Öğrencim Pranav; dediğim gibi bütün bunların arkasındaki deha gerçekten o. | TED | طالبي برناف ، والذي حقيقتا كما قلت أنه العبقري خلف هذا |
Bartlett yanına altı adam alıp, kulübenin arkasındaki ağaçlıktan yaklaş. | Open Subtitles | بارتليت ، خذ ستة رجال وأذهب عبر الغابة خلف الكوخ |
Irma, burada, halde doğdu. Balık pazarının arkasındaki bir kamyonda. | Open Subtitles | انها ولدت هنا فى ليزهالز فى شاحنة خلف سوق السمك |
Garajın arkasındaki toprak çok güzel ve bir işe yaramıyor. | Open Subtitles | لديك قطعة أرض جميلة هناك خلف الكراج وليس بها شئ |
Hikayelerin arkasındaki bir hayvan olarak Büyük beyaz, hep korkulan bir yırtıcı olacak. | Open Subtitles | يظهر كحيوان خلف الأسطورة يبقى القرش الابيض العظيم لا اقل منه رعبا كمفترس |
İşte, imalathanenin arkasındaki ağaçlar orada eski bir otobüs yok mu? | Open Subtitles | هذه هي الغابة التي خلف المصنع أليس هناك حافلة قديمة موجودة؟ |
Binanın arkasındaki çöplükte kahverengi bir sırt çantasındalar. Anladın mı? | Open Subtitles | إنها في صندوق العدة في قمامة خلف مبناكم, إستوعبت الأمر؟ |
Çok fazla kargaşa var. Gates'i göremiyoruz. F-16'nın arkasındaki sancak gözleme noktasına gidin. | Open Subtitles | اذهب إلى نقطة المراقبة في الجهة اليمنى خلف الإف 16 وهذا ما تفعله. |
Belki sizi tutuklamadım çünkü bütün bunların arkasındaki şahsı söylemenizi bekliyorum. | Open Subtitles | ربما لا اعتقلك لاني انتظر ان تخبريني من خلف كل هذا |
Bir hava boşluğunun arkasındaki su ya da bir yeraltı nehri olmalı. | Open Subtitles | يجب أن يكون هناك ماء خلف الجيب الهوائي أو خلف النهر الجوفي |
Orada televizyon var mı yoksa sadece barın arkasındaki mi? | Open Subtitles | لديك جهاز تلفزيون هنا أو فقط واحد إلى خلف البار؟ |
Peki, öyleyse şu resmin arkasındaki istisnai biçimde iyi hazırlanmış pasaporta ne demeli? | Open Subtitles | حسناً، ماذا عن جواز السفر جيّد التزوير على نحو ممتاز خلف تلكَ اللوحة؟ |
Panayırdan uzaktaki çiftlik hayvanları çadırının arkasındaki balyaları yakman gerekiyordu. | Open Subtitles | تعيّن إشعال القشّ خلف سرادق الماشية بعيدًا عن منتصف الطريق. |
En azından süpermarketin arkasındaki bir çöp konteyneri önerebilirim, bu seni eğlendirir mi? | Open Subtitles | أيمكنني على الأقل أن أقترح مكبّ نفايات قد تستمتعين به، خلف المتجر المركزي؟ |
Bütün nörolojik sinyaller boynun arkasındaki bazal gangliondan geçer, muhtemelen oradadır. | Open Subtitles | جميع النبضات العصبية تمر من خلاله في الكتلة العصبية خلف الرقبة |
Küçükken evimizin arkasındaki çöpte bulduğumuz oyuncak evi hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتذكرين بيت الدمى؟ الذي وجدناه خلف بيتنا، عندما كنا صغاراً؟ |
Garip bir şekilde, böyle gemilerden çıkan sesin çoğu pervanesinin arkasındaki baloncuk patlamalarından gelir | TED | كما تعلمون، العديد من الضوضاء الناجمة عن سفينة كهذه صادرة من فرقعة الفقاعات الصغيرة في مؤخرة مروحيتها. |
Bu sürecin arkasındaki faktörler çeşitli ve karmaşık, ancak yaşlanma, en nihayetinde hücre ölümü ve bozulması ile oluşur. | TED | إن العوامل المحرّكة وراء هذه العملية متنوعة ومعقدة، ولكن الشيخوخة هي في نهاية المطاف ناجمة عن موت الخلايا وخللها. |
arkasındaki küçük depo kendisinin, ve bir Nijeryalının asgari ücretinin iki katını kazanıyor. | TED | هذا هو مستودعه المتواضع خلفه وهو يربح ضعف الحد الأدنى للأجور في نيجيريا |
Bunlar, nesnelerden seken ve gözlerimizin arkasındaki özel alıcılara çarpan ışık dalgaları, elektromanyetik ışınımlar. | TED | إنها موجات ضوئية وإشعاعات كهرومغناطيسية تنعكس على الأجسام ثم تصطدم بمستقبلات معينة في الجزء الخلفي من أعيننا، |
Yine de şu barok süslemeleri tanırsın... şu, üzüm salkımı tutan adamı... arkasındaki yapraklar... bizi bekleyen bir bahçeden sanki. | Open Subtitles | رغم ذلك لا زلت تتذكري هذه الحلي تلك الايدي المصنوعة من الجص حاملة العنب خلفها الخضرة |
Geçenlerde divan-ı harbe sevk edildi kanunsuzların arkasındaki yönetici olduğunu söyledi. | Open Subtitles | مثل مؤخراً أمام ' .. محكمةعسكرية. يُذكر أنه العقل المدبر للمجرمين |
Bileğinizi büktüğünüzde bacağınızın önündeki kaslar kasılır, aynı anda bacağınızın arkasındaki kaslar da esner. | TED | عندما تثنون كاحلكم، تنقبض عضلات مقدمة الساق لديكم، بالتزامن مع ارتخاء عضلات ساقكم الخلفية. |
Kafa arkasındaki izler küp benzeri... ve granit yoğunluğunda bir cisimden kaynaklanmıŞ.... | Open Subtitles | حسنا. العلامات هنا في خلفية الرأس ناتجة من جسم شبه مكعّب صغير ذو كثافة الجرانيت |
Projenin arkasındaki adam ikinizi de bilgilendirmek amaçlı görevlendirildi. | Open Subtitles | الرجل المسؤول عن المشروع سُمِح له بأن يطلعكما |
Arabanın arkasındaki kalkmaya çalışan Garfield çıkartması gibi hissettim. | Open Subtitles | حقيقةً لقد شعرت اني كالقط المتشبت بمؤخرة السيارة ويحاول الاّ يسقط |
Bak, ben bir kişinin arkasındaki kişiydim. | Open Subtitles | انظري انا كنت الرجل الذي يتكفل بأمور الرجل مباشرة |
İlginç olan bir diğer şey de Dracorex'in kafasının arka kısmındaki sivri yapıların da hızla büyümesi. Stygimoloch'un kafasının arkasındaki sivrilikler | TED | المثير للاهتمام هي الشوكة على ظهر الدراكوريكس كانت تنمو بسرعة ايضاً الاشواك على ظهر الستيجيمولوك |
Göstericiler, arkalarındaki üç bina ve onların da arkasındaki bir başka binanın haftaya yıkılması durumunda yerlerine yeni bir şey yapılabilmesinin çok uzun zaman alacağını, çünkü Atlantic Yards Projesine karşı sonuçlanması yıllar sürebilecek pek çok dava olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | المتظاهرون يقولون أن المبانى الثلاث خلفهم ,والأخر اذا سقطوا هذا الأسبوع سيمر وقت طويل قبل أن |