Babamın ofisindeyiz, Aslında burası çok özel çünkü ofisine kimsenin girmesine izin vermez. | Open Subtitles | نحنفيمكتبأبي , في الحقيقة هذه أمور خاصة لأنه لا يسمح لأي أحد دخول مكتبه |
Kayıp mı oldunuz? öyle de denebilir. Aslında burası uzun zaman önce bana aitti. | Open Subtitles | -أجل بشكل ما, في الحقيقة هذه كانت ملكيتي |
Aslında burası Grand Central İstasyonu değil, Grand Central Terminalidir. | Open Subtitles | في الحقيقة هذه ليست محطة "جراند سينترال" الرئيسية انها محطة "جراند سينترال" الطرفية |
Aslında burası şirkete ait. Benim değil. | Open Subtitles | هذا في الواقع ملك للشركة التي أعمل بها وليس ملكي |
Aslında burası küçük, klas bir banyoymuş. | Open Subtitles | هذا في الواقع حمام رائع قليلاً |
Aslında burası onların sığınağı. | Open Subtitles | هذا في الواقع عرينهم |
- Aslında burası sizin yetki alanınızda. - Ne? | Open Subtitles | في الحقيقة إنها مسؤوليتك- ماذا؟ |
- Aslında burası da tropikler, Tony. | Open Subtitles | في الحقيقة إنها من المناطق الإستوائية (يا (طوني |