Onu tutun ve geçmesine asla izin vermeyin | Open Subtitles | أياً من يكون هناك، (جايمس) (يوست)، فليضرب الرجل وليعطله |
Eğer bir torunun olsaydı onun askere gitmesine asla izin vermezdin. | Open Subtitles | لو كان لديك حفيد لما سمحت له بالذهاب إلى الجيش |
Virginia bunun olmasına asla izin vermez. | Open Subtitles | فرجينيا لن تسمح أبداً بحدوث هذا. |
İstesem bile, CTU'ya adım atmama asla izin vermezler. | Open Subtitles | لن يسمحوا لي بوضع قدمي في الوحدة حتى لو اردت هذا. |
Saçma hijyen kazalarının manalı, uzun soluklu bir ilişkiyi engellemesine asla izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن أسمح أبداً لحادثة صحية سخيفة أن تقف في طريق ما يمكن أن يكون علاقة طويلة ذات معنى. |
Oh! Öyle bir fırtınada dışarı çıkmana asla izin vermezdim. | Open Subtitles | لم أكن لأسمح لكِ أبداً بالخروج في مثل تلك العاصفة |
Onu tutun ve geçmesine asla izin vermeyin | Open Subtitles | أياً من يكون هناك، (جايمس) (يوست)، فليضرب الرجل وليعطله |
Bunun sevdiğim birinin başına gelmesine asla izin vermem. | Open Subtitles | لما سمحت بحدوث عناء التحوُّل لشخص أحبّه. |
Sidney, ufacık bir kanıt bile olduğunu düşünseydim şahsi hislerimin işe karışmasına asla izin vermezdim, tamam mı? | Open Subtitles | (سيدني) لو ظننت أن هناك أدنى دليل لما سمحت لمشاعري الشخصية بالتدخل، حسناً؟ |
Bay Aiken, annem buna asla izin vermez. Ben de öyle. | Open Subtitles | سيد (أيكن)، أمي لن تسمح أبداً بهذا, وأنا أيضاً. |
Yönetim asla izin... | Open Subtitles | ... الإدارة لن تسمح أبداً |
İstesem bile, CTU'ya adım atmama asla izin vermezler. | Open Subtitles | لن يسمحوا لي بالدخول إلى الوحدة حتى لو كنت أريد هذا |
Beni bir kez oraya tıkınca bir daha çıkamama asla izin vermezler. | Open Subtitles | أنت تعلم، بمجرد أن يحجزونني، لن يسمحوا . لي أبداً بالخروج من هناك |
Ayrılmama asla izin vermeyeceklerini biliyordum o yüzden öldüm... -...ve yeniden doğdum. | Open Subtitles | كنتُ أعرف أنّهم لن يسمحوا لي بالمُغادرة لذا فإنّي مِتّ، وولدتُ من جديد. |
Böyle bir şeye asla izin vermem, tamam mı? | Open Subtitles | لن أسمح أبداً بحدوث هذا، حسناً؟ |
Hayır, Finn'in yatağında bir kızla uyumasına asla izin vermezdim. | Open Subtitles | لا, لن أسمح أبداً لـ(فين) أن يجعل فتاة تنام في سريره |
Hitch, temsilcin olarak böyle bir şey olmasına asla izin vermem. | Open Subtitles | (هيتش)، كوني الوكيل الخاص بك، لن أسمح أبداً بحدوث هذا. |
Benimle çekilen bir fotoğraftan seni çıkarmalarına asla izin vermem. | Open Subtitles | لم أكن لأسمح لأحد احد أن يقصك من صورة معي |
Valiyken, böyle yerlere asla izin vermezdim. | Open Subtitles | لم أكن لأسمح بذلك أبداً عندما كنت عمدة |
Eğer ben orada olsaydım, Buna asla izin... Oooh, a-ha-ha. Şeyy bu her kimse-- çok yakışıklıymış. | Open Subtitles | لو كنت هناك لم أكن لأسمح بـ... حسناً, مهما كان هذا الرجل فهو وسيم جداً |