ويكيبيديا

    "atık" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • النفايات
        
    • نفايات
        
    • المخلفات
        
    • الصرف
        
    • الفضلات
        
    • نفاية
        
    • التلوث
        
    • المجاري
        
    • النفاية
        
    • مخلفات
        
    • فضلات
        
    • تصريف
        
    • للنفاية
        
    • مخلّفات
        
    • والنفايات
        
    Ve nükleer atık çöplüğünde nükleer bir bomba mı patlatacağız? Open Subtitles و بتفجير قنبلة نووية في منشأة للتخلص من النفايات النووية
    Çöpleri çıkarırdık atık yerine ve orada ormanı resmeden bir duvar resmi vardı. Open Subtitles كنت معتاد على اخراج النفايات الى منطقة التحميل وكان هناك لوحة فنية لغابة
    Yıllık olarak 12.246 ton toksik atık atıyor veya işliyor. Open Subtitles تنبعث أو تلقى 27 مليون رطلاً من النفايات السامّة سنويًّا.
    Ama Meksika Çölünde bir Amerikan zehirli atık yığınının kamera kaydıyla bitirdi. Open Subtitles وانتهى بها المطاف بتصوير أمريكية تتخلص من نفايات سامة في الصحراء المكسيكية
    ...nükleer atık saklama araştırmalarına 2.5 milyar dolar ayırmak yerine Open Subtitles وبدل منصرف مليارين ونص عالأبحاث عشان نتخلص من المخلفات النووية
    Ve tabii ki bir ülke ne kadar çok gelişmiş ise bu atık yığınları da o kadar büyük oluyor. TED وبالطبع، كلما كانت الدولة متطورة أكثر كلما زادت جبال النفايات
    Bu hammaddeleri, karmakarışık atık yığınlarının içinden nasıl ayıracağımız her geçen gün daha fazla önem kazanmaktadır. TED وقد أصبحت الحاجة ملحة بشكل كبير لإكتشاف طريقة نستطيع من خلالها استخلاص هذه المواد الخام من سيل النفايات المعقد جداً
    Bu bir zorluk çünkü ABD'de atık sahalarındaki atıkların üçte birinin sebebi inşaat. TED هذا تحدٍ، لأنه ينتهي بأن حوالي الثلث من جميع مكبات النفايات في الولايات المتحدة عبارة عن مخلفات البناء.
    Düşünün, doğada hiç atık olmaz. TED فكروا بذلك: الطبيعة لديها صفر من النفايات.
    atık ürünlerin toplanması, yok edilmesi ve işlenmesine ihtiyaç duyarlar. TED كما يحتاج الناس إلى جمع النفايات وإزالتها ومعالجتها
    bir çok zehirli atık ve bir sürü şey var oraya devrilen bir sürü şey şimdi havaya gidiyor TED هناك الكثير من النفايات السامة وغيرها من الأشياء الملقاة هناك والتي أصبحت الآن تحملها الرياح.
    Çoğu şey, ürettiğimiz çoğu atık, çöp sahasında son bulur. TED معظم الاشياء , الفضلات التي ننتجها , ينتهي بها الامر في مكبات النفايات
    Sadece kısa vadeli radyoaktif atık oluşturur ve erime tehlikesi yoktur. TED ستتنتج بعضا من النفايات المشعة على المدى القصير فقط، التي لا يمكنها أن تنصهر.
    Eğer bunu kısa yoldan veya ihmalkar bir şekilde yönetir isek, atık, kirlilik, trafik sıkışıklığı, orman ve arazilerin yok olmasına sebep olacağız. TED بإهمال، وقصر نظر، سنخلق النفايات والتلوّث والاكتظاظ، وسنهدم أراضينا وغاباتنا.
    Kullanılmış eldivenleri ve kağıt havluları, tıbbi atık poşetine atın. Open Subtitles تخلصوا من القفازات المستعملة ومناشف الورق .في كيس نفايات طبي
    Yani daha az atık madde üretiyorsunuz ve bu atık madde inek gübresi kadar çevreye zararlı değil. TED فعند إذن تكون كمية الهدر أقل، والنفايات التي لديك ليست نفايات ضارة بالبيئية كما هو الحال مع روث البقر.
    Açıkçası geri dönüştürülebilir malzemelerle harika fırsatlar mevcut, sıfır atık hedefine ulaşabiliriz ve ulaşacağız. TED ومن الواضح أن هناك تجارب رائعة مع المواد المعاد تدويرها، وباستطاعتنا أن، وسوف نتجه إلى، مواد لا تنتج نفايات أبداً.
    Graham Wiles bu sürece daha fazla bileşen ekleyerek atık süreç işlemlerini değer yaratan projelere çevirmiştir. TED ام مؤسسة جراهام ويلز استمرت في وضع عناصر الى تلك العملية لكي تحول المخلفات الى مواد ذات قيمة
    Sifonu çektiğinizde, dışkınız atık arıtma tesislerine gidecek, ki bunlar değer olarak satılıyor, sorumluluk olarak değil. TED إذا دفقت ماء المرحاض ، سوف يذهب البراز لمحطات معالجة مياه الصرف الصحي. التي تباع كأصول قيمة ، وليست كأعباء.
    Burada, San Francisco'da MR3 adında bir firma var; atık kollarından maden çıkarmak için mikrop moleküllerinin taklitlerini filtrelere yerleştiriyorlar. TED توجد شركة هنا في سان فرانسيسكو تدعى MR3 والتي تغرس ما يشبه الميكروبات على مصافي لاستخراج المعادن من مجاري الفضلات.
    Ama şimdi New Jersey'deki bir çöplüğe toksik atık taşıyorum. Open Subtitles . الآن أقود نفاية سامّة إلى موقع دفن نفايات في نيو جيرسي.
    Şimdi, birkaç kamyonumuzu atık alanlarını keşif için Alaska'ya gönderdim. Open Subtitles أرسلت القليل من شاحنات الشكرة لألاسكى للكشف عن أماكن التلوث
    Sonunda anlaşıldı ki dünyadaki mikropların çoğunluğu okyanuslarımızda, bağırsaklarımızda ya da atık su arıtma tesislerimizde değil. TED بل في الحقيقة، معظم الميكروبات على كوكب الأرض ليست موجودة في المحيطات ولا في أمعاء المخلوقات ولا حتى في مياه المجاري.
    ABD Çevre Koruma Kurumu EPA'nın tahminlerine göre 1970 ve 2017 arasında yiyecek israfı iki kattan fazla artmış ve şu an atık sahalarının %27'sini oluşturuyormuş. TED وتقدر وكالة حماية البيئة أن كمية الطعام المهدر قد تجاوز الضعف بين عامي 1970 و2017، ونسبتها تقدر ب27 بالمئة من كل شيء موجود في مكبات النفاية.
    Ve son zamanlarda, insanlar pişirme yağları hakkında endişeliler çünkü binlerce insan restoranların atık sularından pişirme yağı arıtırken yakalandı. TED ثم مؤخرا ، الناس قلقون جدا من زيت الطهي، لأنه تم العثور على الآلاف من الناس يكررون زيت الطهي من مخلفات المطاعم.
    Ev radyoaktif atık üzerine kurulmuş ve antik kızılderili mezarlığına mı? Open Subtitles انتظرى ذلك البيت مبنى على فضلات مشعة ومقبرة هندية قديمة
    Arap Körfezi'nin bazı bölgelerinde arıtma tesislerinin atık salamura suyu yüzünden denizsuyunun tuz oranı artmaktadır. TED وفي جزء من الخليج العربي المياه البحرية هناك تزداد ملوحة بسبب تصريف مياه الصرف الصحي اليها
    Nükleer atık depolama tesisini mi yoksa parkı mı tercih edersiniz? Open Subtitles الا تريد ان يكون عندك منتزة بدلاً من وسيلة خزن للنفاية النووية؟" هذا يبدو تافة
    Biz Terminatör 2'deki T-1000 sahnesinden esinlendik ve neden bir 3B yazıcı bu şekilde çalışmasın diye düşündük. Harika bir obje yapmak üzere gerçek zamanlı olarak, hiçbir atık olmadan sıvı içinden çıkan bir objeniz var. TED حسنا، لقد ألهمنا مشهد من فيلم ( 2 terminator) ل T-1000 و فكرنا لماذا لا يمكن لطابعة ثلاثية اﻷبعاد أن تعمل بهذه الطريقة حيث يكون لديك جسم يبرز من خلال عجين في وقت آني و بدون مخلّفات لصنع أشياء عظيمة ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد