |
| Jimmy Edwards senin arkadaşındı, Luke. | Open Subtitles | ؟ جيمي ادوارد لقد كان صديقك لوك |
| Gidip ona sor, o ilk senin erkek arkadaşındı. | Open Subtitles | لماذا لا تسأله، لقد كان صديقك أولاً |
| Ama arkadaşındı, ben de ne yapacağımı bilemedim. | Open Subtitles | لكنه كان صديقك لا أعرف ما أفعل |
| Alton arkadaşındı. Seni sevmişti Ray. | Open Subtitles | ألتون, كان صديقك لقد أحببك , راى |
| Onu çalan arkadaşındı. | Open Subtitles | صديقك هو من سرقه منى لمعلوماتك |
| Eskiden senin arkadaşındı. Artık o bir kapı tamponu. | Open Subtitles | لقد كان صديقك الآن هو موقف الباب |
| O senin arkadaşındı. | Open Subtitles | بأنها كانت صديقتكِ. |
| Ve senin onu öldürmediğini biliyorum çünkü o senin en iyi arkadaşındı. | Open Subtitles | -وأعرف أنّك لم تقتليها لأنّها كانت صديقتكِ المُقرّبة . |
| Evet, Roman da senin arkadaşındı. | Open Subtitles | أجل , و(رومان) أعتاد على أن يكون صديقكَ |