ويكيبيديا

    "ayarladım" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • رتبت
        
    • أعددت
        
    • حددت
        
    • جهزت
        
    • رتّبت
        
    • نظمت
        
    • دبرت
        
    • رتبتُ
        
    • تدبرت
        
    • حجزتُ
        
    • ترتيب
        
    • عدلت
        
    • بترتيب
        
    • رتّبتُ
        
    • أعددتُ
        
    Bu basit çiftçilerle barış konuşmak için bir buluşma ayarladım senin için. Open Subtitles لقد رتبت اجتماعاً من أجل عقد صفقة سلام مع هؤلاء الفلاحين الساذجين
    Eddie'nin Tino'yla buluşmasını ben ayarladım yargıç hakkında bildiklerini Eddie'ye anlatsın diye. Open Subtitles انني رتبت اللقاء بين ادي و تينو ليخبره بما عرفه عن القاضي
    Her şeyi ayarladım, amcan seni bekliyor, sana Münih'te bir iş bulmuş. Open Subtitles ولكنني رتبت كل شيء عمك ينتظرك في ميونخ ولقد وجد لك وظيفة.
    6 saatte bir değişecek, ikili gruplar ayarladım. Herkes listedeydi. Open Subtitles أعددت نوبة من شخصين كل 6 ساعات كل له ميعاد
    Göçmenlik avukatıyla yarın sabah 11'de bir görüşme ayarladım. Olmaz. Open Subtitles لقد حددت موعداً مع محامي هجرة غداً عند الحادية عشرة
    Bundan sonra, bizim oradaki yedi eve daha ışık ayarladım ve onlar gerçekten çalışıyor. TED ومنذ ذلك الوقت ، جهزت ٧ منازل في مجتمعي، وقد نفعهم
    Bu akşam parmak izini almak için albayın bir yerde olmasını ayarladım. Open Subtitles رتّبت للعقيد الّذي سيكون في مكان ما اللّيلة أين أنت يمكن أن تأخذ طبعاته.
    Sürücüleri ayarladım, Londra'ya gece uçuşu için 2 bile ayırttım. Open Subtitles لقد نظمت سائقين، حجزت رحلتين على العين الحمراء إلى لندن
    Ve iyi niyet göstergesi için de, size çamaşırhanede bir iş ayarladım. Open Subtitles بالواقع، كعرض ذي حسن نية أولي، لقد رتبت لك العمل في الغسيل.
    Gerek yok.Bu gece için çok özel bir program ayarladım. Open Subtitles لا حاجة. لقد رتبت معاملة خاصة جدا بالنسبة لنا الليلة.
    Dragoons'un bu tarafında bir görüşme ayarladım. Open Subtitles لقد رتبت الموعد على هذا الاساس من ناحية الفرسان
    Griffin'e gelsin diye tüm bunları ben ayarladım. Open Subtitles رتبت الامر لكى يجبر على القدوم إلى جريفين
    Her şeyi ayarladım. Yeri yıkadım, yatağı düzelttim. Open Subtitles لقد نظفت كل الفوضى لقد غسلت الأرض و رتبت السرير
    Sana bir daire, bir araba ve istediğin zaman her istediğini yapacak dükkanlar ayarladım. Open Subtitles نعم سأفعل و لذلك لقد رتبت لك ان يصبح لديك شقة و سيارة
    Ama Kerim'le restoran vagonunda buluşma ayarladım. Open Subtitles ولكننى أعددت لقائى مع كريم فى عربة المطعم
    Ofisinde, saat 3:00'de bir randevu ayarladım. Open Subtitles لقد حددت لك موعداً الثالثة بعد الظهر فى مكتبه
    Bu arada, yerinizi ayarladım. Birazdan size birkaç deniztarağı göndereceğim. Open Subtitles اسمع, لقد جهزت الكابينة الخاصة بكَ في الخلف و سأبعث بهم علي الفور.
    İstediğin zaman bir danışmanla görüşmek ya da izin almak istersen, gereken her şeyi ayarladım. Open Subtitles لقد رتّبت لأمر أخذ وقتكِ لترتاحي في أيّ وقت ترغبين وأجازة إن كنتِ تريدين
    Çocuk bakıcısını ayarladım bile. Bahane istemiyorum. Open Subtitles لقد نظمت رعاية فرانسيس ألبرت منذ الآن لذلك لا أريد سماع أي أعذار منك
    Yüksek miktarda kişisel harcamayla, ekstra adamlar ve kaynaklar ayarladım. Open Subtitles فقد دبرت أمر مزيد من الرجال، والموارد بتكلفة غالية للغاية
    Diyelim ki işi ayarladım, altından kalkabilir misin? Open Subtitles إن رتبتُ الأمر، وقمت بإدخالك أتعتقد أن بوسعك القيام بالعمل؟
    Bitişikteki odayı da ayarladım. Open Subtitles لقد تدبرت أمر الغرفة المجاورة لكي تكون لك يا فرانسيس
    Daniel, başarını öğle yemeğinde kutlarız diye düşündüm. Yakınlarda güzel bir lokanta var. Bizim için bir masa ayarladım. Open Subtitles فكّرتُ في أن نتغدّى احتفالاً بإنجازكَ، ثمّة مطعم قريب، حجزتُ لنا طاولة
    Tamam, temizlemeciden gelen gömleklerin dolapta ve... yarınki yemek için şarap ve yemekleri ayarladım. Open Subtitles وأنا عندي النبيذ وتقديم الطعام و ترتيب عشاء غدا
    Emrettiğiniz gibi, aynamı Galapagos'a devasa elektromanyetik darbe ateşleyecek şekilde ayarladım. Open Subtitles بناءً على أوامرك, عدلت مرآتي لتطلق نبضة كهرومغناطيسية هائلة على جزر غالاباغوس
    Gazze'de bir keresinde İngiliz gazeteci Alan Johnston'un kaçırılması sırasında bir Amerikan dergisi benden Gazze'de adam kaçıranlarla bir buluşma ayarlamamı istedi ve ben de ayarladım. TED في يوم من الأيام في غزة، خلال عملية اختطاف الصحفي البريطاني آلان جونستون، طلبت مني مجلة أمريكية بترتيب لقاء مع الخاطفين في غزة، وهذا ما فعلته.
    Ben de senin rüyaların gerçekleştirmek için bunu ayarladım. Open Subtitles لقد رتّبتُ كُلَّ شيءٍ حتّى يتحققَّ حُلمكَ.
    Bizi bırakması için TAK Timi'nin helikopterini ayarladım. Open Subtitles فلقد أعددتُ لنا أن نركب في مروحية فريق المداهمات

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد