Juan Antonio fahişelerle iyi arkadaştı ve onlardan iyi malzeme çıkacağını düşünmüştü. | Open Subtitles | خوان أنطونيو كان صديقاً لكل العاهرات و كان يعتقد أنهن موضوع رائع |
Gitmiş. Lanet olsun! Tek istediğim iş arkadaşım olmayan bir arkadaştı. | Open Subtitles | لقد رحل ، تباً أريد فقط صديقاً بخلاف أصدقاء العمل |
İyi bir arkadaştı. Hepsi bu. Sonra işimiz biter. | Open Subtitles | لقد كان صديقاً مخلصاً وهذا كل شيء، انتهى الأمر |
Ayrıca çok iyi bir arkadaştı. | Open Subtitles | وكان أيضا صديقا جيدا. |
Çok özel bir arkadaştı. | Open Subtitles | كان هناك صديقا مميزا جدا |
O prensipli bir politikacı ve mükemmel bir arkadaştı. | Open Subtitles | كان سياسي معتمد وصديق عظيم |
Saygı değer bir arkadaştı. Boşboğazlığa meraklı biri değilim. | Open Subtitles | في الحقيقة، قد كان صديقًا عزيزًا وأنا لستُ رجلًا يستجيب لطيش الشباب |
Fakat o iyi bir arkadaştı, yani tam olarak arkadaşımız olmasa da hepsi bir yana, bir insanoğluydu. | Open Subtitles | و لكن كان أيضاً زميل صف و نوعاً ماً كان صديقاً لنا أحياناً و فوق كل شيء كان إنساناً |
Düşündüğünün aksine, ona karşı çok iyi bir arkadaştı. | Open Subtitles | على عكس ما أنت تعتقد لقد كان صديقاً عظيماً لها |
Gerçekten iyi bir arkadaştı ve seni deli gibi sevdiğini biliyorum. | Open Subtitles | ،لقد كان صديقاً جيّد حقاً .وأعلم أنّه أحبّكِ بجنون |
Peki, ne kadar iyi bir arkadaştı? | Open Subtitles | حسناً كيف كم كام صديقاً جيداً ؟ |
Birçok eski eşten kurtulmayı başarmıştı ve Greendale'deki herkesle arkadaştı. | Open Subtitles | يترك خلفه العديد من الزوجات السابقات و جميع من إعتبره صديقاً "هنا في "جريندييل |
O çok iyi bir arkadaştı. | Open Subtitles | لقد كان صديقاً جيداً |
Kurt o gerçek bir arkadaştı. | Open Subtitles | كورت انه كان صديقا حقيقيا |
Happ bir asttan önce bir arkadaştı. | Open Subtitles | كان (هاب) صديقا لفترة أطول من كونه مرؤوسا. |
Alistair bir arkadaştı. | Open Subtitles | اليستارد كا صديقا |
George iyi bir arkadaştı. | Open Subtitles | جورج كان صديقا جيدا |
O prensipli bir politikacı ve mükemmel bir arkadaştı. | Open Subtitles | كان سياسي معتمد وصديق عظيم |
Sofoyan, kraliyet ailesiyle iyi arkadaştı. | Open Subtitles | (سفيان) كان صديقًا حميمًا للعائلة المالكة. |
Ben küçükken ailesi ailemle arkadaştı. | Open Subtitles | عندما كنتُ صغيرة، عائلته كانت صديقة لعائلتي. |
Rebecca ve Metatron arkadaştı. | Open Subtitles | ريبكا و ميتاترون كانوا أصدقاء. |
Annelerimiz arkadaştı. | Open Subtitles | لقد كانت والدتينا صديقتان. |
Hepimize bizim ona olduğumuzdan daha iyi bir arkadaştı. | Open Subtitles | لقد كان الصديق الأفضل لنا كلنا أكثر من ما كنا له |