ويكيبيديا

    "atmak yerine" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • بدلاً من
        
    Peki ya bunları çöpe atmak yerine toprağa karıştırabilseydik? TED لكن ماذا لو استطعنا تحويلها إلى سماد بدلاً من إلقائها في القمامة؟
    Gençlere hatalarından öğrenmeyi öğretmek, onları suçlamak, bir hayvan gibi sınıftan atmak yerine... TED تعليم الشباب بأن يتعلموا من أخطائهم بدلاً من تجريمهم، وسحبهم خارج صفوفهم مثل الحيوانات
    İkisi, diğer kızlara içerideki iki kızın çığlık atmak yerine, deneyimin tadını çıkarmaları gerektiğini söylüyordu. TED قالا للفتيات الأخريات أن على الفتاتين الاستمتاع بالتجربة بدلاً من الصراخ.
    Marketler, gıdayı çöpe atmak yerine bağışlamak zorundaydılar, yoksa ceza kesiliyordu. TED بدلاً من ذلك، وجب عليهم التبرع به، ويغرًمون إن لم يفعلوا ذلك.
    Dip akıntısı da bizi dışarı atmak yerine içeri alıp hırpalayan kötü koruma. Open Subtitles تيار المياه هو كبير الحرس بدلاً من أن يطردك يحتجزك في الخلف ويبرّحك ضرباً
    Kesip atmak yerine kan dolaşımını tekrar sağlarsan bütün o saydıkların zamanla atılacak. Open Subtitles و إن أعادت تدفق الدم بدلاً من بتره كله تعود هذه الأشياء ثانيةً لجسدي
    İmza atmak yerine, piyasa toplantısına katılmak için 3.000 km yol yapmış oldum. Open Subtitles بدلاً من ذلك سافرت ألفي ميل إلى إجتماع تسويقي
    Bu haini çamurlu bir göle atmak yerine neden burada olduğumuzu anlamıyorum? Open Subtitles لا أعلم لم نحن هنا بدلاً من قذف هذا الخائن في بركة طينية
    Manning'i ordudan atmak yerine istihbarat analisti yapmaya karar vermişlerdi. Open Subtitles بدلاً من فصّل "ماننج"، الجيش قرر أن يجعلهُ مُحلل إستخباراتي.
    Konuşurken yeni bir fikir ortaya atmak yerine önceki söylenene saygı duyup üzerine ilave edeceksiniz. Open Subtitles عندما تتحدثون، بدلاً من الخروج بفكرة جديدة احترموا ما كان قد قيل من قبل من خلال البناء عليه
    Adi durucular, biniciyi sırtından atmak yerine atlamadan hemen önce birden durur ve sonra biniciyi öne fırlatır. Open Subtitles بدلاً من ان يحمي الراكب من السقوط قفزه البطىء سوف يجعله يثبت بمكانه بقوة قبل القفز وبعد ذلك يقوم بقذف الراكب للأمام
    Biniciyi sırtından atmak yerine, ani durucu atlamadan hemen önce birden durur ve biniciyi öne fırlatır. Open Subtitles بدلاً من ان يحمي الراكب من السقوط قفزه البطىء سوف يجعله يثبت بمكانه بقوة قبل القفز وبعد ذلك يقوم بقذف الراكب للأمام
    Mesaj atmak yerine buraya gelmene neden olan şeyi. Open Subtitles الأمر الذي حملك على المجيء إلى هنا بدلاً من إرسال رسالة نصية
    Bize dayak atmak yerine sustu. Open Subtitles بدلاً من أن يضربنا ، سكت تماماً
    onlara yumurta atmak yerine. Open Subtitles إيجاد طرق للصلح بدلاً من قذفهم بالبيض
    Eğer onu içeri atmak yerine, FBI'a teslim edersen, uzun bir yasal savaşın ortasında kaybolur gider. Open Subtitles إذا أعطيت (حسان) للفيدراليين بدلاً من تسليمه، سيختفي في معركة قانونية طويلة.
    89. golünü atmak yerine Chris Ryan diz üstü çökmeyi tercih etti. Open Subtitles ياللروعة، بدلاً من الإنطلاق لتحقيق الإصابة الـ 89 القياسية، بدلاً عن ذلك، أختار (كريس راين) الإنحناء على الركبة.
    Onu hemen aldım, oturdum ve domuzlarımla kahvaltımı ettim. (Gülüşler) Bu hareketim, sonradan freeganism olarak adlandırdığım davranışı ilk sergileyişimdi yemek ziyan etmenin haksızlığını sergiliyordu, ve gıda ziyanına karşı çözümün şartı, temel olarak gıdayı çöpe atmak yerine, oturup onu tüketmektir. TED أخذت قبضة منها، جلست، ثم تناولت فطوري مع خنازيري. (ضحك) كان ذلك هو الفعل الأول لما تعلمت لاحقاً أن أسميه بـ تناول الطعام المبدد، كان يعرض حقاً الممارسة الظالمة تجاه مخلفات الطعام، و توفير الحلول لمشكلة مخلفات الطعام، وهي ببساطة الجلوس وتناول الطعام، بدلاً من التخلص منه.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد