O zamandan sonra, hep Yutaka'nın diğer arkadaşlarımdan biraz farklı olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | بعد ذلك، كنت دائما افكر في يوتاكا بشكل مختلف بالمقارنة لبقية اصدقائي |
Bakın, arkadaşlarımdan birinin sizin sınıfınızda bir kızı var, Ruby? | Open Subtitles | انظري، واحدة من اصدقائي لها إبنة في فصلك، اسمها روبي؟ |
Evden taşınmam istenmişti. Çünkü ev arkadaşlarımdan biri durumumu ailesiyle paylaşmıştı. | TED | وقد طلبوا منى المغادرة لأن إحدى صديقاتي اخبرت والديها عن حالتي. |
Tesadüfe bak ki iş arkadaşlarımdan biri ilgisiz bir konuyla ona dava açmış. | Open Subtitles | انها مصادفة فقط ان احد من زملائي يسعوني خلفه في امر اخر تمام |
Göreve çıkan arkadaşlarımdan birinin kafası o canavarlar tarafından koparıldı. | Open Subtitles | أحد أصدقائى فى ارسالية تبشير فصل أحد هذه الوحوش رأسه عن جسده |
Twitter arkadaşlarımdan biri sadece ayak parmaklarıyla yazabiliyor. | TED | واحد من اصدقائي على تويتر يطبع فحسب باصابع قدميه |
arkadaşlarımdan bana kullanılmış noel kartlarını yollamalarını rica ettim. Ve bunlardan 500 adet hazırladım. | TED | التمست من اصدقائي ان يرسلوا الي معايدات اعياد الميلاد المستخدمة وعملت 500 منها |
arkadaşlarımdan hiçbiri gerçekten burada yaşadığıma inanamıyor. | Open Subtitles | لا أحد من اصدقائي يصدق أني أعيش هنا بالفعل |
Ya karımı seçip en iyi arkadaşlarımdan birini kaybedeceğim ya da arkadaşımı seçip 30'umdan önce ikinci kez boşanacağım. | Open Subtitles | إما ان ابقي زوجتي واخصر احد اصدقائي او اتطلع للمرة الثانية قبل ان ابلغ الثلاثين |
Bu sadece arkadaşlarımdan öğrendiğim bir numara. | Open Subtitles | انها خدعه تعلمتها من اصدقائي الذين تدربت معهم |
Ve bir gün, klüpteki arkadaşlarımdan biri beni neden pek sık göremediğini sordu, ve bende ona artık gücümüzün yetmediğini söyledim. | Open Subtitles | ثم في يوم بعدها، سألت إحدى صديقاتي بالنادي لماذا لم تعد تراني مؤخراً و أخبرتها أنه لم يعد بإمكاننا تحمل التكاليف |
En iyi arkadaşlarımdan biri. Ama senle beraber olduğumuzdan beri fazla görüşemedik. | Open Subtitles | إنها واحدة من أفضل صديقاتي لم أجتمع معها منذ أن كنت معك |
En yakın arkadaşlarımdan biri Okoloma, bir uçak kazasında öldü, çünkü itfaiye araçlarımızda su yoktu. | TED | أحدى صديقاتي المقربات، أوكولوما، توفيت في حادثة تحطم طائرة لأن سيارات المطافئ لم يكن لديهم ماء. |
Doktor arkadaşlarımdan genel cerrah olan biri, onun durumundan şüphelendi. | TED | بدأ أحد من زملائي الأطباء جراح عام يرتاب بحالتها |
Burası çalışma bölgelerimizden birisi ve daha iyi bir fikir edinebilmeniz için buradaki mavi leke iş arkadaşlarımdan birisi. | TED | هنا واحد من مواقعنا الميدانية، ولإعطائكم نوع من التصوّر، هذه البقعة الصغيرة الزرقاء هنا، هذا واحد من زملائي. |
Aslında en iyi arkadaşlarımdan bazıları sapmış Katolikler. | Open Subtitles | فى الواقع , بعض أصدقائى من الكاثوليك المتشددون |
Onlarla takılmak hoşuma gidiyor. Bana iyi geliyor. Diğer arkadaşlarımdan farklılar. | Open Subtitles | احب قضاء الوقت معهم انهم مختلفون عن اصدقائى |
Bunlar arkadaşlarımdan ve ailemden beni anlatmalarını isteseydiniz, size verecekleri cevaplardı | TED | إدا طلبتم من أصدقائي و عائلتي أن يصفوني، فذلك ما سيقولونه لكم. |
Seninle buraya gelebilmek için nelerden vazgeçtiğimi biliyorsun İşimden,arkadaşlarımdan ayrıldım. | Open Subtitles | تخلّيت عن كلّ شيء لأجيء هنا معك، تركت وظيفتي وأصدقائي. |
Ama arkadaşlarımdan biri balistikteki faks makinasının hafıza dökümünü aldı. | Open Subtitles | لكن صديق لي حصل على تقرير الذاكرةِ لجهازِ الفاكس الباليستي. |
Eğer bana veya arkadaşlarımdan birine fiziksel zarar verecek olursan,... ..sabrım tükenecektir. | Open Subtitles | اذا حاولت مرة اخري ان تتعرض لي او لاي احد من رفاقي.. سينفذ صبري |
- Büyükbabam. - arkadaşlarımdan biriyle burada duruyordum. | Open Subtitles | ـ إنه جَــدّي ـ بَقيتُ هناك مع أحد أصدقائِي |
Buraya iş arkadaşlarımdan önce geldim ve blackjack masalarının yanından geçerken video çekmeden duramadım. | Open Subtitles | ؟ أتيت إلى هنا قبل شركائي وحينما مرت بجاني طاولاتك |
Bencilim ve ve çılgın erkeklerleyim, ama gerçekten arkadaşlarım umurumda ve sen arkadaşlarımdan birisin. | Open Subtitles | أنني أنانية ومجنونة بالشباب ولكنني أهتم حقا بأصدقائي وأنت أحد أصدقائي |
Ve seni hiç de iyi olmayan arkadaşlarımdan birinden korumaya çalışıyordum. | Open Subtitles | و قد كنت أحاول فحسب حمايتك من واحدة من أسوأ صديقاتى |
Kız arkadaşlarımdan biri onu klüpte başka bir kadınla görmüş. | Open Subtitles | صديقة لي رأته في أحد النوادي مع امرآة آخرى |
arkadaşlarımdan borç alıyorum. | Open Subtitles | نستعير المال من جماعتى |