"aslanın" - ترجمة من تركي إلى عربي

• الاسد
• للأسد
• اسد
• لأسد
• عرين الأسد
• أسد
• أسداً
• على بعض المؤخّرات
• الأسد لا

Astroloji haritasında aslanın, başağın yanında olduğunu fark etmedin mi?
الم تلاحظ ذلك على خارطه المنجمين ان العذراء تلى الاسد

Onları aslanın yediğini düşünmüyorsun değil mi?
ألا تعرفين أنه لا يمكن لأي احد ان يلبس هذا الاسد ؟

Torunlarım aslanın fotoğrafını görmek istiyor ama bu lanet telefonların düğmelerini görebilmek ne mümkün!
أحفادي يريدون صورًا للأسد. لكن هذا الهاتف اللعين يصعّب علي رؤية الأزرار اللعينة.

Bir keresinde, bir aslanın bir tavşanı yediğini gördüm " Hayvan Krallığında "
انا مرة شاهدت اسد يلتهم ارنبا في برنامج مملكة الحيوان

Bir yırtıcıyla yüz yüzeyken, sindirim sisteminize ihtiyaç duymazsınız ya da libidonuza ya da bağışıklık sisteminize çünkü eğer bedeniniz böyle şeylerde metabolizmanızı tüketirse, ve hızlıca tepki vermezseniz, aslanın öğle yemeği olabilirsiniz ve bunların hiçbirisi bir şey farketmez.
عندما تكون وجها لوجه مع حيوان مفترس لست بحاجة لجهازك الهضمي أو الرغبة الجنسية أو الجهاز المناعي لأن إذا لم يقوم جسمك بعملية التمثيل الغذائي على هذه الأشياء ولا تتجاوب بسرعة مع الأمر قد تصبح غذاء لأسد وحينها لا يهم أياً من هذه الأشياء

Çok cesursun, aslanın inine girdin.
انت تعرف . لديك الكثير من الشجاعة بأن تدخل إلى عرين الأسد

çünkü fotoğrafta bir aslanın bıyıklarını yüzünüzü parçalaması korkusu olmadan inceleyebilirsiniz.
ففي الصورة تستطيع أن ترى شارب أسد من دون الخوف من أن يلتهم وجهك

Cesur ve akıllı bir aslanın öyküsü bu.
دعني أخبرك عن أسداً يتحدى أسداً ذهبي أصبح شجاعاً و شجاعاً كل يوم

aslanın yaptığı şu olmalı... kanını içmek için derisini yalayarak yüzmüş.
لاشك ان الاسد لعق جلده ليتمكن من شرب دمه

Büyük ihtimalle senden korktu, bir aslanın yüreğine sahip olduğunu düşündü.
بالكاد كان خائفك منك معتقدا ان لك قلب الاسد

Çünkü aslanın en güçlü silahı nedir, bilir misiniz?
لانك تعرف ماهو السلاح الاقوى الذي يتحلى به الاسد

Kimse sebebini gerçekten bilmiyordu ama büyük şef Muhluri öldüğünde atalarıyla birlikte yaşamasına uygun olarak aslanın onu takip ettiğine inanılıyordu.
لا احد عرف لماذا ولكن كان يعتقد أنه عندما توفي الرئيس العظيم موهلوري الاسد لحق به

Frangi bir aslanın kadını veya adamı, yemeyi ayırmaması gibi cinsiyet ayırmıyor.
الجدرى لا ينتقل بالممارسه الاسد يحب ان يأكل امرأه ام رجل

Bu köyde bir ay daha geçirmektense, kendimi aslanın ağzına atarım daha iyi.
أحسن من أن تبقى لحظة في تلك القرية كنت سأقدم نفسي للأسد

Ben olmasaydım, şu an bir aslanın yemi olacaktın.
لو لم أكن موجوداً ، لكنت عشاءاً للأسد

O masalın, farenin, aslanın pençesindeki dikeni çıkardıktan sonra arkadaş olmalarını anlattığını biliyorsun, değil mi?
أنت تعرف أن هذه القصة عن فأر أصبح صديقًا للأسد... بعدما أخرج الشوكة من مخلبه، صحيح؟

Gisani, tek bir aslanın bir antilop getirdiğini ancak ondan iki tanesinin beslendiğini açıkladı.
جيساني شرح ان اسد وحيد إصطاد هذا الظبي لكن أسدان أكلا منه

Eskiden kadınların mahrem bölgelerine indiğin zaman yavru bir aslanın yelesine sokulmuş gibi hissederdin kendini.
اتذكر عندما كنت أداعبهم بالأسفل كان الأمر مثل مصارعة شبل اسد بفمي

Aminata kardeşim "Kim bir aslanın makatında ölmek ister?" diyor. Ben Abiba.
في فتحة الشرج لأسد" أنا Abiba.

Bu şeye gitmem için her şeyi yaparsın aslanın inine girmem gerekse bile yaparsın.
لكي أذهب معهم حتى لو دخلت إلى عرين الأسد توقفي يا ـ غلوريا ـ لن تتخلي عن هذا السلوك

Sol altta, bir aslanın av için bir antilop sürüsünü süzüşünü gösteriyor ve sağda gördüğünüze ise, aslanın görüş açıklığı adını verdim.
يظهر اسفل اليسار أسد يلتفت إلى قطيع من الظبيان ليصطاد أحدهم وفي اليمين يظهر ما أطلق عليه نطاق رؤية الأسد.

Sen de bir aslanın yüreği var ve çok, çok iri bir aslanın da vücudu.
لديكِ قلب أسداً وجسم أكبر مِن الأسد بِكثير

Elimi aslanın ağzına koymam gerek. Eğer hala o işlerle ilgileniyorsan.
أريد أن أضع يديّ على بعض المؤخّرات إذا كُنت ما تزال مُهتمّاً بالعمل

Mösyö, aslanın size ait olmadığını ikimiz de biliyoruz.
يا سيدي كلانا يعلم أن الأسد لا ينتمي إليك