ويكيبيديا

    "aslında bir" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • في الواقع
        
    • فى الواقع
        
    • في الحقيقة
        
    • فى الحقيقة
        
    • في الحقيقه
        
    • في الأصل
        
    • فى الحقيقه
        
    Bu süreci bir başlattığınızda, aslında, bir önceki fermente edilmiş sıvıyı yeniden değerlendirebiliyorsunuz. TED وبمجرد أن تجعل العملية تستمر، يمكن في الواقع إعادة تدوير السائل المخمر السابق.
    Ve bazı durumlarda orjinal olma isteğimiz aslında bir çeşit düzeltme. TED وفي بعض الحالات، رغبتنا بالتميز تكون في الواقع نوعا من التعديل.
    Aslında, bir kargo aldım ve onunla bunu yapmak çok kolay oldu. Open Subtitles فى الواقع لقد جائني شحنة من اسلاك عيار 12 يجعل التثبيت سهلاً
    - Şey, aslında bir kruvazör. - O halde o çok, çok şey olmalı... Open Subtitles حسنا ، فى الواقع انه طراد اذن فيجب ان تكون ، تكون
    Bunu yaptığım için bir yıl hapsedildim bir değerlendirme merkezinde. aslında bir gözaltı merkeziydi. Gerçek bir hapishaneydi gençler için. TED لأني قمت بذلك، تم سجني لعام في مركز التقييم، والذي في الحقيقة كان مركز الحبس الاحتياطي. كان سجن ظاهري للشباب.
    Evet, aslında bir balet bizim sözde Ninja gibi hareketler yapabilir. Open Subtitles لا نعم, لا, فى الحقيقة يمكن لراقص بالية الحركة مثل النينجا
    aslında bir sürü özgeçmiş gönderdi, ama kimse önemsemedi bile. Open Subtitles في الحقيقه بعث العشرات من الملخصات ولم يصبح حتى يأكل
    onlar da Noel'i kutlar. Aslında, bir anlamı da var. Open Subtitles يتمتّعون بعيد الميلاد أيضاً في الواقع ، هذا هو المقصد
    İnsanlar bilmiyorum bu benim için, ama aslında bir şifacı değilim. Open Subtitles الناس ربما لا يعرفون هذا عني , لكنني في الواقع أٌشفي
    aslında bir şey yok. Bana Terry demeni sağlayabilir miyim diye merak etmiştim. Open Subtitles لا , في الواقع أردت أن أرى اذا استطعت أن أجعلك تنادينني تيري
    Ve aslında, bir dâhinin düşüncelerini gizlice dinlemek eğitici bir deneyimdir. Open Subtitles في الواقع ، الإستماع إلى خواطر عبقري ، تعد تجربة تعليمية
    Güneşe doğru yol alıyorum, ki o aslında bir yıldızdır. Open Subtitles أنا توجهت مباشرة إلى الشمس، الذي هو في الواقع نجوم.
    Aslında, bir mahallenin tümünü, bunun olduğuna ikna etti. Open Subtitles فى الواقع , لقد اقنعت بالفعل الى بأكملة بأنة مسكون هذة موهبة
    Aslında, bir yerde yanlışın var. Daha çiğnemediğimiz bir kural var. Open Subtitles فى الواقع ، أنت مخطئ فى شيئ ما هناك قاعده واحده لم نخرقها بعد
    Aslında, bir gurup iblise özgürlüğünü vermese miydik? Open Subtitles فى الواقع, ألم نحرر مجموعة كبيرة من الشياطين؟
    İlişkide aslında bir tür sevgi, bir sevgi unsuru var. TED في الحقيقة هناك نوع من الحب، عنصر للحب في العلاقة.
    aslında bir şeyler anlatmaya çalıştığım kişi yeni doğan oğlumdu. TED كان في الحقيقة ابني الصغير من أحاول شرح الأمور له.
    aslında bir seferinde birinin arabasını aldım diye başım belaya girdi Open Subtitles في الحقيقة , لقد وقعت في مشكلة عندما أخذت هذه السيارة
    Aslında, bir sorum daha var o yüzden evet neredeyse bitti. Open Subtitles فى الحقيقة أنا لدى سؤال أخر لذا .نعم شارفنا على الانتهاء
    - Otur. Bize katıl, lütfen. - Aslında, "bir" yere yetişmeliyim. Open Subtitles تفضلي اجلسي انضمي لنا رجاءً في الحقيقه لدي شيء لاعمله
    Ve iyice yaklaştığınızda, aslında bir sürü plastik bardaktan oluştuğunu fark ediyorsunuz. TED وكلما اقتربت أكثر، تدرك أنها في الأصل مجموعة كبيرة جداً من الأكواب البلاستيكية.
    Peki ya bütün dünya, bu güne kadar anlatılan en olağanüstü hikayenin aslında bir yalan olduğunu öğrenirse? Open Subtitles ماذا لو إكتشف العالم أن أعظم قصه عرفها البشر فى حياتهم هى فى الحقيقه كذبه؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد