Durum her neyse elinden geleni yaptın ve zaman ayırdığın için teşekkürler. | Open Subtitles | في أية حال, فعلتِ كل مابوسعكِ, و, اه, نشكركِ على وقتكِ. |
Hepsi bu. Vakit ayırdığın için teşekkürler. | Open Subtitles | هذا كل شيء شكراً على منحي وقتكِ |
- Vakit ayırdığın için teşekkürler. | Open Subtitles | أقدر تخصيص وقت لنا |
Vakit ayırdığın için teşekkürler. | Open Subtitles | شكرًا لك اشكرك على تخصيص وقتك |
Bak, zaman ayırdığın için minnettarım ama annene çıkıp da Biscuit'in yeni sayısını almasını söyleme. | Open Subtitles | أسمع، أقدرُ إضاعة وقتكَ على هذا ولكن لاتخبر والدتكِ بالإسراع وشراء العدد الجديد من مجلة "بيسكت" |
Bu meşgul gününde bana zaman ayırdığın için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً لتخصيصك وقت من مشاغلك لأجلي |
Zaman ayırdığın için minnettarım, konuşabileceğim tek kişi sensin. | Open Subtitles | أنا أقدر تقضيتك لوقتك معي، أنت ِ الشخص الوحيد الذي أستطيع التحدث معه |
Peki, hemen geliyorum. Vakit ayırdığın için teşekkürler. | Open Subtitles | أجل ، سأكون هناك حالاً شكراً على وقتكِ |
- Zaman ayırdığın için sağ ol. | Open Subtitles | مرحباً - مرحباً - شكراً على وقتكِ - أجل - |
Zaman ayırdığın için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً لمنحي قليلاً من وقتكِ |
Vakit ayırdığın için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً على وقتكِ شكراً لكِ |
Vakit ayırdığın için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً على وقتكِ شكراً لكِ |
Zaman ayırdığın için minnettarım. | Open Subtitles | وأقدّر وقتكِ معي |
Beni görmek için zaman ayırdığın için sağ ol. | Open Subtitles | -شكراً على تخصيص وقت لرؤيتي |
Zaman ayırdığın için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً على وقتكَ |
Zaman ayırdığın için teşekkürler. | Open Subtitles | حسناً, شكراً على وقتكَ |
Vakit ayırdığın için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً على وقتكَ. |
Evet, şey, bana zaman ayırdığın için teşekkür ederim Vince. | Open Subtitles | حسناً، شكراً لتخصيصك الوقت لمقابلتي يا (فينس) |
Zaman ayırdığın için minnettarım, konuşabileceğim tek kişi sensin. | Open Subtitles | ،أنا أقدر تقضيتك لوقتك معى أنت ِ الشخص الوحيد الذى أستطيع التحدث معه |