Hayır onun, onu ortada bırakmayacak bir arkadaşa ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | أجل، فإنّه كان بحاجة لصديق لا يلقيه إلى التهلكة. |
Hayır, ben gitmeliyim. Onun şimdi bir arkadaşa ihtiyacı var. | Open Subtitles | لا ، أنا الذي ينبغي أن أذهب إنّه بحاجة لصديق الآن |
Bazen hepimizin bir arkadaşa ihtiyacı olur. | Open Subtitles | كلنا بحاجة لصديق في وقت الشدة، صحيح ؟ |
Yarım milyon doları olduğunu düşünürsek, arkadaşa ihtiyacı yoktur. | Open Subtitles | ليس بحاجه لهم بإعتبار أن لديه مليون ونصف نقداً |
Hastaların eğlendirilmeye ihtiyacı yok. Onların arkadaşa ihtiyacı yok. | Open Subtitles | المرضى ليسوا بحاجة للتسلية وليسوا بحاجة إلى صديق |
Onun tavsiyeye ihtiyacı yok. arkadaşa ihtiyacı var. | Open Subtitles | انها لا تحتاج الى المشورة إنها تحتاج إلى أصدقاء |
Ayrıca Lux'ın arkadaşa ihtiyacı var. | Open Subtitles | و لوكس تحتاج لأصدقاء ، وهي لا تستطيع تكوين صداقات |
Her şeyi içine atıyor. arkadaşa ihtiyacı var. | Open Subtitles | يرمى كل شئ خلفه ولكنه بحاجة لصديق |
Onun bir erkek arkadaşa ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنها بحاجة لصديق |
Bay Gyar'in arkadaşa ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | . السيّد "جراي " كان بحاجة لصديق |
Bu çok tatlı. bir arkadaşa ihtiyacı olacak. | Open Subtitles | يا للروعة,إنه بحاجة لصديق |
Belki de... ama hala arkadaşa ihtiyacı var. | Open Subtitles | ربماكذلك... لكنها لازالت بحاجة لصديق ... . |
İkiniz arkadaşsınız, biliyorum. Ve onun şimdi bir arkadaşa ihtiyacı var. | Open Subtitles | وإنّها بحاجة لصديق. |
Shinhwa grup'un sahibinin arkadaşa ihtiyacı yok, olmamalı. | Open Subtitles | الوريث لمجومعه شين-وا لايجب ان يوجد لديه اصدقاء وليس بحاجه لهم |
Çünkü senin ölçülerindeki birinin bile arkadaşa ihtiyacı var. | Open Subtitles | لأن حتى رجل بمثل حجمك بحاجة إلى صديق |
Bir arkadaşa ihtiyacı var yani. | Open Subtitles | إذاً، إنها بحاجة إلى صديق. |
- arkadaşa ihtiyacı var. - Annesi. | Open Subtitles | إنها تحتاج إلى أصدقاء أمها |
Hope'un arkadaşa ihtiyacı yok, değil mi? | Open Subtitles | (هوب) لا تحتاج لأصدقاء اطفال، صحيح؟ |