Öldürdüğü iki kişi de, Frank McNamara ve Arlen Jackson, ...suçlu. | Open Subtitles | إنَّ الشخصان اللذان قتلهما هُما، فرانك ماك نامارا، و أرلين جاكسون |
Arlen Bitterbuck, eyalet yasaları uyarında sen ölene dek vücuduna elektrik geçirilecek. | Open Subtitles | أرلين بيتربك الكهرباء ستسرى الآن فى جسدك... حتى موتك تنفيذاً لحكم المحكمه |
Arlen Bitterbuck bir jüri tarafından suçlu bulunup, idama mahkum edildin ve eyalet yargıcı bunu onayladı. | Open Subtitles | أرلين بيتربك... لقد حكم عليك بالإعدام من هيئة المحلفين... بالحكم المفروض من القاضى بالشأنالجيدفى الولايه. |
Bak, baba, Bay Arlen'e olanlara çok üzüldüm. | Open Subtitles | النظرة، أبّ، أنا آسف على الذي حدث إلى السّيد آرلن. |
Kurban, Arlen Sacks 72 yaşında. | Open Subtitles | إنّ الميّت آرلن يطرد، بعمر 72 الناظر للعقار |
Bu, Doggett'ın araştırdığı cinayetin kurbanı Arlen Sacks. | Open Subtitles | هذه أكياس آرلن ضحيّة القتل دوجيت كان يحقّق فيه. |
Arlen Bitterbuck eyalet yasaları uyarınca sen ölene dek vücudundan elektrik geçirilecek. | Open Subtitles | أرلين بيتربك... الكهرباء ستعبر جسدك حتى الموت... طبقاً لأحكام الولايه |
"Tel Üstünde Dünya" nasıl? Harold Arlen şarkısı. | Open Subtitles | "العالم على خيط, " أغنية لـ هارولد أرلين. |
Sen, Arlen ve büyük Hollywood 10'lusu beni düşündü demek. | Open Subtitles | ما الذي تظنونه بي أنت و (أرلين) وعظماء هوليوود العشرة؟ |
Sen, Arlen ve büyük Hollywood 10'lusu beni düşündü demek. | Open Subtitles | ما الذي تظنونه بي أنت و (أرلين) وعظماء هوليوود العشرة؟ |
Kötü üyesi mahkumu 5040, Arlen Mae Johnson? | Open Subtitles | نزيل دفعة سيئة 5040، أرلين مي جونسون؟ |
Sana bir soru, Arlen. | Open Subtitles | اسمحوا لي أن أسألك سؤالا، أرلين. |
Gerçekten hayal kırıklığına uğradım, Arlen. | Open Subtitles | أنا خيبة أمل حقيقية في لك، أرلين. |
Eğer buldukları tek tanık buysa, buraya alırız, Arlen halleder. | Open Subtitles | .لو كانت أفضل شاهدة يُمكنهم جلبها، فلنحضرها .أرلين) سيستمع بذلك) |
Arlen, bana bazı kitapları satmaya çalışmıştı ama ben bunları ödeyemezdim. | Open Subtitles | آرلن) حاول أعادة بعض الكتب وكنت غير قادر على دفع ثمنها |
Bayan Arlen, kurtardığınız kadın, yaklaşık iki saat önce kendine geldi. | Open Subtitles | السيّدة (آرلن)، المرأة التي أنقذتها أفاقت منذ حواليّ ساعتين |
Böyle bir şeyin Arlen Faber için kolay olduğunu sanırdım. | Open Subtitles | أعتقد بأن أمر سهل سكون سهل على آرلن فايبر) |
O, "Zor zamanlar geçiriyorlar, Arlen. | Open Subtitles | لقد قال بأن سيكون ليديهم وقت صعب (يا (آرلن |
Ve arkadaşın Arlen'in bugün burada konuşma yapacağını söyledi. | Open Subtitles | ولقد قالت بأنك ستكون المتحدث عن (آرلن) هذا الصباح |
- Kitabına bayılıyorum, Arlen. - Harikasın, Arlen. | Open Subtitles | (لقد أحببت كتابك يا (آرلن - (لقد أذهلتنا يا (آرلن - |
Bunlar Arlen ve Dodi Gamble. | Open Subtitles | هل تعرف " آرلين " و " دودي جامبل "؟ |