Hiruko; Jiraiya, Tsunade ve Orochimaru, yani Konoha'nın efsanevi Sannin'lerinin arkadaşıydı. | Open Subtitles | هيروكو كان صديقاً لجيرايا، تسونادي و اوروتشيمارو |
Ve bunun zaman ve para kaybı olduğu kanıtlanmıştı. Ama Marcus bir arkadaşımın arkadaşıydı, bu yüzden gittim. | Open Subtitles | كانت تبدو إنها مضيعة للوقت والمال لكن ماركوس كان صديقاً لزميلي لذلك ذهبت |
Morgun önünde gördüğün onun erkek arkadaşıydı. | Open Subtitles | كان ذلك صديقها الذي التقيته خارج المشرحة |
İtalyan o'nun arkadaşıydı, Norveç'li ise hem arkadaşı hemde doktoruydu. | Open Subtitles | الإيطالي كان محاميه النرويجي، صديقه وطبيبه |
Jackson bir vatandaştı, bir iş arkadaşıydı, babaydı, arkadaştı ama hep hayatının en büyük başarısı ile hatırlanmak istiyordu: | Open Subtitles | أحب أن أذكركم بأن جاكسون كان مواطنا شريفا زميل, أب و صديق ولكن ما أريدكم أن تتذكروة لما كان يعتبرة إنجاز حياتة عائلتة |
Bilirsin, belki de o kız sadece arkadaşıydı. | Open Subtitles | تعلم, ربما هذه الفتاه قد تكون صديقته فقط |
Oren babamın çok iyi bir arkadaşıydı. Onu uyarmayı kabul ettim. | Open Subtitles | أوين كان صديقا لأبى لقد وافقت على إنذارهم |
John'a ihanet eden ve onu çok ciddi anlamda yaralayan bir arkadaşıydı. | Open Subtitles | لقد كان صديقاً خان جون وآذاه بشدة |
- Üzgünüm. Garrett'ın arkadaşıydı. | Open Subtitles | أنا آسفة، لقد كان صديقاً لجاريت |
O benim babamın bir arkadaşıydı ve yasaklıydı. | Open Subtitles | لقد كان صديقاً لأبي ومُحَرماً عليَّ |
- Erkek arkadaşıydı. - Erkekler, sırf daha güçlü olduklarını... | Open Subtitles | أنه صديقها الرجال هم يعتقدون فقط بسبب أنهم الأقوى |
Tamam, Patrick Roberts onun vampir eşini oynayan adam onun bütün çekimler boyunca aynı zamanda erkek arkadaşıydı. | Open Subtitles | حسنا، باتريك روبرتس الذي يلعب البطل في الفيلم كان صديقها الحميم طوال وقت تصوير هذا الفيلم |
O çocuklardan biri onun erkek arkadaşıydı, değil mi? | Open Subtitles | واحدة من هؤلاء الأولاد كان صديقها ، أليس كذلك؟ |
Tomogrofide ölen adam onun arkadaşıydı. | Open Subtitles | صديقه هو من توفيّ داخل جهاز التصوير المقطعي |
John'dan bunu beklemezdim o Tuppy'nin arkadaşıydı. | Open Subtitles | لم اتوقع أن "جون" يفعل ذلك إن "توبى" صديقه ,لم تترك مروحتى .. لقد تركتها على |
Diğerini tanıdım, parti okulundan bir sınıf arkadaşıydı. | Open Subtitles | لاحظتُ الشخص الآخـر، كان زميل دراسة في مدرسة الحزب. |
Sanırım, konuşmak istemediği eski bir kız arkadaşıydı ama zamanlaması tuhaf. | Open Subtitles | كما أعتقد إنها صديقته السابقة والتي لم يشعر بالراحة للحديث معها ولكن التوقيت غريب |
Babanın bir arkadaşıydı ama sen bunu düşünme, tamam mı? | Open Subtitles | وكان صديقا لل أبيها ولكن لا تقلق بشأن ذلك. |
Ben ofis müdürüydüm, karım da onun en yakın arkadaşıydı. | Open Subtitles | كنت مدير مكتبها وزوجتي كانت صديقتها المقربة |
Çocuklar, Patrice Robin'i biraz takıntı hâline getirmiş bir iş arkadaşıydı. | Open Subtitles | "أولاد ، "باتريس" كانت زميلة لــ "روبن التي أصبحت متعلقة بها |
Kötülüğe karşı savaşta kilit isim ve Crane'nin bir arkadaşıydı. | Open Subtitles | لقد كانت شخصية رئيسية في المعركة ضد الشر خلال الحرب وصديقة لكرين |
Vendice kocamın arkadaşıydı. | Open Subtitles | لقد كان (فدنتشي) صديقًا لزوجي |
Patoshik de bir süreliğine, Scofield'ın hücre arkadaşıydı. | Open Subtitles | (باتوشيك) ، كان شريك زنزانة (سكوفيلد) لفترة |
Pekala, övünmüyorum ama ben oyun kurucuyken benim arkadaşım Westmonte'un da arkadaşıydı. | Open Subtitles | حسناً ، أنا لا أتبجح ، ولن عندما كنت لاعب رئيسي صديق لي كان صديق ويسمونت |
O da bir şüpheliydi ve son kurban Mary Kelly'nin erkek arkadaşıydı. | Open Subtitles | كان أيضا مشتبه به؟ وصديق الضحيه الاخيره ماري كيلي |
Kevin'in arkadaşıydı Maxx. | Open Subtitles | انه صديق كيفن , ماكس الذي كان يقود |