Kelle avcılarının şikayet edemeyeceğini söyleyelim. | Open Subtitles | لنقل أن صائدي المكافآت لن يكونا بموقف للشكوى |
Bu cadı avcılarının o şişeler koyduğu şey. | Open Subtitles | هذا هو مايضعهُ صائدي السحرة في هذه القنينات |
Bir cadının güçlerini engellemek için cadı avcılarının kullandığı bir şeye benziyor. | Open Subtitles | هذا النوع يستخدمه صائدو السحرة ليوقفوا قوة السحرة. |
İçimde cadı avcılarının peşimizi bırakmayacağına dair bir his var. | Open Subtitles | اشعر ان السحرة الصيادين سيعودون لملاحقتنا ثانيةً |
Eh, Barrow Ç etesi'nin peşindeki bu ödül avcılarının cesaretini kırmamız gerek. | Open Subtitles | يجب إحباط صائدى الجوائز الذين يطاردون عصابة بارو |
İnsan avcılarının tepenize binmesini istemiyorsanız, o silahları kullanmayın. | Open Subtitles | لو كنت مكانكم لن استخدم هذه البنادق إلا إن كنت أريد من صيادي الرجال أن ينهمرون علي من كل حدب. |
Çünkü İrlandalı şahin avcılarının arasında büyüdüm. | Open Subtitles | أعني أتيت من أصل إيرلندي من صيادين الصقور |
O gün cadı avcılarının teknede olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu ama öyleymiş. | Open Subtitles | كانوا في ساحة القوارب ذلكَ اليوم لكن كانوا هناك إذن صائدي السحرة قتلوا والدي؟ |
O cadı avcılarının süper özel bir kara büyü yok etme planıyla üzerime gelmesini bekleyemem. | Open Subtitles | لا أستطيع ، لا أستطيع إنتظار صائدي السحرة هؤلاء حتى يأتوا إلي بخطة قتل خارقة خاصة لقتل السحر المظلم |
Bu trajedi, cadı avcılarının ne kadar yaklaştığını gösterdi. | Open Subtitles | هذهِ المأساة تريكِ مدى قربِ صائدي السحرة |
Evet, çok zor, duygusal olarak yıpratıcı, cadı avcılarının burada olduğu ve sevdiğimiz insanları öldürdüğünü. öğrendiğimiz bir sabah. | Open Subtitles | اجل ، لقد خضنا يوماً عاطفياً بدأَ بذلكَ التأبين لأن صائدي السحرة هنا بالفعل ويقتلونَ الناس الذينَ نحبهم |
Ben sadece cadı avcılarının bana söylediklerini yapıyordum. | Open Subtitles | لقد كنتُ افعل ما امرني صائدو السحرة أن افعلهُ |
- Evet. Cadı avcılarının seni kaçırmasıyla ölümle burun buruna gelmek arasında plan mı yaptın? | Open Subtitles | بينما كنتِ مخطوفة بواسطة صائدو السحرة، وعلي وشك الموت قمت بإعداد خطط؟ |
Bu gezegen avcılarının cevabını aradıkları bir soru. | Open Subtitles | إنه السؤال الذي يحاول صائدو الكواكب الإجابة عليه |
Onlara olanlar cadı avcılarının işi değildi, onundu. | Open Subtitles | ما حدث لهم؟ ليس الصيادين ساحرة، ولكن لها. |
Kuş avcılarının teknelerinden bırakılmış olabilirim. | Open Subtitles | كان القراب مربوط بعقد صائدى الطيور |
Bu da kurbanımızı, fırtına avcılarının vurduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | إذًا ذلك يعني صيادي العاصفة أصابوا ضحيّتنا |
Şimdi peşimdeki vampir avcılarının yanında beni ve önüne çıkan herkesi öldürmek isteyen yeni bir vampir var. | Open Subtitles | والآن ثمّة صيادين يطاردونني، ومصّاصة دماء حديثة التحوُّل تودّ قتلي |
Şansımız var ki servet avcılarının avı olamayacak kadar fakir. | Open Subtitles | ولحسن الحظ هي فقيرة جدا لتكون هدف لصائدي الثروات. |
Hollywood avcılarının bugün şansı var mıydı? | Open Subtitles | اذن هل كان حظ صيادى هوليوود موفقا الليله ؟ |
- Şimdi şüpheli durumunda olduğumuz için diğer ödül avcılarının da gözü üzerimizde olacaktır. | Open Subtitles | -هذا صحيح -لقد أصبحنا الآن مشتبهون وصائدي الجوائز الآخرون سيسعون خلفنا فعليكم بالحذر |
Özür dilerim doktor bey ama bu cuma günü yetenek avcılarının koçların izlediği bir maçta oynayacak. | Open Subtitles | أنا آسفة أيّها الطبيب لكنّه... سيلعب أمام مكتشفي المواهب والمدربين والجامعات الخاصّة هذا السبت |
Sizin gibi hayalet avcılarının söylediği her şeye inanır mıyım hiç? | Open Subtitles | أنت لا تعتقد بأنني ساصدق أي شئ أنتم يا صيادو الاشباح قد تخبرونني بة |
Ödül avcılarının Tyler'ı nasıl bulduklarını anladım. | Open Subtitles | فَهمتُ كَمْ صيّادو الوفرةَ إكتشفَ حيث أنَّ تيلر. |
Hayalet avcılarının standart protokolüdür. | Open Subtitles | إنّه نظام مُتبع لدى صيّادي الأشباح. |