Arkadaşlık ile ilişkiyi birbirinden ayırmak için çok zaman harcadım. | Open Subtitles | أتعلم قضيت الكثير من الوقت محاولة فصل .الرومنسية و الصداقة |
Şimdi şunu da merak ediyorum: Acaba şunları ayırmak gerçek ve dolaylı güzelliği, mümkün mü? | TED | وما انا مهتم به حقا : هل من الممكن فصل الجمال الخارجي عن الجمال الداخلي ؟ |
Ama bu durumda, en iyi şeyin yollarımızı ayırmak olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | ولكن في هذه المرحلة أعتقد أن من الأفضل أن ننفصل. |
Bu hafta buna hazırlanmak için biraz zaman ayırmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد تخصيص بعض الوقت للتحضير في عطلة الأسبوع. |
O hacimdeki kanın içinden başka bir kan örneğini ayırmak zaman alacak. | Open Subtitles | عزل عينة دم أخرى بهذا الحجم قد تأخذ فترة |
Tanrım, siyahla beyazı ayırmak senin için bu kadar mı zor? | Open Subtitles | يا رباه, هل هو صعبٌ عليك التفريق بين الأبيض و الأسود ؟ |
Sadece ben miyim, yoksa köpekleri sahiplerinden ayırmak gerçekten zor mu? | Open Subtitles | هل انا السبب ام انه من الصعب التمييز بين الكلب ومالكه؟ |
din ve gelenekler, bizi ayırmak için bir pranga olmadığı gün. | Open Subtitles | و لن يكون هناك اى قيود دينية او علاقات تفرق بيننا |
Çağdaş dünyada bu ikisini birbirinden ayırmak zor. | TED | من الصعب في عالمنا المعاصر أن نفصل بين هذين الأمرين. |
Ama hükümdarı efsaneden ayırmak tarihi mahkemeye çıkarmanın bir parçasıdır. | TED | لكن فصل الحاكم عن الأسطورة هو جزء من وضع التاريخ في المحاكمة. |
Çünkü öfkeyi feminenlikten ayırmak demek kızları ve kadınları bizi haksızlıktan en iyi koruyan duygudan ayırmak demektir. | TED | لأن فصل الغضب عن الأنوثة يعني أننا نحرم الفتيات والنساء من العاطفة التي تحمينا من الظلم؟ |
Aileleri ayırmak, göç sistemimizi diğerlerinden ayıran bir nitelik oldu. | TED | وأصبح فصل العائلات الشيء الذي يُميز نظام هجرتنا. |
Yani, modern şehirler için, sorum şu: Binaları ve doğayı birbirinden ayırmak yerine, birbiri ile birleştirmenin bir yolu var mıdır? | TED | ولذا في المدينة المعاصرة، سؤالي هو: هل هناك طريقة لعدم فصل المباني عن الطبيعة، ولكن دمجهم؟ |
Siyam ikizlerini ayırmak uzun ve pahalı bir işlemdir. | Open Subtitles | فصل التوأمان السيامييّن ، هي عملية طويلة ومكلّفة |
Bizi ayırmak için mi yoksa birlikte tutmak için mi? | Open Subtitles | هل هذا الصراع سببه حتى ننفصل عن بعض أم كي نبقى معاً؟ |
Her ay, spor eğitimi için 40,000 Rupi ayırmak hiç mantıklı değil. | Open Subtitles | أما تخصيص 40,000 كل شهر ...من أجل التدريب على الألعاب الرياضية شيء لا معنى له |
İş ilişkimizi hayatımızın geri kalanından ayırmak çok zor oldu, | Open Subtitles | و لقد كان من الصعب جداً عزل علاقتناالعمليةعن بقيةأمورحياتنا، |
Bazen suçluları polisten ayırmak zor oluyor. | Open Subtitles | من الصعب التفريق بين المُجرمين وعناصر الشُرطة أحياناً. |
- Şu anda, dünyanın en yüksek eğitimli 12 keskin nişancısı, seni parçalarına ayırmak için bekliyor. | Open Subtitles | حاليًا يوجد 12 من أفضل قناصة في العالم في إنتظار تفجيرك لأشلاء |
Başkentin bizi ayırmak için yaptıığı onca şeyden sonra. | Open Subtitles | لقد فعلت الكابيتول كل ما بوسعها لتفريقنا |
Bu yönetim bizi, aileleri ayırmak ve çocukları gözaltına almak zorunda olduğumuza, çünkü bunun daha fazla sığınmacının sınırımıza gelmesini engelleyeceğine inandırmaya çalışıyor. | TED | هذه السياسة تجعلك تعتقد بأنه يجب علينا تفريق العائلات وحجز الاطفال، لأن هذا سيوقف قدوم اللاجئين لحدودنا. |
Onları ayırmak kolay olmayacak. | Open Subtitles | لن يكون من السهل تفريقهم |
Ayrıca gerçeği yorumdan ayırmak da çok önemlidir. | TED | من المهم أيضًا أن تفصل ما بين الحقيقة والرأي. |
Bu sebeple, insanlar veya makineler için metalleri birbirlerinden ve diğer maddelerden ayırmak çok kolaydır. | TED | ولذلك كان من السهل جداً للإنسان أو الآلات أن يقوموا بفصل هذه المعادن عن بعضها البعض وعن المواد الأخرى |
fakat John, ilk adım seni bir süreliğine Mia'dan ayırmak olacak. | Open Subtitles | لكن الخطوة الأولى ستكون بفصلك عن (ميا) لفترة. |