Belki de iyi bir fikir değil. Ama zaman ayırdığın için teşekkürler. | Open Subtitles | لعلها ليست فكرة سديدة، ولكني أشكرك على وقتك. |
Zaman ayırdığın için teşekkürler. Tek başıma yemek istemedim. | Open Subtitles | شكراً على وقتك اليوم، فلم أرغب في تناول الطعام بمفردي. |
- Blaine yoğun programının arasında bize piyano öğretmeye vakit ayırdığın için çok teşekkürler. | Open Subtitles | لإيجاد بعض الوقت من جدولك المزدحم لتعليمنا البيانو |
- Otur lütfen. - Beni görmeye vakit ayırdığın için teşekkür ederim. | Open Subtitles | اجلس - اسمعي، شكراً لك لإيجاد بعض الوقت - |
Zaman ayırdığın için sağ ol. | Open Subtitles | لذا شكراً لوقتِكَ. |
Vakit ayırdığın için teşekkürler. | Open Subtitles | شكرًا لك اشكرك على تخصيص وقتك |
Zaman ayırdığın için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً على وقتكَ |
Karına dönmeye can atıyorsundur. Vakit ayırdığın için teşekkürler. | Open Subtitles | ربما كنت حريصة على العودة مع زوجتك شكرا على وقتك |
"Ama, zaman ayırdığın için teşekkürler, o halde bana teşekkür edebilirsin. | Open Subtitles | لكن شكرا على وقتك ،" " ثم تستطيعون شكري على وقتي |
Bir toplantım daha var ama zaman ayırdığın için sağ ol. | Open Subtitles | كما تعلم لدي .. لذي جلسة اخرى ولكن شكراً لك على وقتك. |
Bitirdik mi? - Evet, zaman ayırdığın için çok teşekkürler. | Open Subtitles | ـ أجل، شكراً لك جزيلاً على وقتك ـ رائع، شكراً لكِ جزيلاً |
Ne demek istediğini anlıyorum, tamam. Vaktini ayırdığın için sağ ol. | Open Subtitles | حسناً, أظن انني أرى مجرى الأمور هنا شكراً على وقتك |
Bana zaman ayırdığın için teşekkür etmeliyim. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا ما يجب أن يكون عليه الأمر شكراً لك على وقتك |
Bana zaman ayırdığın için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً لإيجاد بعض الوقت لي |
Vakit ayırdığın için sağ ol. | Open Subtitles | شكراً لوقتِكَ. |
Beni görmek için zaman ayırdığın için sağ ol. | Open Subtitles | -شكراً على تخصيص وقت لرؤيتي |
Zaman ayırdığın için teşekkürler. | Open Subtitles | حسناً, شكراً على وقتكَ |
Vakit ayırdığın için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً على وقتكَ. |