"artık çok geçti" - ترجمة من تركي إلى عربي

• كان قد فات الأوان
• الأوان قد فات
• متاخراً
• كان بعد فوات

Kent'e ulaştığımızda, artık çok geçti.
و مع مرور الوقت حتى وصلنا لكينت كان قد فات الأوان

Üzgünüm. Düğmeye bastım ama artık çok geçti.
أنا آسف ، ضغطت الزر لكن على ما أعتقد كان قد فات الأوان.

Farkettiğimde ise artık çok geçti ama sana ateş etmedim.
وعندما أدركتُ ذلك ، كان قد فات الأوان لم أطلقُ النار عليكَ أبداً

Ebola olduğunu bilmiyorduk ama artık çok geçti.
ما عرفنا لكن في ذلك الحين كان الأوان قد فات.

Tabii artık çok geçti. Aklın varsa sende öyle yaparsın.
لكن الأوان قد فات ، يمكنك أن تجرب ذلك لو كان لديك عقل

Aşırı ihtiyatlı olmuş olmasından dolayı Penelope'nin sevgisini kaybettiğini anladığında ise artık çok geçti.
عوليس أدرك متاخراً أنه سيفقد حبها له بسبب حذره المفرط

Ancak artık çok geçti. Sınırı çoktan geçmiştik.
لكن هذا كان بعد فوات الأوان" "لقد عبرنا الحدود بالفعل

Ona karşı hislerini anladığında artık çok geçti.
لدى تبيُّنك مشاعرك نحوها كان قد فات الأوان.

Önemli bir şey olduğunu düşünmediğimden onu hemen geri aramadım aradığımda ise artık çok geçti.
لكنني لم افكر بأن ذلك كان امراً مهماً، لذا لم أعاود الاتصال فوراً، وعندما اتصلت، كان قد فات الأوان

Altı yaşındaki Nicky alevler içindeki arabadan ailesini çıkarmayı başardı ama artık çok geçti, ve Nicky, bugün olduğu gibi yine bir başına kaldı.
وقع حادث سير. تمكّن "نيكي" ذو الست سنوات من سحب والديه من السيارة المحترقة، ولكن كان قد فات الأوان.

Sizi uyaracaktım, ama artık çok geçti.
حاولت الصياح، ولكن كان قد فات الأوان

Bizi aradığınızda artık çok geçti.
عندما اتصلوا بنا كان قد فات الأوان

Sonunda sadece başkasının ilişkisi için boşluğu doldurduğumu fark ettiğimde artık çok geçti.
و في النهاية أدركت أنني كنت أملأ الفراغ فحسب , في علاقة أحد ما , لكن الأوان قد فات

Bunca zaman beni sevmediğini düşündüm. Aslında sevdiğini öğrendiğimdeyse artık çok geçti.
طيلة الوقت ظننته لا يحبّني و إذ بي أكتشف أنّه كان يحبّني و كان الأوان قد فات

Bu sırada arkadaşlarından biri kuleme doğru geldi. artık çok geçti.
وحتّامَ جاء أحد أصدقائه إلى بُرجي، كان الأوان قد فات.

Sonunda cesaretimi toplamayı başardığımda artık çok geçti.
وعندما استجمعت شجاعتي أخيراً كان الأوان قد فات

Somme için artık çok geçti.
كان كل هذا متاخراً على معركة (سوم)

Azıcık bir şey bilmesine rağmen artık çok geçti.
قليل ما عرفته لكن كان بعد فوات الاوان

- Hayır, artık çok geçti.
لا، هذا كان بعد فوات الأوان