Ama bunun optik bir yanılsama olduğunu biliyorum. Çünkü ay ışığı yansımıyordu. | Open Subtitles | كنت أعرف أن هذا وهم بسبب الجو العام الناشيء عن ضوء القمر |
Kitap okumamı ve onunla beraber nehrin kıyısında ay ışığı altında yürümemi istiyordu. | Open Subtitles | إنها تريدني أن أقرأ الكتب وأتمشى معها تحت ضوء القمر على حدّ النهر |
Çok hoş vakit geçirebiliriz. ay ışığı var ve her şey çok güzel. | Open Subtitles | يمكننا أن نستمتع فى ضوء القمر وكل شئ جميل حولنا |
Okyanus, ay ışığı ve ben de bir ördek olsaydım. | Open Subtitles | إذا كان المحيط هو ضوء القمر و إذا كنت أنا بطة |
Evet, Bayan Quested, Bayan Moore ile ilk karşılaşmamızda ay ışığı vardı. | Open Subtitles | هل تعلمين يا آنسة كويستد عندما رَأيتُ السيدة مور لأول مرة كان ذلك تحت ضوء القمر |
ay ışığı altında yürümeyi ever, el ele tutuşmaya önem verir ve boş zamanında cadıları öldürmekten zevk alır. | Open Subtitles | فهو يحب المشي تحت ضوء القمر والإمساك بأيدي صديقته و يستمتع بوقت فراغه بقتل الساحرات |
Hayır, bu Eddie ve Gwen'in ay ışığı altındaki gerçek dansları. | Open Subtitles | لا هؤلاء جوين هاريسون و إيدي توماس يرقصان على ضوء القمر حقاً |
ay ışığı, varlığınızın yapında sönük kalsın. Ruhlar... | Open Subtitles | اجعلي ضوء القمر في كرة بفضل وجودك .الأرواح |
O anda bulutlar dağıldı ve ay ışığı kapladı etrafı. | Open Subtitles | وبينما هي متوقفة، الغيوم تفرقت و تركة ضوء القمر ينساب من خلالها. |
Fener, bir ay ışığı; kalem, bir mürekkep çubuğuydu. | Open Subtitles | كان الضوء عبارة عن ضوء القمر و القلم يفتقر الحبر |
ay ışığı geçip giderken duymuş olabileceğiniz şeyler hakkında çok da ağırbaşlı değilsiniz sanırım. | Open Subtitles | ربما لا يعجبكِ بأن تخرجي بسرية تحت ضوء القمر. |
ay ışığı yüzüne öyle vurunca seni bir melek sandım. | Open Subtitles | الطريقة التي لمع على خديك ضوء القمر لثانية ظننت أنك ملاك |
Tamam, plajda yürümeyi, ay ışığı altında öpüşmeyi ve moda dünyasını seviyorum. | Open Subtitles | حسنا أنا احب أن امشي على الشاطئ و أقبل شخصا تحت ضوء القمر |
Bunu biliyorum. Bir milyarderin yatının güvertesinde ay ışığı eşliğindeki titrek parıldaması. | Open Subtitles | أعرف هذا ، إنّها الطريقة التي يظهر بها الملياردير على يخته في ضوء القمر |
Mobile Koyu'nda ay ışığı altında olmak için. | Open Subtitles | و قبطان لرحلة على ضوء القمر في خليج موبايل |
Gölün üstünde ay ışığı, ay ışığında bir kameriye kameriyede de biz varız. | Open Subtitles | يوجد ضوء القمر في البحيرة .. و الجناح تحت ضوء القمر و نحن عليه |
Çölün kumlu suratında kar gibi ay ışığı. | Open Subtitles | شعاع القمر كالثلج على وجه الصحراء المغبر |
Köpük banyoları, hayat dolu sabahlar ve ay ışığı içeride ise, buz gibi bir soğuk! | Open Subtitles | فقاعات الحمام, الصباح الندىّ وضوء القمر وداخلهن برود قاسى ازرق |
Evet, ay ışığı. Kaçak üretilmiş içki gibi. | Open Subtitles | نعم مون شين ,كما بالبوظه |
Barsoom'un aşıkları için ay ışığı altında toplandık. | Open Subtitles | نجتمع تحت ضوء قمر بارسوم كأول عشيقين |
Sonra, el ve ayak parmaklarında ve saç diplerinden ay ışığı fışkırır. | Open Subtitles | أشعة القمر تَضْربُ خارج أصابعِكَ وأصابعِ قدمكَ ونهايات شَعرِكِ. |
ay ışığı daha önce hiç bu kadar Muhteşem olmamıştı | Open Subtitles | انتي نجمة لم ارى نور كنورك |
Geldiğiniz yerde buna ay ışığı diyorlar. | Open Subtitles | اعتقد ان المكان الذي اتيتوا منه يدعوا بضوء القمر |