Lauren asla böyle bir şey yapmaz. O iyi bir dosttur. | Open Subtitles | لورين لن تفعل ذلك أبداً لي , إنها صديقة جيدة جداً |
Benden asla böyle bahsetmeyin. Asla bana bu kadar düşük şans vermeyin. | Open Subtitles | أبداً لا تكتبوا عني مثل ذلك أبداً لا تجعلوني ستة إلى واحد |
- Hey, ben asla böyle demedim, tamam mı? - Merhaba, şerif. | Open Subtitles | ــ ياهوه ، لم أقل هذا أبداً ــ مرحبا ، أيها الشريف |
Fakat bu imkânsız. Ben asla böyle bir şey yapmadım. | Open Subtitles | ولكن, هذا مستحيل, كما ترى, انا لم افعل شئ مثل هذا ابدا |
Tabi ki ne olursa olsun, biz asla böyle bir şey yapmayacağız. | Open Subtitles | وعلى أي حال ، نحن لن نفعل شيئاً كهذا أبداً |
asla böyle bir şey yaşanmamalıydı. | Open Subtitles | كان المفترض أن لا يحدث هذا ابداً |
Ama asla böyle yemekler pişiremezdi. | Open Subtitles | لكنه لم يستطع أن يطهو هكذا أبداً |
- asla böyle bir şey yapmadım efendim. - Ama yapabilecek kadar kuvvetlisin. | Open Subtitles | لم أفعل ذلك أبداً يا سيدى ولكنك قوى بالقدر الكافى |
- asla böyle bir şey yapmadım efendim. - Ama yapabilecek kadar kuvvetlisin. | Open Subtitles | لم أفعل ذلك أبداً يا سيدى ولكنك قوى بالقدر الكافى |
asla böyle bir şey yapmayız. | Open Subtitles | الزوجة قدّمت طلب طلاق. نحن لن نفعل ذلك أبداً |
Bir yanlışınız olmalı. Dahi Floop asla böyle bir şey yapmaz. | Open Subtitles | لابد من وجود خطأ فلوب المذهل لن يفعل هذا أبداً |
Ona inanmadım çünkü sen asla böyle bir şey yapmazsın. | Open Subtitles | لم أصدقها، لأنّك لن تفعل شيء مثل هذا أبداً. |
- asla böyle bir şey söylemez. - O iyi biri değil, tamam mı? | Open Subtitles | ـ لن يقول هذا أبداً ـ إنه ليس رجل جيّد، إتفقنا؟ |
Böyle bir şey söyleme. asla böyle bir şey söyleme. | Open Subtitles | لا تقولي هذا لا تقولي هذا ابدا |
asla böyle bir şey yapmam. | Open Subtitles | لكن انا لا استطيع فعل هذا ابدا |
Tamam, tamam, sen asla böyle bir şey yapmazsın. | Open Subtitles | نعم .. نعم . انت لن تفعل شيئاً كهذا أبداً |
Ona asla böyle bir şey sormazdım. Amcamlayken işler öyle yürümüyor. | Open Subtitles | لم أكن لأسأله سؤال كهذا أبداً ليس هكذا تُدار الأمور |
asla böyle bir şey yaşanmamalıydı. | Open Subtitles | كان المفترض أن لا يحدث هذا ابداً |
asla böyle düşünme. | Open Subtitles | لا تفكر هكذا أبداً. |
Bir daha asla böyle bir gece yaşayamayabiliriz. | Open Subtitles | "تعال إلي " " كما لو أننا لن نحصل على ليلة آخرى " |
Eğer kızınız sincap olsaydı, asla böyle bir şey yapmazdınız. | Open Subtitles | اذا كانت ابنتك سنجاب، لم تكن لتفعل ذلك. |
- Tia asla böyle bir şey yapmaz. | Open Subtitles | و قد فعلت تيا لن تفعل ذلك أبدا |
Bir daha asla böyle bir günah işlemeyeceğim. | Open Subtitles | لن أرتكب أبدا مثل هذه الخطيئة لن أتخلى عن الحياة الثمينة التي وهبني الله إياها |
-Tabii, kanıma işlemiş, sen asla böyle olamazsın. | Open Subtitles | هو في سلالتك إنه في دمي و لن تكون ذلك أبدًا |